Giriş
(8)

yüksek kolestrol

spell of flame
selam ahali,1,5 ayda 8 kilo verdim. tabii yediklerimi azaltıp, spor yaparak. bunun sonucunda metobolizmada bir sıkıntı var mı diyerekten kan tahlili yaptırdım.sonuç (git: https://pbs.twimg.com/media/Di8hbRQXoAAI86f.jpg)-hamburger tarzı ürünleri haftada 1 defa yiyorum.-yağlı, hamur işi yemiyorum.-sal
selam ahali,

1,5 ayda 8 kilo verdim. tabii yediklerimi azaltıp, spor yaparak. bunun sonucunda metobolizmada bir sıkıntı var mı diyerekten kan tahlili yaptırdım.

sonuç (git: pbs.twimg.com )

-hamburger tarzı ürünleri haftada 1 defa yiyorum.
-yağlı, hamur işi yemiyorum.
-salata her gün yiyorum, meyve yiyorum.

buna rağmen bu kolestrol normal midir?

düşürmek için ne önerirsiniz? aq devlet hastanesi 3 ay sonrasına gün verdiği için danışmak istedim.
0
spell of flame
(25.07.18)
Vegan ol spora devam et düşmezse ben et yemeye başlayacağım.
0
bos gezenin bos ustasi
(25.07.18)
vegan olmana gerek yok. hayvansal gıdaları azalt, özellikle yemekleri tereyağı ile yapıyorsan zeytinyağına geç. bol bol sebze yemeği ye zeytinyağlı, oh mis. her gün kırmızı et yemeye gerek yok sonuçta.
0
111111
(25.07.18)
Şekeri bırak, spora devam et. Düşmezse ben şekere başlayacağım :)

Bir de, doktorun daha iyi bilir gerçi de, ayrıca bir kalp-damar hastalığın yoksa dert etme o kolestrolu.
0
oguz altun
(25.07.18)
teşekkür ederim yanıtlar için.
tereyağını hayatımda toplamda kaç kere kullandım, hatırlamıyorum bile.
şeker de keza. en son ne zaman yedim hatırlamıyorum (ciko pasta vs)

tavuk da mı yasak ya :'(
0
🌸spell of flame
(25.07.18)
Direkt kolestrol yuksekligi cok da sey degil.
Yani hdl/ldl orani onemli ama bu orani sayisal olarak bilmiyorum.

Aile hekiminize de gidip yorumlamasini isteyebilirsiniz. Benim mesela aileden kolesterolum yuksek ama iyi kolesterol de yuksek diye kimse hicbir sey yapmadi (ailem saglikci, kankalari da saglam doktorlar, oyle diyim)
0
kuehles blondes
(26.07.18)
Aile hekimi veya dahiliyeciye danışabilirsiniz.

Benim değerlerim de sizinkine yakın (yaş 32). Doktorun dediği bu beslenmeyle alakalı değil, vücudun kendi ürettiği bir şey (ben de genel olarak bahsettiğiniz gibi besleniyorum bu arada).

Ben yağlı pek bir şey yemem dediğimde "trigliserid'in yüksek değil, zaten yağlı yesen oradan belli olurdu" demişti.

Sizin ailede (Anne/baba) yüksek kolestrol varsa genetik olarak yatkınsınız demek oluyor.
0
burfak
(26.07.18)
hocam kan değerleri için 1.5 ay uzun bir zaman sayılmaz, 3-6 ay gibi aralıklar daha isabetli sonuçlar verecektir. şu aşamada çok dert etmene gerek yok diye düşünüyorum.

bu arada şeker tüketmediğini söylemişsin fakat bu şerefsiz ketçaptan tut da aldığın salata sosuna kadar her şeyin içinde var. light, diyen adıyla pazarlanan ürünlerde bile deli gibi şeker var. en iyisi ambalajlı ürünlerden mümkün olduğunca uzak durmak.

şahsen şekerin bundan 20-30 sene sonra sigara gibi bir şey olacağını düşünüyorum. nasıl ki eskiden uçakta sigara içilebiliyor olması şu an bize inanılmaz geliyorsa (ki ben sigara içen birisi olarak, uçuşta sigara içen olsa kalkıp kafasına sıkarım direkt) bundan 20 sene sonra da yiyeceklerin bu kadar şeker içerebiliyor olması inanılmaz gelecek.

ben sadece bu faydasız şerefsizi tüketmeyi bırakarak bir ayda oturduğum yerde 8 kilo verdim. gerçi yediğim otlardan dolayı artık kendimi at, eşek, efendime söyleyeyim inek gibi hissetmeye başladım ama olsun, değiyor.
0
der meister
(26.07.18)
1,5 ayda 8-10 kilolar nasıl veriliyor?

bilimsel açıklaması nedir bu işin?
0
üç nokta
(30.07.18)
(21)

Şirkette kendi kupasını/bardağını kullananlara

monogram
Selamlar,Diyelim kendi kupanızı kullanıyorsunuz. Çay, kahve süper oluyor. Pekiyi kupanızı / bardağınızı nasıl temizliyorsunuz? Ortak süngeri kullanmıyorum ben. Evden sünger mi getiriyorsunuz? Belirli aralıklarla eve götürüp yıkıyor musunuz?Teşekkürler.
Selamlar,

Diyelim kendi kupanızı kullanıyorsunuz. Çay, kahve süper oluyor. Pekiyi kupanızı / bardağınızı nasıl temizliyorsunuz? Ortak süngeri kullanmıyorum ben. Evden sünger mi getiriyorsunuz? Belirli aralıklarla eve götürüp yıkıyor musunuz?

Teşekkürler.
0
monogram
(25.07.18)
belirli aralıklarla eve götürüp yıkıyorum.
0
111111
(25.07.18)
çalkalıyorum, illa köpüklü yıkayacaksam ya elle köpürtüyorum yada eve götürüyorum. kağıt mendili de sünger gibi kullanıp sonra atabilirsiniz
0
yemrem
(25.07.18)
ofisteki diğer bardaklarla birlikte güniçinde ve günsonunda da makinede yıkanıyor.
0
MiraTaurus
(25.07.18)
her gün evden temiz bardak getiririm. öyle de bir manyağım.
0
işimdeyim gücümdeyim
(25.07.18)
temizlik hastası çaycı dilek abla her kullanımdan sonra yıkıyor, benim uğraşmama gerek kalmıyor. sağ olsun kaç tane bardağımın rengini attırdı, en azından hijyen açısından içim rahat.
0
Bruce
(25.07.18)
Bizde de makine var, sabah akşam çalışıyor.

Bardağın biraz şaftı kaydı ama olsun. He ofiste kullandığım termosu makineye attırmıyorum. Kullandıktan sonra güzelce çalkalayıp kaldırıyorum, unutmazsam Cuma günü de yanıma alıp evde yayına kadar söküp yıkıyorum. Öteki türlü kahve hem koku hem tortu bırakıyor.
0
chicha
(25.07.18)
Ya ofisteki bulasik makinasina koyuyorum ya da evden sunger getiriyorum cekmecede tutup onu kullaniyorum.
0
superfluid
(25.07.18)
makinede yıkanıyor

diğer cevaplara bakılırsa ben 2 yıla kalmaz mikroptan ölürüm
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(25.07.18)
kahve biter bitmez çay molasında kullanılan semaverin kaynar su çeşmesinde çalkalıyoruz. Böyle 2 hafta idare ediyor. Kahve rengi çıkmamaya başlayınca meşhur mutfaktaki abla bizde de var, veriyoruz yıkıyor.
0
onemoremile
(25.07.18)
Ortak süngeri kullanmıyorsan al koy bi onlu sünger yıkarsın kendininkini ordan.
Bizde makine var.
0
bos gezenin bos ustasi
(25.07.18)
bulaşık makinasında yıkanıyor bizimkiler.
0
naksidil
(25.07.18)
Ofiste süngerim ve deterjanım var, onunla yıkıyorum. Ortak sünger ya da makina yok. Herkesin kendi süngeri var bizde. En fazla 2-3 kişinin ortak kullandığı sünger var. Mutfağa her giren kendi süngerini götürüyor.
0
aychovsky
(25.07.18)
Bizde mutfak, bulaşık makinesi, çaycı abla yok. Laboratuvardaki çeşmede çalkalıyorum, sonra sebilden sıcak su doldurup tekrar çalkalıyorum. Peçeteyle de kuruluyorum. Sadece şekersiz çay içiyorum bu bardakla ve içer içmez anlattığım şekilde yıkıyorum, yeterli olduğunu düşünüyorum.
Mesela müdürüm bardakta kalanı bile dökmez genelde. Yarısı dolu bardağı bırakıp birkaç gün işe gelmediğinde o bardakta yaşam formları türüyor. Döndüğünde sıvı sabunu eliyle köpürterek yıkıyor. Yıllardır bu şekilde kullanıyordu bardağını. Geçen gün hediye bardak geldi, bu emektar bardağı attı.
0
pati
(25.07.18)
mümkün olduğunca deterjan kullanmamaya çalışıyorum. ne kadar durulasam da gitmiyor. bir şekilde ya köpük ya da tat bozulması yapıyor. ayrıca deterjan artığı çok zararlı. sıcak suyla çalkalayıp peçete ile siliyorum, bazen elimde ovuyorum.
0
emrexan
(25.07.18)
Mutfaktaki bulaşık makinesinde yıkanıyor.
0
pike
(25.07.18)
Al deterjanı dök kupaya, elinle yıka.
0
perfectum
(25.07.18)
Suyla bi' çalkalıyorum ya da eve götürüp yıkıyorum.
0
unstabledotpy
(25.07.18)
önce çalkalıyorum yetmiyo köpürte köpürte süngerle yıkayıp üzerine bir de makineye atıyorum ardından aside oturtup en sonunda da el bombasıyla onu havaya uçuruyorum dşakdiasd. ya manyak mısınız sizin bardağınız değil mi zaten? ortak süngerden ne geçiyormuş ayrıca veba falan mı. çalkala geç, kahve lekesi vs olduysa da süngerle imkan varsa arada makineye falan at..merak ettim ayrıca, bir kafeye gittiğinizde siparişini verdiğiniz bardağın nasıl yıkandığını biliyor musunuz..
0
shineonyoucrazydiamond
(25.07.18)
@shine bir kere görmüştüm, çalkalayıp tezgahı masaları sildikleri sarı bezle kuruluyorlardı. Bağdat Caddesi'nde iyi bir kafede hem de.
0
pati
(26.07.18)
iki termos var, biri çay biri kahve için. hafta içi sıcak suyla çalkalıyorum, hafta sonu eve götürüp ikisini de güzelce yıkıyorum.

bir sıkıntı olmuyor.
0
babilbaligi
(26.07.18)
@pati: birkaç tane sıkıntılı işletmecisi olanların dışında tamamının öyle olduğuna emin olabilirsin..
0
shineonyoucrazydiamond
(31.07.18)
(12)

şirketin özellikle size tahsis etmediği imkanları kullanmak

Bruce
mesela iş yeri restoranının mutfağında gayet güzel bir kahve öğütücü var, bende yok; öğütülmüş kahve alıp bayatlamasına göz yummaktansa taze çekilmiş içebilirim. mutfağa gidip söylesem mırın kırın etmeden çekerler. mesela arada evde matkap işi oluyor, teknik ekipten istesem 1-2 günlük verirler.mesel
mesela iş yeri restoranının mutfağında gayet güzel bir kahve öğütücü var, bende yok; öğütülmüş kahve alıp bayatlamasına göz yummaktansa taze çekilmiş içebilirim. mutfağa gidip söylesem mırın kırın etmeden çekerler.
mesela arada evde matkap işi oluyor, teknik ekipten istesem 1-2 günlük verirler.
mesela it'de 3 boyutlu yazıcı var, minik bişey bastırmak istesem sorun etmezler.
mesela kaliteli bir fotoğraf makinesi var, bende duruyor zaten ama dışarı çıkartmıyorum, istesem kimse bir şey demez.

böyle durumlarda siz bu "imkanları" kullanır mısınız, halihazırda kullanıyor musunuz? ben prensip gereği yapmıyorum hiçbirini. aslında prensip de demeyelim de, sevmiyorum bu tarz şeyleri; istismar gibi geliyor.
bugün satın almacı kahvemi yaparken gördü; senle biri daha uğraşıyor bunlarla, granül değil de çekirdek alalım size, yukarıda çektirir taze taze içersiniz hem dedi. yapar mısınız la dedim, tabii lan neden olmasın, sonuçta personel içsin diye alınıyor işte, 3-5 paket de ondan alırız ne olacak dedi. sonra düşündüm, demek ki başkalarına o kadar da kötü gelmiyor bu fikir dedim.

siz ne düşünüyorsunuz bu konuda merak ettim, gereğinden fazla mı hassas davranıyorum? istismar tam doğru kelime değil biliyorum, her gün 15 kilo kahve çektirmedikten sonra bir zararı olmaz kimseye ama bilemedim, yine de fikir biraz uzak geliyor. neticede benden görüp de başkaları da yapmaya başlasa o zaman sıkıntı oluşacak, çifte standart ihtimali yaratmak hoş değil.
0
Bruce
(25.07.18)
Personel kullanımına tahsis edilmediği için kullanmak doğru değil. Bu işler çocuğunun ödevlerini bastırmaktan başlar, şirketin panelvanını ev taşımak için kullanmaya kadar gider. Sonra personel şahsi işlerine, şirket işlerinden öncelik verip, şirket imkanlarını kendilerine kullanmak için yarışmaya başlarlar.

Sen şirkette şu var bu var diye bakmayacaksın. Mesela personel mutfağındaysa kahve öğütücü, git öğüt. Ama müşteriye hizmet edilen mutfaktaysa unut. Öyle bir imkan var diye düşünme. Yarın kahve öğütücü bozulur, mutfaktakiler senin için "her gün gelip kahve öğütüyor, her gün kahve mi öğütülür" diye üzerine atarlar.

Kolay gelsin...
0
malheiros
(25.07.18)
Malherios +1

Özellikle her gün kahve öğütüyor derler tespiti efsane.
0
iddaaci
(25.07.18)
Eskiler bunu "Bal tutan parmağını yalar" diyerek güzel özetlemiş. Ölçeği, sınırı, uygun olup olmadığı sizin takdirinize bağlı.
0
grobet
(25.07.18)
Abartmadıktan sonra sorun olacağını düşünmüyorum ben. İş yerimin öyle güzellikleri olmadı hiç, hatta işteki oturdupum sandalyeyi, kış için ısıtıcıyı ben aldım ama olsa basit şeyler için çekinmem. Herkes kahve çektirebilir bence. İşyerinde içiliyorsa istismardan öte hak olarak görüyorum da, herkes abartmadan evşne kahve çektirse de olur. Bu biraz şey gibi, hani pazarda peynirciye gidersin ve almadan önce tadarsın. Almadığında sen rahatsız hissetsen bile adama ayıp olmaz ama sömürüp her peynirden biraz yiye yiye karnını doyurmazsın. Bu da onun gibi, abartmadıkça küçük şeyler için sıkıntı görmüyorum. Fotoğraf makinasını almak biraz fazla geldi bana ama kahve çektirmek, kalem almak gibi şeyleri herkes yaptırsa ayıp olmaz.
0
aychovsky
(25.07.18)
Hayır kullanmam. İş için verdikleri usb lere şahsi dosyalarımı bile yüklemem mesela.

Benim babam da böyleydi:) İç Anadolu'da bir ilçede tarım müdürüydü babam, annem daireden biraz gübre alıp çiçeklerine koymuş, kıyameti kopartıp, kadına saksıların dibinden avuç avuç gübreleri toplattırıp geri götürmüştü. Sen nasıl devletin malını alırsın demişti.

Böyle gördük, böyle gidiyor işte hocam.
0
old possum
(25.07.18)
Duruma göre değişir. Kompresör var bizim atölyede bazen arabanın lastiğini şişiriyorum. Ama gidip de çim biçme makinasını alıp evin bahçesini biçmem.
0
bos gezenin bos ustasi
(25.07.18)
b.ku çıkarılmadığı sürece kullanılır, ne olacak ki.
0
elorelia
(25.07.18)
ben kendi adıma doğru bumuyorum bunu, kontrol edilemez bir boyuta ulaşıyor bir süre sonra. x departmanında ki diyor ki y departmanından bruce kahvesini öğütüyor, ben de şunu kullansam ne olur ki. derken derken çığ gibi büyüyor bu konu. tabi büyük işletmelerden bahsediyorum. yoksa 3-5 kişinin çalıştığı ofislerde, suistimale dönüşmediği sürece yapılabilir böyle şeyler.

ama benim kendi adıma "emanetin canı g.tünde olur" prensibim olduğundan, kolay kolay hiç bir malzemeyi emaneten kullanmam.
0
Phoebe
(25.07.18)
Kullanılmaz. Şirketten bir çöp dahi dışarı çıkarılmaz izinsiz, imzasız. Böyle bir durumda işten dahi atilabilirsiniz. Böyle bir şeye göz yumarsaniz da sirketin size olan güveni sarsılır.

Not: kurumsal şirketten bildiriyorum
0
Crymeariver
(25.07.18)
@Crymeariver, işten atılma gibi bir durum söz konusu değil, soruda da belirttiğim üzere izinsiz bir iş yok, işveren vekiline, gm'e bile gidip sorabilirim ve sorduğuma gülerler de. gizli kapaklı bir şeylerden bahsetmiyorum yani.

benimle aynı fikirde olan insanları görmek sevindirdi, bu açıdan içim rahatladı; teşekkür ederim herkese cevabı için.
0
🌸Bruce
(25.07.18)
Her türlü imkanı onay alarak kullanıyorum. Bunda negatif bir şey olduğunu düşünmüyorum.
0
roket adam
(25.07.18)
kullanırım çok da dert etmem. sonuçta gizli kapaklı yapmıyorum. fotograf makinası bana zimmetli ise zaten başına bir iş gelirse, kaybolursa sorumlusu benim. matkap da teknik ekibin malı ama sorumlusu izin veriyor ise bence sorun yok.

önemli olan işini yaparken bunları kullanma konusunda gösterdiğin titizliği gösteriyor musun.
0
orpheus
(25.07.18)
(6)

Hekim iğne tedavisini dayatabilir mi?

kuşekağıt34
Ani gelişen migren atağı veya sinüzit sebebiyle gözlenen halsizlik, başağrısı gibi bir durumdan bahsediyoruz. Doktor ise migreni duyar duymaz iğne diyor, hap bile vermeyi reddediyor. Ben böyle durumlarda karanlık bir ortamda uyuyup istirahat etmek istediğimi, vucuduma kimyasal sokmadan önce doğal yo
Ani gelişen migren atağı veya sinüzit sebebiyle gözlenen halsizlik, başağrısı gibi bir durumdan bahsediyoruz. Doktor ise migreni duyar duymaz iğne diyor, hap bile vermeyi reddediyor. Ben böyle durumlarda karanlık bir ortamda uyuyup istirahat etmek istediğimi, vucuduma kimyasal sokmadan önce doğal yolları tüketmek istediğimi söylüyorum. Rapor istiyorum. Şiddetle hayır diyor, ve hasta tedaviyi reddetmektedir diye not tutuyor.

Böyle bir şey olabilir mi?
0
kuşekağıt34
(24.07.18)
E tedaviyi reddetmissin? Ben ilac kullanmak istemiyorum diye rapor mu alinir? Doktor tedavi etmek icin var rapor vermek icin degil
0
ghilleinthemist
(24.07.18)
Doktor sana kabul et ya da etme bir çözüm sunmuş. Kabul etmediysen bu tedaviyi reddetmek oluyor.

Ismarlama tedavi malesef yok.
0
bos gezenin bos ustasi
(24.07.18)
ahahahahahaha doktor tedavi önermiş, sen hayır istemiyorum rapor ver demişsin. yani tedaviyi reddetmişsin. doktor nereden bilsin senin uydurmadığını. her migrenim var diyene rapor yazılsa ülkede hayat durur.
böyle bir şey olabilir.
0
neverlose
(24.07.18)
sen doktordan calisamayacagina dair rapor istiyorsun. o da calisabilirsin derdinin is hayatini aksatmayacak bir cozumu var diyor.

utopik bir dunya'da haklisin ama icinde bulundugun duzende bu isin yolu metodu ve dahi oluru bu.
0
robokot
(24.07.18)
Igneler anksiyetimi arttiriyor, halsizlik yapiyor de. Sorumlulugu alacak o zaman. Hijyen
0
imelih
(24.07.18)
@imelih,

asla iğne yaptırmadığımı söyledim zaten, iğne ile ilgili geçmişte kötü bir anı'm olduğunu
özellikle belirterek hap istedim

fakat hap vermeyi reddetti.

sorduğum soru şu :

- hasta doktorun her dediğini yapmak zorunda mıdır yoksa
doktor hastanın tercihlerine saygı göstererek bir tedavi planı bulmak zorunda mıdır?

somut olayda alternatif tedaviler mevcut, hap, istirahat vb.
ben bir hasta olarak vucuduma kimyasal sokmayı bir son tercih olarak uyguluyorum.
o halde doktor buna saygı göstermek zorunda değil mi?
0
🌸kuşekağıt34
(24.07.18)
(12)

Yurt dışında yaşayan adam neden dövizle askerliğe para versin?

speedy
Adam yurt dışında yaşıyor, diyelim Türkiye'ye temelli dönme ihtimali de yok. Yabancı ülke vatandaşlığı vardır zaten bir çoğunun. Bu adamlar niye para ödesin de askerlikten muaf olsun? Senede 1 ay Türkiye'de sorunsuz tatil yapabilmek için mi?
Adam yurt dışında yaşıyor, diyelim Türkiye'ye temelli dönme ihtimali de yok. Yabancı ülke vatandaşlığı vardır zaten bir çoğunun. Bu adamlar niye para ödesin de askerlikten muaf olsun? Senede 1 ay Türkiye'de sorunsuz tatil yapabilmek için mi?
0
speedy
(24.07.18)
Aynen öyle.
Zaten o sebeple 10.000 euro'dan 1.000 euro seviyesine indirdiler.
0
cakabo
(24.07.18)
yükümlülük baki kalıyor. senede bir iki türkiye'ye geldiklerinde havalimanında sıkıntı yaşıyorlar. o nedenle parayı verip yükümlülüğü sildiriyorlar işte.
0
rosencruz
(24.07.18)
cift vatandas olamadigin iki vatandasliktan birini secmen gereken ulkeler var. boyle bir durumda Turk vatandasi olarak yurt disinda yasamaya devam edenler oluyor. Yahut, Turk vatandasi oldugu halde yurt disinda calisanlar oluyor bir sure.. Boyle bir durumda asker kacagi ise Turkiyeye girdigi an yukumlukler onu da kapsiyor.

Yabanci ulke vatandasligini almissa zaten boyle bir derdi yok. Dovizli askerlik onun icin degil . Turkiye vatandasi olup yurt disinda yasayanlari kapsiyor. Boyle insanlar da Turkiyeye gelecek ziyaret edecek sonucta..ailesi burda bilmemnesi burda..vs.
0
AlsterWasser
(24.07.18)
bir de anlamadığım 38 yaş sınırı kaldırıldı deniyor, yani eskiden adam 20 yaşında gidiyordu konsolosluğuna ben çalışıyorum diye belgelerini gösteriyordu, 38ine kadar askerliğini erteliyorlardı. Kimse sormuyordu, 38ine kadar Türkiye'ye istediğin kadar gir çık, erteli gözükor askerlik. E şimdi 38 yaş sınırı da kalktı diyorlar, e bu adam 50sine-60ına kadar hiç bir şey ödemez, nasıl olsa yurt dışında çalışıyor şeklinde askerliği üst yaş sınırı olmadan ertelenmiş, istediği gibi girer de çıkar da Türkiye'ye yanlış mıyım? E bu adam salak mı durup dururken 2000euroyu gömsün
0
🌸speedy
(24.07.18)
Yurtdisinda yasayan herkes kok salmiyor orda (alamancilar haric sadece). Kisa donemli giden, gittigi ulkede vatandaslik alamayan tonlarca insan var. o yuzden 1-2bin euro verip kurtulmayi seciyor bir cogu.

Tecil-yas olayina vs gelince Nerden tutsan elinde kaliyor, yasayi yapanin bile neyi nice yaptigini bildiginden supheliyim.
0
brkylmz
(24.07.18)
Yurtdışında ne olacağı belli olmaz. Bir olaya karışırsın çat deport ederler indiğin an havalimanına asker kaçağısın al başına belayı. Değer mi 1000-2000 euro neyse.

Not: 2012 de yaptım KD.
0
bos gezenin bos ustasi
(24.07.18)
Bazen trde askerlik yapmayinca o ulkede yapmak zorunda kaliyorsun vatandasligi alinca.
0
kuehles blondes
(24.07.18)
almanya için konuşacak olursam askerlik yükümlülüğü olduğu sürece türk vatandaşlığından çıkıp alman vatandaşlığına geçiş mümkün olmuyor. bu şekilde biliyorum yanlışım varsa düzeltin
0
burya
(24.07.18)
@burya
iltica edenler için şart değil. yahut orada doğmuş seçme hakkı olan çocuklar da yapmak zorunda değil burada askerliği. ama orada askerlik veya hizmet yapıyorlar.
hayret kimse dememiş yahu, tamam adam yurtdışına gitmiştir kök salmıştır eyvallah ama sülalesini de mi götürmüş.
Anne babanız, dedeniz, kuzaniniz ölünce cenazesine gitmeyecek misiniz gençler?
38 yaş meselesini kaldırmaları ne akla hizmet onu bilmiyorum yalnız. sonsuza kadar ödemese yaptırım olmayacak gibi, bence de tuhaf.
0
niye ama
(24.07.18)
cifte vatandas isen iki ulkeden birinde askerlik gorevini yapman gerekiyor. ikamet ettigi ulkenin askerlik sartlari daha kotu ise, mesela 6-12 ay kamu hizmeti vs., dovizle askerlik yapip, askerlik gorevini tr uzerinden halletmek isteyenler de oluyor.
0
crucio
(24.07.18)
türkiye o kişiyi çağırtamıyor mu? ben diğer ülke polisine haber verip onlar tarafından aranır ve sınır dışı edilir sanıyordum. durum böyleyse yurtdışına kapağı atmış birinin umrunda olmaz sanki.
0
black mamba
(24.07.18)
"türkiye o kişiyi çağırtamıyor mu?"
ülkeye girmeye çalışmazsan şeyinde değil tr'nin
0
niye ama
(26.07.18)
(22)

25 yaşında hiç çalışmamış birine çalışması için ne demek gerekir?

sakatattor
merhaba durumu özet geçiyorum. 25 yaşına gelmiş hiçbir işte çalışmamış ve çalışmaya niyeti olmayan, sürekli evde duran annesi ile yaşayan, arada bir binasında üniversiteye giden sosyal çevresi olan arkadaşları ile görüşen birisi çalışması geleceği için bir şeyler için çabalaması, çalışması için kırm
merhaba durumu özet geçiyorum.
25 yaşına gelmiş hiçbir işte çalışmamış ve çalışmaya niyeti olmayan, sürekli evde duran annesi ile yaşayan, arada bir binasında üniversiteye giden sosyal çevresi olan arkadaşları ile görüşen birisi çalışması geleceği için bir şeyler için çabalaması, çalışması için kırmadan nasıl tavsiye verilebilir sizce?

adam çok hassas kendince doğruları var iletişime çok açık değil. bu yüzden olabildiğince etkili ve kalbini kırmadan ne demeli? ayrıca yetiştirilme tarzının da etkisi olduğunu düşünüyorum. anne baba ayrılmış uzun zaman önce. annesi ile yaşamış hep. annesi de çalışması için yüreklendiren veya kendi ayakları üzerinde durması için hiçbir şey yapmıyor.

Son soru, psikolog yardımı gerekli mi?

Teşekkür ederim.
0
sakatattor
(24.07.18)
Çalışması gerekli mi? Bırakın çalışmasın. Zorda kalınca illa çalışacaktır, özel bir rahatsızlığı yoksa insanın hayatına çok da kafamıza göre müdahale etmemek gerek.
0
whoosie
(24.07.18)
ne ile geçiniyor?
0
elorelia
(24.07.18)
maddi bi kaygisi yok o zaman. olsa birak is bulmayi ek is bile yapabilir kimsenin baskisi olmadan.
0
superfluid
(24.07.18)
@whoosie, katılmıyorum, zorda kalınca çalışamayabilir bu durumda. iş bulması ayrı dert tecrübe ayrı dert alışık olmadığı bir düzene belli yaştan sonra geçebilmesi ayrı dert.
ama ne yapılabilir onu bilemiyorum.
bir kuzenim var, maddi yönden rahat, dünyayı geziyordu iki ay öncesine kadar, şimdi ise birden bire iş kurup çalışmaya karar verdi ve her ey şimdilik yolunda gidiyor. bir şekilde kendisi de değişebilir.
0
kisa
(24.07.18)
annesinin emekli maaşı var, babası da aylık üç beş kuruş para veriyor. hani hayatı evde ne varsa yemek üzerine kurulu. kaç yaşına geldim anneme yardım edeyim falan gibi bir kafa yok. hoş gerçi anne de yanımda dursun çalışmasın kafasında.

@whoosie iyi diyorsun ama diyelim annesi yarın bir gün öldü gitti, 25-30 yaşında hiç tecrübesi olmayan bir çocuk ne yapacak kim işe alacak. öyle ağır işlerde de çalışamaz kırılgan bir tip.
0
🌸sakatattor
(24.07.18)
ne okuyor? okula duzenli gidiyor mu, dersleri nasil? okula devam ediyorsa cok uzerine gitme derim ama aktif olarak ilgilendigi ve surdurdugu bir sey yoksa sikinti. "vakti gelince calisir" dusuncesine katilmiyorum sahsen, 25 bunun icin cok gec bir yas. tembellik ve atalet zehir gibi, yerlesince kurtulmasi cok zor.
0
der meister
(24.07.18)
ana baba beslemeye devam ettiği sürece neden çalışsın ki niyeti yoksa? kessinler musluğun suyunu, alıp karşılarına konuşsunlar. anlar belki.
0
elorelia
(24.07.18)
okulu bitirme yolundaysa sıkıştırmana gerek yok. senin yakınlık derecen nedir bilmiyoruz tabi ama geleceğe dair planlarının ne olduğunu sormakla başlayabilirsin.
0
zgrydn
(24.07.18)
Üniversite devam ediyorsa niye çalışsın. Anlamadım bu kısmı. Okulda yoksa çok sıkıntı ya. Yarın bir gün annesine bişi olsa maaşta kalmaz. Çok karanlık bir gelecek. Tembel tenekenin teki,doğruları varmış filan geçiniz bunları. Anne yanlış yapmış muhtemelen en başta. Konuşmakla düzelmez, aç kalacak ama cidden böyle aç kalacak yani ölüme yakın derecede, o zaman çalışır. Adamın bir şekilde karnı doyuyor, barınacak yeri var, niye calıssın aslında:)
0
basubadelmevt
(24.07.18)
www.facebook.com

OECD'nin su raporuna bakarsan zaten Turkiye'de 15 - 29 yas araligindaki her 3 kisiden biri ayni durumda.
0
Traveller
(24.07.18)
Ne demek kırmadan la? Kalbinin amk afedersin. Ağır konuşmazsan kaldırmaz götünü o tipler.
0
bos gezenin bos ustasi
(24.07.18)
@bos gezenin bos ustasi +1
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(24.07.18)
Valla anlattigin kadariyla cocugun arada okula gidip gelmek disinda bir sosyal hayati da yok. Ot gibi yasayip gidiyor yani.

Depresyonda olabilir ya da baska psikolojik sorunlari olabilir.
0
kuehles blondes
(24.07.18)
babasının verdiği paranın kesilmemesi için okulunu uzatıp duruyor okulu da anadolu üniversitesi uzaktan eğitimli bişey gidecek bir okulu kampüsü falan da yok. ekonomik durumu öyle iş kuracak gezecek gibi bir durumda değil. diyorum ya genelde evde, annesi ne yemek yaparsa onu yiyor, birkaç tane arkadaşı var arada bir onlarla evinin çevresinde öyle basket falan oynuyorlar. başka da bir aksiyonu yok.

kuru ekmek versen onu yer yine de çalışma için bir istek olmaz gibime geliyor.

Valla bir tek ben mi dert ediyorum diye düşünüyorum bazen. bir de elin ekmek tutsun kıvamında saçma sapan şeyler de söylemek istemiyorum. akla yatabilecek ama bu durumdaki bir adamı da kırmayacak üslup bulamıyorum.
0
🌸sakatattor
(24.07.18)
annesi mannesi de dert etmiyormuş, o zaman size ne ki? aynı durumdaki kişi olsam ve bana ıdısının dıdısı biri "çalış" dese "annem dert etmiyorken sana noluyor" derdim. kusura bakmayın da sjdjdjdd
0
nice tnetennba
(24.07.18)
kendi haline bırakın, mecbur kalmadıkça çalışmayacaktır.
0
tragedystreets
(24.07.18)
Toplum baskisi ile herkesi kolelik duzeninde calismaya itmeyin. Calismak koleliktir.

Tembellik hakki diye bir sey var.
0
ykyt
(24.07.18)
25 yaş çok geç değil, ben 28de üni'yi bitirip başladım çalışmaya. benim durum biraz daha siyasiydi üni bitmemesinde.

annesinde bitiyor o iş, konfor alanından çıkartılması gerek. annesi evin önüne koyacak işlerini yapmayacak vs. vs. böyle bir adam başka türlü çalışmaz.

ha şu var, herif memnunsa kime ne. geçen ekşi'de 117bin tl ile hayat boyu yaşamak gibi bir başlık vardı, belki çocuğun bakışı cidden budur.

amacın nedir niye çalışmıyorsun diye sorabilirsin. annene bişey olursa planın nedir diye de eklersin. belki bilmediğin, bankada 100-200 bin para vardır ve ona güveniyordur. kimisi hayata tembellik için gelir bu kişi de onlardan biridir.
0
hosein
(24.07.18)
Adam zerre tutarsız gelmedi bana. Çalışmıyor ama sizden bir şey de beklemiyor. Annesi de dert etmiyor bu durumu. Çalışmasın efenim.
0
rahip janick
(24.07.18)
daha önce mobilde olduğum için uzun uzun yazamamıştım, "boşverin çalışmasın" yaklaşımının sağlıklı olacağını ve bu tarzda birinin "ihtiyacı olduğunda çalışacağını" düşünmüyorum çünkü yakın zamana kadar ben de böyleydim. beni hayata katılmaya ve çalışmaya teşvik eden şey isteklerimin olmasıydı. görünen o ki bu çocukta o da yok. bence bu net bir şekilde depresyonda olduğunun veya sağlıklı düşünmediğinin göstergesi. o çocuk emin olun bu zihniyetle para kazanması gerektiğinde de tutunamayacak. belki aç kalmamak için bir yerde işe girecek ama kendini biraz rahatlattığı anda oradan ayrılacak. böyle insanlar tanıyorum. devamlılık ve istikrar gerektiren hiçbir şeyde başarılı olamıyorlar, aç karınlarını doyurmak için çalışırken de mutlu değiller. çünkü kendilerine tamamen yabancı olan bir konseptle karşı karşıya kalıyorlar ve inanılmaz bunalıyorlar. bir obezin maraton koşmasına benzetiyorum şahsen bunu. bir obez maraton koşabilir mi? evet ama öncelikle fazla kilolarını vermesi ve çokça antrenman yapması, kendini hazırlaması gerekir. bu arkadaş ise maraton gününe kadar obez kalmaya devam edecek ve o gün geldiğinde çalışmak onun için maratondan farksız olacak. bunalacak, nefret edecek, kusacak ve maratonun aksine "ben istemiyorum, bırakacağım" bile diyemeyecek; koşmaya devam etmek zorunda kalacak. bu mental olarak bitirir insanı, daha kötü hale sokar. çünkü şu an "azla yetinebiliyorum" diyorsa bile, yarın "çalışmam gerekse dahi çalışamıyorum" demeye başlayacak. bunu görecek. varsa özgüveni de tamamen paramparça olacak.

ben "şu an okuyorsa üzerine gitmeyin" dedim ama düzenli olarak okula gittiğini, başarılı olduğunu, evden çıkıp okula falan gittiğini varsaymıştım. durum buysa bence hafife alınmamalı. o yüzden psikolog yardımı gerekli bence. dediğim gibi, bunları aşağı yukarı aynı şeyleri yaşamış birisi olarak yazıyorum ve rahatlıkla söyleyebilirim ki o dönemde sağlıklı değildim ben, hastaydım.

kimseye "sen hastasın" diyemem elbette ama şahsi görüşümce, böyle yaşamayı isteyen bir gencin de sağlıklı olması pek mümkün değil. insan yerine göre parasız veya çalışmadan yaşamayı dahi arzulayabilir ama bunun için bir şeyler yapma gayretinde olur. bu arkadaş gördüğüm kadarıyla sadece anne ve babasının verdiği parayla hayatta kalmaya gayret ediyor. hiçbir şekilde yaşam ya da hareketlilik emaresi yok. bu tehlikeli. "ben çalışmak istemiyorum" deyip bahçede kendine bir ev yapsa bile "bir şeyle uğraşıyor, istediği bir şey var" dersin... bu adamda hiçbir şey yok.

ayrıca ykyt'nin şaka yapmak istediğini varsayıyorum. "kimse çalışmak zorunda değil" ne ya? çalışmayı, kendine ve topluma faydalı olmayı "kölelik" olarak değerlendirmek nasıl bir çiğlik örneği? çalışma şartlarına, fazla mesaiye, gelir adaletsizliğine bulduğunuz çözüm bu mu yani, tamamen çalışmayı bırakmak? insan olarak fonksiyonunuz nedir? çalışmadan, kimseyle muhatap olmadan, hiçbir şey üretmeden, hiçbir fonksiyona sahip olmadan yaşadığınızda mutlu oluyor musunuz?

ha oluyorsunuz diyelim, hadi biz "sistemin köleleri" olarak başkalarına yaranmak isteyen ezikler olalım... o zaman kaynağınızı kendiniz yaratmak zorundasınız. evet çalışmak zorunda değilsiniz ve tembellik bir hak ama kimse size bakmak ve para vermek zorunda da değil. böyle saçmalık olmaz. 25 yaşında anamın babamın verdiğiyle yaşayacağım ve "kölelik istemiyorum cnm sağolun tembellik haktır" diyeceğim. yok ya. anam babam eşek mi o zaman, onlar neden çalışmış?
0
der meister
(24.07.18)
dedigin hic bir sey ise yaramaz, finans kaynaginin kesilmesi lazim anca oyle. biri baktikca ona o hayat devam eder, aci ama gercek. sayisiz kere gordugum bir olay.
0
robokot
(24.07.18)
hiç bulaşma ne hali varsa görsün derim. Yakın akrabam falan değilse zerre umurumda olmaz böyle çalışmayan tipler.
0
basond
(24.07.18)
(6)

İşitme testi için boşuna mı bekliyorum?

Buddrick
İşitme testi için muayene randevusu alıyorsun, devlet bir ay sonraya test için randevu veriyor. Götürüyorsun, alelacele bi şeye derman olmayan bir test yapıp eline tutuşturuyor. Özele gidiyorsun, bu işi yapanın yeterliliği bile tartışmalı. Özelde bile doktor ilgilenmiyor. Bu doktorlara söyleyeceğim
İşitme testi için muayene randevusu alıyorsun, devlet bir ay sonraya test için randevu veriyor. Götürüyorsun, alelacele bi şeye derman olmayan bir test yapıp eline tutuşturuyor. Özele gidiyorsun, bu işi yapanın yeterliliği bile tartışmalı. Özelde bile doktor ilgilenmiyor. Bu doktorlara söyleyeceğim var. Ama yeri burası değil.

Annemin bir kulağı işitme yeteneğini kaybetmiş, diğeri de %70 gitmiş.
Çalışan kulağı için cihaz baktım, cihazı satan kişi iyi birinde test yaptır diyor. Ben de diyorum ki telefonda böyle bir uygulama var:
play.google.com
İşitme cihazı satan yerlerin bazılarında kendileri yapıyor bunu. Bunlar yapıyorsa ben neden yapmayayım diyorum?
0
Buddrick
(24.07.18)
Ozele gitmeyin. Devlette de birkaç doktora gidin. Sırf işitme cihazı kullanım diye değerleri yüksek gösteriyorlar, sonra da tanıdık medikale gonderiyorlar.
0
geçerkenugradım
(24.07.18)
Doktor değil odyometri teknisyeni yapar testi. Aslında basit bir test. Tam sessiz bir odada 5 farklı seviyede sesi bir kulaklıktan verirler ve duyduğun her seste düğmeye basmanı isterler. Özele gerek yok bunun için fakat devlette ben bir gün içinde halletmiştim. Neden uzak tarihe randevu verdiler anlamadım. Duymuyorsa sesi alın işitme cihazı bu kadar kasmayın.
0
bos gezenin bos ustasi
(24.07.18)
Bu üçüncüsü oluyor. Bu defa iyi bir test yapalım dedik.
geçerkenugradım: Bir tanesi aynı senin dediğini yaptı. Hem doktor, hem testi yapan kişi şurada falan yere gidin cihaz alın dediler ısrarla. Adama soruyorum neyi var, ne yapmam lazım, ne kadar oranda duyma kaybı var. Yüzüme bile bakmadı, "şurada işitme cihazı satan yer var. Orada cihaz alın" Diplomana sıçayım doktor bey demek geldi içimden.
0
🌸Buddrick
(24.07.18)
Geçmiş olsun. Paranızı kaptırmayın. Üniversite hastanelerine gittiniz mi? Bir sürü test yapıyorlar.
0
geçerkenugradım
(24.07.18)
Bu defa araştırma hastanesinden randevu aldım.
0
🌸Buddrick
(24.07.18)
maddi durumunuz imkan veriyorsa şişli'de akustik odyoloji merkezi var. istanbul'da en düzgün ve kapsamlı işitme testini yapan yer ve akabinde sonuçları raporlaştırıyorlar böylece doktorunuza verebilirsiniz hatta siz bile anlayabilirsiniz okuduklarınızı. ortalama 200-300 liraya mal oluyor. mümkünse de dışarıdan bir kkb uzmanının muayenehanesine gidin. işitme şakaya gelmez, geçmiş olsun.
0
givemesomesubstance
(24.07.18)
(26)

ekşiduyuru'da kullandığınız nickin anlamı var mı, varsa da nedir ?

biravekahve
benim, grizu grubunun bira ve kahve adlı şarkısından geliyor. hayatımın bir döneminde aylarca, bıkmadan dinlerdim hala dinlediğim zaman aynı keyfi veriyor.'' seni düşünüyorum bu gece genebenden kurtulmasını bilirsin diyebunca güzellik varken çevredetüm geceki dostum yine 'bira ve kahve' ''sizin kull
benim, grizu grubunun bira ve kahve adlı şarkısından geliyor. hayatımın bir döneminde aylarca, bıkmadan dinlerdim hala dinlediğim zaman aynı keyfi veriyor.

'' seni düşünüyorum bu gece gene
benden kurtulmasını bilirsin diye
bunca güzellik varken çevrede
tüm geceki dostum yine 'bira ve kahve' ''

sizin kullandığınız nicklerin anlamı nedir ?
0
biravekahve
(24.07.18)
Var kanka.

www.google.com.tr
0
datnet
(24.07.18)
dede mesleği
0
silah taciri
(24.07.18)
(bkz: yüzyıllık yalnızlık)
Duyuru hesabini aldigim gün bu kitabi bitirmiştim.
0
Amaranta ursula
(24.07.18)
Old Possum's Book of Practical Cats. T. S. Elliot

Cats müzikali de bu kitaptaki şiirlerden uyarlandi.
0
old possum
(24.07.18)
bi gün babam faust'u verdi okumam için. çok ağır ve ucuz bir çevirisi vardı. orada geçen hiss-i kableluku kelimesi hoşuma gitti, araştırdım. o zamanlar tumblra girişecektim. hiss-ikablelvuku.tumblr.com çok saçma ve uzun geldi. kablelvuku yaptım.

bu kadar.

senin nickini her okuğumda genelde melodiyle "bira ve kahveee" diyorum.
0
kablelvuku
(24.07.18)
Allah'ın isimlerinden biri.
0
mutekebbir
(24.07.18)
janick gers & judas priest sentezi. Bir de yıllar evvel yazdığım kısa bir öyküyle ilgili.
0
rahip janick
(24.07.18)
nick secme konusunda kotuyum, cok uzun sure dusunur ve bir sey bulamam. eksi'ye uye olurken o yuzden gozumu kararttim. o an der meister caliyordu, dedim dusunme yap bunu iste. cok da guzel oldu ha, benimsedim. hem almanca, hem anlami guzel (yeryuzune dusen ilk fuhrer tanesi), hem kisa. cok iyi.
0
der meister
(24.07.18)
Ekşi Sözlük’e üye olduğum dönemde Ekşi Sözlük’ün ne olduğunu bile bilmiyordum. E-ticaretle ilgili bir ödev yapıyordum ve amazon’u falan incelemiştim, hepsiburada yeni yeni çıkıyordu. Arkadaşlarımdan herhangi biri de Sözlük’ü bilmiyordu. Bir arkadaşım “Ekşi Sözlük diye bir site varmış, orada da insanlar alım satım yapıyorlarmış galiba” dedi. Normalde her siteye kullanıcı adı olarak adsoyad kombinasyonunu giriyordum. Buraya da öyle yapacaktım, yazarlık falan olduğunu bilmiyordum. Mal alıp satma, iade koşulları, kart güvenliği gibi bir şeyleri inceleyecektim.

Adım Ayça, abim bana ara ara birçok isim takar. Adımla ilgisi olan olmayan birçok şeyi de kullanır. Örneğin, ara ara Ayçonella der, ara ara Nursultan Nazarbayev der, Ayçoettin Keyhüsrev der. O an aklına ne gelirse onunla seslenir bana. O gün tam üye olacakken abim telefonla aradı ve “N’aber Ayçovski” dedi. Kahkaha attım, lafladım ettik, telefonu kapattım. Ondan sonraki sitelere de aychovsky yazayım dedim. İlk yazdığım site de Ekşi sözlük oldu. Sözlük’ün ne olduğunu 7-8 ay sonra öğrendim. Bugün tüm kimliğimle burada dolaşmamamı abime borçluyum.
0
aychovsky
(24.07.18)
Ben bu nicki günde 17 18 saat çalışırken almıştım ironik olsun diye. Millet kronik işsiz zannediyor ama olsun hehe.
0
bos gezenin bos ustasi
(24.07.18)
Pulp Fiction filmindeki Vincent Vega'dan esinlenerek almıştım.
0
vincent
(24.07.18)
@e bana nick birakmamissiniz zalimler

aslında hasretindenprangalareskittim adlı nicki alacaktım ahmed arif'e ithafen sonra mutlu bir anıma denk geldi şarkıya bir göndermeyle bu nicki aldım. aslında pek kahve içmeyi de sevmem sadece bir yaz akşamı, kumsalda bira içip uzun uzun oturup düşünmüştüm o anı da anımsatıyor.

@hissikablelvuku

nickin çok sevdiğim bir kelime benim. gerçek hayatın içerisinde tanışsaydık, muhtemelen çok iyi arkadaş olacağımızı düşündüğüm kişilerden birisin.



ayriyeten bir sorum daha var size de şarkılar anları hatırlatır mı ? ben şarkıyı ne zaman, nerede, hangi hissiyatla dinlediysem o durumu anımsatır.
0
🌸biravekahve
(24.07.18)
Bruce
(24.07.18)
uzun zamandır açmadığım bir kitabı açmıştım, masada duruyordu. uye olurken kitabın arasındaki silgi tozlarını fark ettim. uye oldugumda lisedeydim sanırım, test kitabı falan da olabilir :D

şarkılar anları hatırlatır evet. örn. mor ve ötesi araf böyle bir şarkı benim için
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(24.07.18)
the it crowd dizisinde geçen, hiçbir anlamı olmayan bir kelime, tnetennba. bir kelime bir işlem yarışmasına moss'un cevabıydı, hatta cümle içinde de kullandı. "good morning, that's a nice tnetennba"
0
nice tnetennba
(24.07.18)
ekşi sözlük'e defalarca üye oldum, defalarca kaydımı sildirdim sinirlenip. oradaki rumuzum da "m e b" ve türevleriydi tıpkı uludağ ve itü'de aldığım rumuzlar gibi. sadece "meb" ya da "m e b" olsun istedim, olmadı. ben de şarkı dinlerken içinden benim ruh halimi yansıtan ifadeyi seçtim ve onunla devam ediyorum.

ekleme: her şeyi yazmışım ama niye bu rumuzu aldığımı söylememilim. isimlerimin + soyadımın baş harflerinden oluşuyor.
0
m e b
(24.07.18)
Aslında la fraise olacaktı ama o nick alinmisti. Ben de la'sİnş silip fraise'ini bıraktım. Fransizca çilek demek, en sevdiğim meyve.
0
fraise
(24.07.18)
sir gawain and the green knight'ı yeni okumuştum. sene 2003 ya da 2004 olması lazım.
0
sir gawain
(24.07.18)
chemical brothers'ın out of control adlı şarkısının klibinin sonunda muhaliflerden birisinin duvara yazdığı bir cümle aslında. substance birden fazla anlama sahip olduğundan farklı manalara çekilebiliyor. madde, mal, cisim gibi fiziksel karşılıkları varken aynı zamanda öz, anafikir, hakikat gibi elle tutulamayan anlamları da var.

t1.daumcdn.net

bu arada @nice tnetennba harika bir rumuz :)
0
givemesomesubstance
(24.07.18)
işimdeyim gücümdeyim
(24.07.18)
arkeoloji ve mitolojiye merakımdan, phoebe / titan tanrıçası.
0
Phoebe
(24.07.18)
bir simgesi var ama anlamı yok.
0
basond
(24.07.18)
doctor who'nun en sevdiğim bölümlerinin adı.
0
the end of time
(25.07.18)
alaimisema / gökkuşağı / çünkü LGBT
0
alaimisema
(25.07.18)
Küçükken İngilizce hocamızın (kendisi İskoçyalıydı) bana taktığı lakap, gerçek hayatta da kullanmış olduğum bir nickname yani. Aslında Margaret'ın kısaltması.
0
peggy
(25.07.18)
ilk nikim jedicik'di. işyerinde ifşa olunca o sıralar okuduğum (bkz: nakşidil sultan) adlı kitaptan esinlenerek bu niki aldım. buraya da sözlükten geldim.
0
naksidil
(25.07.18)
(5)

İsveç'e dayanaklı kaban-ayakkabı

EyLüL Kizi
Lund'a gidiyorum 2 seneliğine, Türkiye'den alsam ayakkabı ve montu, daha ucuza gelecek herhalde. Ne marka tavsiye edersiniz? İstanbul'da Outlet var mıdır mesela North Face falan baksam? Çok pahalılar ya. Sıcak tutacak,çok da cep yakmayacak, nereden bulabilirim? (hep çok üşüyorum)
Lund'a gidiyorum 2 seneliğine, Türkiye'den alsam ayakkabı ve montu, daha ucuza gelecek herhalde. Ne marka tavsiye edersiniz? İstanbul'da Outlet var mıdır mesela North Face falan baksam? Çok pahalılar ya. Sıcak tutacak,çok da cep yakmayacak, nereden bulabilirim? (hep çok üşüyorum)
0
EyLüL Kizi
(24.07.18)
Hiç gerek yok böyle şeylere. Evvela kışın nadiren çıkacaksın dışarı. Bütün kış sıradan bir kabanla her gün 15 dakika karda buzda bisikletle kursa veya işe gittim. Kapalı yerlerim hiç üşümedi:) 2 montum var biri Zara, öbürü Kangol marka pahalı falan da değiller hatta birisi 5 yıllık.

Ayakkabı olarak da klasik bir botum var. Sıcaklık dert değil üşümüyorsun. Waterproof olması ve buzda kaymaması önemli.

İçlik şart tabi. En soğuk zamanlarında içlik giymessen ne giyersen giy üşürsün. Soğukla işi çok olmuş bir Adanalı tavsiyesi sana; üstündekinin hiçbir önemi yok su geçirmez olduğu müddetçe. Altındaki içlik önemli.
0
bos gezenin bos ustasi
(24.07.18)
Kansızlık var bende, gerçekten normal bir insanın üşüdüğünden çok çok daha fazla üşüyorum :) Bot olarak önerin var mıdır peki?
0
🌸EyLüL Kizi
(24.07.18)
Goretex'li herhangi bir bot ayaklarını terletmeye yeter. İsveç'ten almaya kalkma burda aynı marka Türkiye'ye oranla %60-100 arası daha pahalı ve beden olarak da farklı burada kollar ve boy normalden uzun İskandinav devler için üretiliyor.
0
bos gezenin bos ustasi
(24.07.18)
lund deniz kıyısı mı bilmiyorum ama norveç’te karasal olan iç bölgede kaldım uzun sayılabilecek bir süre, nem olmadığından -30 derecede bile fazla üşümemiştim, ankara’nın 0 derecesi filan gibiydi.

bence yaşayıp görebilirsin, ona göre bir şeyler alırsın. ilk cevapta denildiği gibi buz vs var onlar daha büyük dert.
0
cedex
(24.07.18)
Lund dediğin yer, Malmö'den bir durak sonrası ki orası isveç'in en güneyi. Öyle ren geyiklerinin karda kızak çektiği ortamlar falan değil. Lund, Malmö, Kophenag bu şehirlerin iklimi, londra ile neredeyse birebir aynı. Londra ne kadar soğuk olursa lund da o kadar soğuk olur. Burada kardan ziyade yağmura hazır olun.

Kıyafet için de, buradaki internet sitelerindeki kampanyalardan gayet uyguna botlar alabilirsiniz. Öyle sibirya ortamları olmadığı için ortalama bir bot, mont işinizi ziyadesiyle görür.

Lund'a gittiğinizde, Malmö'ye geçin bir hafta sonu. Orada çok güzel 2. el kıyafet satan dükkanlar var. Gayet güzel durumda ve tanınmış markaların ürünlerini, son derece ucuza alabilirsiniz. (bunu mont ve bot için söylemiyorum)
0
sarap dumani
(24.07.18)
(7)

Amsterdam'da nargile cafe açmak

pinkman1
Evet muhteşem bir vizyonum var; hiç düşünülmemiş bir girişimcilik örneği. Ben de biliyorum. Yaklaşık 50-60k Euro ile bu planı gerçekleştirmek mümkün mü? Yoksa çok mu hayalperestim. Bu diyarlardan gitmek için aklıma gelen en efektif yol bu.Boğaziçi mühendislik mezunuyum; Anadolu'da bir şehirde aile ş
Evet muhteşem bir vizyonum var; hiç düşünülmemiş bir girişimcilik örneği. Ben de biliyorum. Yaklaşık 50-60k Euro ile bu planı gerçekleştirmek mümkün mü? Yoksa çok mu hayalperestim. Bu diyarlardan gitmek için aklıma gelen en efektif yol bu.
Boğaziçi mühendislik mezunuyum; Anadolu'da bir şehirde aile şirketimizi yönetmekteyim. Benimle beraber yöneten kuzenlerim de var ben olmasam onlar işe devam edecekler, belli bir kar payı alırım yine her sene.
Kariyerimi yanlış planladım ; başka kaçış yolum kalmadı. Şu anki şirketimiz de öyle küçük bir şirket de değil yani kalsam çok güzel paralar kazanıp, aile kurup güzel bir yaşam sürdürebilirim. Güzel para kazanıyorum da. Ama olmuyor abi yaşanmıyor bu diyarlarda.
Yüksek lisans yapıp iş aramayla filan uğraşmak zulüm gibi geliyor belli bir yaştan sonra.
Başka nasıl kaçabilirim o güzel topraklara?
0
pinkman1
(23.07.18)
bir ev al oradan, kar payını da al, turist vizesiyle git geri dönme.
0
kamile necaset
(23.07.18)
Ailemin şirketi olup da iyi para kazansam kasmam hiç. Devam ederim bu hayata. Evet vizyonsuzum.
0
thewhitewolf
(23.07.18)
www.google.com.tr
boğaziçi mühendislik mezununa daha uygun bence bu olay, geçen sene baya araştırmıştım ama olaylar farklı gelişince bir süre daha buralarda kaldım.
0
xasuo
(23.07.18)
bence olabilir mantıksız değil

ayrıca amerıka e2 vizesi ve ingiltere ankara anlaşmasına da bakın
0
oscar
(23.07.18)
Avrupa'da bazı ülkelerde kafelerde sigara, nargile vb kullanımı yasak. Hollanda'da nasıldır bilemem, araştır önce derim.
0
bos gezenin bos ustasi
(23.07.18)
amsterdam'da hem turklere hem de faslilara yetecek kadar nargile cafe var zaten.
0
crucio
(23.07.18)
Paran var madem bir sene dünyayı gez, vizyonunu geliştir, hayatta ne yapmak istediğini keşfet sonra onu nerede yapmak istiyorsan ona uğraş. Baltalamak değil niyetim ama böyle hayal olmaz :) Boğaziçi’nde mühendislik okumak dünyanın en büyük başarısı değil tabi ama kolay da değil. süper genious değilsen test kitaplarında geçmiş bir çocukluk, gençlik ve sabahlanmış finaller demek. Emeklerinin hakkını ver derim naçizane, istiyorsan yine aç tabi Cafe ni ama şu anda çok kahvehane muhabbeti gibi geldi söylediğin
0
acan99670
(24.07.18)
(3)

tursuz kuzey isiklari

in vino veritas
herkese iyi haftalar. hayatimda hic tur organizasyonuyla bir geziye katilmadim. kuzey isiklari gezisi yapmak istiyorum fakat turla gitmek mi daha mantikli yoksa kendim ayarlasam daha mi mantikli kararsiz kaldim. bazi turlara bakiyorum konaklama ve ucak bileti fiyatina tur yapiyorlar. siz gittiniz mi
herkese iyi haftalar. hayatimda hic tur organizasyonuyla bir geziye katilmadim. kuzey isiklari gezisi yapmak istiyorum fakat turla gitmek mi daha mantikli yoksa kendim ayarlasam daha mi mantikli kararsiz kaldim. bazi turlara bakiyorum konaklama ve ucak bileti fiyatina tur yapiyorlar. siz gittiniz mi, gittiyseniz nasil? bir de galiba zaten tamamen sans isi kesin kuzey isiklari gorulecek diye bi sart da yok galiba. bazen ust uste her gece cikabiliyormus bazense hic gorulemiyormus. nasil yapsak daha ekonomik ve rahat olur? tahminen 4 kisi (2 cift) veya 5 kisi (2 cift + 1 tek) olacagiz. normalde bu sayida insanla araba kiralayip gezeriz ama karda vs.de nasil olur bilemedigimden onu da hesaplayamadim.
0
in vino veritas
(23.07.18)
Turda ne harcayacağınız belli en azından. Ben normalde turla gezmeye karşıyım fakat İskandinavya'da hele hele Norveç'te her şey ateş pahası. Bende para gani bana dokunmaz demiyorsanız her şey içinde turla gidin derim.
0
bos gezenin bos ustasi
(23.07.18)
Tursuz gittik, şanslı döneme denk geldik ve 3 gecenin 3ünde de muhteşem aktivite gördük.
0
cakabo
(23.07.18)
Turşusuz okuyorum ya.

(bkz: yanlış okunan başlıklar)
0
kablelvuku
(23.07.18)
(12)

odun ateşinde çay, kömür ateşinde yemek, kumda kahve vs.

kibritsuyu
başlıktaki gibi sunumları hep görüyorum. odun ateşinde çay, kumda kahve gibi.ateşin doğrudan yiyecekle temas ettiği mangal, barbekü gibi pişirme yöntemlerini hariç tutuyorum. peki yiyeceğin veya içeceğin tencere, çaydanlık, cezve gibi ateşle doğrudan temasının olmadığı durumlarda altta yanan ateşin
başlıktaki gibi sunumları hep görüyorum. odun ateşinde çay, kumda kahve gibi.

ateşin doğrudan yiyecekle temas ettiği mangal, barbekü gibi pişirme yöntemlerini hariç tutuyorum. peki yiyeceğin veya içeceğin tencere, çaydanlık, cezve gibi ateşle doğrudan temasının olmadığı durumlarda altta yanan ateşin odun, kömür, doğalgaz, tüpgaz vs. olması neyi değiştiriyor? yani tüpgazda çay ile odun ateşinde çayın ne farkı olabilir ki? çayın gördüğü sadece ısı. barbekü gibi isiyle dumanıyla teması yok ki, arada çaydanlık var. nasıl değiştiriyor çayın tadını? tamamen pazarlama mı bu?

kumda kahve de öyle. arada cezve varken kahveye ne ki alttaki ısı kumdan mı geliyor, kömürden mi geliyor, tüpten mi geliyor?
0
kibritsuyu
(23.07.18)
kumda kahve için şunu biliyorum: kahve ne kadar yavaş pişerse o kadar iyi olur, kumda sıcaklığı azalttığı için daha yavaş pişiyor ve daha lezzetli oluyor.
0
mezarkabul
(23.07.18)
Hicbir sey. Fetis resmen.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(23.07.18)
valla ben kumdaki kahveyle ocakta pişmiş türk kahveysini lezzet olarak ayırt edemiyorum
hoş sorun bende olabilir
0
superb
(23.07.18)
közde kahveyi hakikaten közde yaparsanız farkını anlarsınız. istanbul'da yapılan şey, kaynar suyu döküp közün üstüne koymak. o sebeple de fark anlaşılmıyor ancak yavaş yavaş pişen türk kahvesinin tadı apayrı. o kömürümsü tad da üstüne sinince tadından içilmez oluyor :))

odun ateşinin ısıl değeri daha yüksek yani Q=M*C*Delta(t) dersek Q değeri arttığı için yüksek sıcaklıkta kalma süresi artıyor. o sebeple de çayın tadı daha iyi oluyor.
0
hosein
(23.07.18)
meşe ateşinde semaver çayının tadı çok fark ediyor. gerisini bilmiyorum.
0
babilbaligi
(23.07.18)
odun ateşinde pide de her zaman daha güzel oluyor. gerisini bilmiyorum.
0
damla sakızlı dondurma
(23.07.18)
Bence sıcaklık farkıyla ve ısı iletiminin hızıyla alakalı bir şey bu. Odun ateşinde semaverde içilen çay her zaman çok lezzetli gelmiştir bana.
0
bos gezenin bos ustasi
(23.07.18)
sef Mehmet Gurs turk kahvesini kisik ateste uzun surede pisirmenin yanlis oldugunu soyluyordu.
0
jimicik
(23.07.18)
Kumda kahveyi bilemiyorum fakat közde kahvenin tadında ciddi fark var, uzun sürüyor fakat sonuç nefis. Onun dışında Tandırda pişen ekmek ve yemek daha güzel oluyor, bunun için özellikle gidip para vermem tabii.
0
mslny
(23.07.18)
arkadaşlar tandırda pişen ekmekte, odun fırınında pişen pidede ateş ile yiyeceğin doğrudan teması var. odun ateşi, pideyi koyduğun aynı fırının bir köşesinde yanıyor. odunun isini, dumanını alırsın. tandır da öyle. kuyuda yakıyon ateşi, duvarına da ekmeği yapıştırıyon. o alttaki ateşle ekmek doğrudan temasta. bahsettim soruda, onlar ayrı.
0
🌸kibritsuyu
(27.08.18)
odunun külü çayın içine girince millet isin tadını seviyor. az miktarda illaki giriyor.

erzurum'da semaver çayı meşurdur, yıllarca yaptık olayı bu.

aynısı diğer gıdalar için de geçerli.
0
ya ben lan neyse
(27.08.18)
tam sorunun cevabi degil ama tatilde toprak cezvede pisirilmis kahve ictim. cok bariz fark vardi tadinda. hatta biz de aldik o cezvelerden. kumda, komurde daha farkli olur mu bilmiyorum ama evdeki normal gazli ocakta gayet leziz oluyor. pisme suresi bakir vs. cevzelerden daha uzun.
0
jimicik
(27.08.18)
(13)

Evlendikten 2 yıl sonra düğün

pastörizesüt
Eş durumu için nikahlanıp ev kurup 2 yıldır o evde yaşayan çiftin 2 yıl sonra kına geceli kız almalı düğün yapması çok çok saçma değil mi ya? Çok merak ediyorum şuna ne var bunda gayet mantıklı diyecek bir kişi var mı?Herkesin kendi hayatı sanane diyecekler yazmasın benim bir şeye karıştığım yok zat
Eş durumu için nikahlanıp ev kurup 2 yıldır o evde yaşayan çiftin 2 yıl sonra kına geceli kız almalı düğün yapması çok çok saçma değil mi ya? Çok merak ediyorum şuna ne var bunda gayet mantıklı diyecek bir kişi var mı?

Herkesin kendi hayatı sanane diyecekler yazmasın benim bir şeye karıştığım yok zaten sadece iki haftadır gördükçe şaşırıyorum.
0
pastörizesüt
(22.07.18)
Düğün zaten saçma, öylesi böylesi her türlüsü saçma.
0
bos gezenin bos ustasi
(22.07.18)
Eğlencesine ya da akrabalardan para toplamak vs. için yapılırsa saçma olmaz.
Ama "biz kız aliyoz" edasıyla kıza da kurdele bağlayıp düğün yapılıyorsa nalaka derim. Oğlan sizin kız sizin zaten?
0
dont eat me
(22.07.18)
Bence de saçma ama insanların bunu yapabilecek ekonomik güçleri varsa ve içlerinde ukte kalmasındansa yapsınlar. bazı insaların öncelikleri daha farklı hayatta. aile arasında kutlanıp sonrasında stüdyoda veya dış mekanda anı için fotoğraflar çekinilmesi daha mantıklı tabi.
0
alwayschargeneverbend
(22.07.18)
@dont eat me kız iki yıl yaşadığı kendi evinden ailesinin evine gitmiş orda kurdeleli kız almışlar aaldkajd çok tiyatral
0
🌸pastörizesüt
(22.07.18)
mantıklı olmasına gerek yok. sebep altınlar + heves, ister gelin ve damadın ister ailelerinin hevesi.

evlenmek istemeyen adama evlenmek saçma, sade nikah isteyene düğün saçma, kır düğünü isteyene salon saçma... bu işin sonu yok. doğru cevap "bana ne".
0
nrmnm
(22.07.18)
"benim aklıma yatmayan şey başkasının aklına nasıl yatar, hayret ediyorum" temalı çalışma.

nrmnm +1
0
idonthaveatvset
(22.07.18)
Çok saçma. Aynı evde yasamiyo olsalar bi nebze anlarım ama
... yok ya, her türlü çok saçma.
0
elorelia
(22.07.18)
Şahsi olarak benim yapmayacağım bir şey ama başka birisi yapıyorsa 'saçma' kategorisinde değerlendirmem. Kızin içinde kalmasin diye yapiliyordur, damat düğün çok istemiştir ya da sırf keyifleri için yapiyorlardir. İnsanların başka insanlara zarar vermeyen tercihlerini yargilamayi bırakalı çok oldu. Özellikle düğün dernek gibi konularda hiç mantık aramıyorum zaten.
0
fraise
(22.07.18)
düğün, hele hele 2 yıl sonra nikah, düğün yapmak/tazelemek bana göre çok lüzumsuz ama heves ettilerse onlar adına diyecek bir şey yok.
0
Neill
(22.07.18)
İnsanların mantığı, düşüncesi ne bilemiyoruz.

''Düğün yapamamıştık, şimdi hem durumlar müsait hem maddi olarak sıkıntımız yok. Tanıdıkları, eşi dostu, akrabayı çağırıp eğleniriz. Elimizde fotoğraflar, videolar olur ileride bakıp güleceğimiz, anacağımız bir olayımız olur.'' da diyebilirler.

Düğü,n aynı evde yaşamadan, imza atmadan, sevişmeden önce yapılması gereken bir şey mi? Kutlamanın mantıklı bir zamanı olmak zorunda değil.
0
Piukh
(22.07.18)
Kiskanmissin. Kıskandım demek yerine kiskandigimiz şeylere saçma diyerek, kıskançlığı yok etmiş olmuyoruz.
0
dafaisss
(22.07.18)
yav ne kıskanacak ya. he işi gücü yok bunu kıskanacak.
saçma ötesi.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(23.07.18)
Altın dağıttık toplayalım kafası başka bir şey değil. 1 sene sonra düğün yapanı gördüm ben de. herkesin kendi hayatı. Garip diyemem ama gereksiz (bence) -ha herkesin kendi hayatı tabi.
0
lcha
(23.07.18)
(11)

Ehliyet almak istiyorum? (sadece otomatik vites için mi alsam)

Belchior
Arkadaşlar 25 yaşıma geldim, gaz-fren pedalından hangisi solda; bilemeyecek kadar arabalarla zerre alakam yok. Çünkü neden: evde arabası olan yok. Ehliyeti olan bütün arkadaşlarım zaten 18 yaşından önce babalarının arabasıyla kullanmayı öğrenip reşit olunca patlattılar hemen ehliyeti. Çevremde ehliy
Arkadaşlar 25 yaşıma geldim, gaz-fren pedalından hangisi solda; bilemeyecek kadar arabalarla zerre alakam yok. Çünkü neden: evde arabası olan yok. Ehliyeti olan bütün arkadaşlarım zaten 18 yaşından önce babalarının arabasıyla kullanmayı öğrenip reşit olunca patlattılar hemen ehliyeti.

Çevremde ehliyeti olmasına rağmen manuel vitesli arabayı kaldıramayan, stop ettiren ya da uzun süredir araba kullanmadığı için sürücü koltuğuna oturup trafiğe çıkmaya çekinen insanlarla dolu.

Bende ehliyet sahibi olup halen manuel vitesli arabayı kaldıramayan ya da "yok abi ehliyetim var ama ben süremem" demek istemiyorum.

"Kazmalık" sahibi de olan bendeniz Belchior manuel vitesle hiç uğraşmayayım direkt otomatik vites için ehliyet alayım diyorum. Direksiyon sınavını da rahat geçerim bu sayede diye düşünüyorum.

Benim yazdığım senaryoda sizin düşünceniz nedir, avantaj/dezavantajlar ne?

NOT: Dezavantaj: Girdiğim işte şirket arabası verirlerse ve manuel olursa kullanamam bu senaryoda. Onun dışında aklıma dezavantaj gelmiyor. Araba alırsam otomatik alırım zaten. Araba kiralarsam da otomatik kiralarım.

Eee daha ne o zaman?
0
Belchior
(22.07.18)
@e bana nick birakmamissiniz zalimler +1

sen zaten kafanda belirlemişsin. destek bekliyorsun.

bana kalsa ben de manuel al derim
0
dog day afternoon
(22.07.18)
Ben sadece otomatik kullanan, manuele oturunca öylece kalan pek çok insan biliyorum, hayatlarını da normal bir şekilde idame ettiriyorlar, yani sadece otomatik kullanmaktan mütevellit bir sıkıntı yaşadıklarına şahit olmadım. Ha hepsinin ehliyeti manuel ama ehliyetleri sadece otomatik olsaydı da yine bir şey değişmezdi hayatlarında, o nedenle bi sıkıntı yaşamazsın diye düşünüyorum ben. Gerçi günümüzde "Abi erkek adam otomatik mi kullanır" diyen pek çok tip var, çevrende öyle birileri varsa tek sıkıntıyı onlar yaşatır o da önemli bir konu değil, sadece otomatik kullanırım manuelle işim olmaz diyorsan al gitsin.
0
angelus
(22.07.18)
manuel al. zor değil.
0
fragile lady
(22.07.18)
Sadece otomatik vites ehliyeti al kesinlikle. Inanılmaz kolay alması. Ben ikisini de denemiş ve en sonunda otomatik almış birisi olarak söylüyorum
0
graupel
(22.07.18)
sendeki özgüven düşüklüğünün sebebini anlamadım. biraz tecrübeli biriyle tenha yer ve zaman ayarlayarak pratik yapacaksın alt tarafı.

sadece otomatik vites ehliyeti sahibi olmanın avantajlı bir tarafı yok. manuel al, manuel kullanmayı öğren. sonra istersen ömür boyu otomatik kullan.
0
zgrydn
(22.07.18)
Manuel araba candır. Ben de 24 yaşında aldım ehliyetimi ve öncesinde hiç bilmiyordum kursta öğrendim kullanmayı. Gayet kolay ve eğlenceli bence gözünde büyütmeye gerek yok.
0
pastörizesüt
(22.07.18)
Manuel olarak al. Ben geçtiysem sınavı bu dünyada herkes geçer. Endişe etme.
0
clones
(22.07.18)
@zgrydn

Araba ve tenha yer yok işte :) Olsa ve pratik yapmış olsam bu duyuruyu açmazdım bile tabi.
0
🌸Belchior
(22.07.18)
manuel araba kullanmak sandığın kadar zor değil. kursta zaten belli bir saat eğitimini alacaksın hocan yanında olacak. hatta öncesinde kursa göre simülasyon eğitimi de alacaksın. korkma bu kadar
0
dog day afternoon
(22.07.18)
yok yere bahane buluyorsun. en kötü özel ders alırsın.

yokmuş :(
0
zgrydn
(22.07.18)
Öğren sürmeyi. Lazım olur.
0
bos gezenin bos ustasi
(22.07.18)
(6)

Oy verme - (TR'de Sag & Avrupa'da Sol) vs (TR'de Sol & ABD'de Sag)

elon
Basliga sigdirabilmek icin duz adam modumu acip sag/sol yazip gectim. Sormak istedigim soru su,Hani biz TR'de muhalif kesim, gozunu kirpmadan Muharrem Ince-CHP-HDP'ye oy veren tayfa, Avrupa'da ki Turk vatandaslar AKP'ye oy veriyor diye "oh ne ala, orda sosyal demokrat partilere oy ver burda akp'ye,
Basliga sigdirabilmek icin duz adam modumu acip sag/sol yazip gectim. Sormak istedigim soru su,

Hani biz TR'de muhalif kesim, gozunu kirpmadan Muharrem Ince-CHP-HDP'ye oy veren tayfa, Avrupa'da ki Turk vatandaslar AKP'ye oy veriyor diye "oh ne ala, orda sosyal demokrat partilere oy ver burda akp'ye, bu ne ikiyuzluluk" diyoruz ya su anda ABD vatandasi olsam tak diye oyu Demokratlarin adayina verebilir miydim emin degilim. Hatta Trump faktoru olmasa Cumhuriyetciler %51 onde bile diyebilirim.

E bu durumda ben de elestirdigimiz kesim gibi ikiyuzlu oluyor muyum?

Kacirdigim, yanlis dusundugum bi yer var mi?
0
elon
(21.07.18)
Tercih meselesi. Fakat cumhuriyetçilere oy vermek veya Avrupa'da sağ partiye oy vermek orada yaşayan bir Türk olarak mallıktan başka bir şey değil. Bu konuyu tartışmam kimseyle, gidip oranın ırkçı white trash'lerine baksınlar.

Türkiye'de kime oy verdiği ise tamamen kişiyi ilgilendirir. Akp'ye de oy verse diyecek bir şeyim yok. Adamın kendi ülkesi kendi politik görüşü.
0
bos gezenin bos ustasi
(21.07.18)
ben bu durumu iki yüzlülük olarak düşünmüyorum ne olursa olsun canlılar kendileri için faydalı olduklarını düşündükleri tercihleri yaparlar, almanya'da sol partiye oy vermek ile türkiye'de sol partiye oy vermek aynı değil ki, bunu yapmasını beklemek de mantıklı değil. Ayrıca sağ-sol diye bir şey kaldı mı ki, hala bu düzlemde düşünmek saçma.
0
gezegen olan pluton
(21.07.18)
iki yüzlü oluyor musun evet. çünkü kendine yapılmasın diye uğraştığın şey başkalarının başına gelsin istiyorsun.

çünkü biliyorsun ki sen orda göçmensin ve sağ partinin seçilmesi göçmenlerin zararına. ama kendi ülkende göçmen değilsin ve göçmenlerin başına iş açıyorsun.
0
kljgslsdkjsd
(21.07.18)
@Traveller, hocam anlatamadim sanirim.

Diyelim ki CHP secmeni olan ben 5 sene sonra ABD vatandasi olunca Cumhuriyetcilere oy versem ikiyuzlu davranmis oluyor muyum? ("Sen gocmensin, Cumhuriyetci partiye oy veren gocmen = maldir" kismi bu soru kapsami disinda, ve sacma bir dusunce bicimi)
0
🌸elon
(21.07.18)
Bence bu soylenilenler Avrupa icin gecerli cunku sol sag ayrimi Avrupada daha cok var. ABD'de demokratlar da cumhuriyetciler de Avrupa standartlarina gore oldukca sagda kaliyorlar. Yani Almanya'da sosyal demokratlara oy veren biri yesillere veya SDP'ye oy veriyordur muhtemelen ki bunlar gayet de sol fraksiyonlar. Almanya'da bence gocmen olup da AfD'ye oy veren maldir. Ama aynisini ABD icin diyemeyiz. Almanya'daki SDP -ki merkez sol-, ABD'de siyaset yapmaya calissa komunist damgasi yerler, veyahut Amerika'da komunist damgasi yiyen Bernie Sanders Almanya'ya gelse merkez sol anca olur.
0
Haldamir
(21.07.18)
Hillary Clinton nasıl solcu oluyor?

Sonra demokrasi oy verme özgürlüğüdür. Kimin kime oy verdiği kişinin kendini bağlar. Toplum da yanlış kararlar veriyorsa bu da toplumu toptan bağlar. Sonuçlarına toplum toptan katlanır. Yani ülke batsa yalnızca akp'liler batmaz, ülke çıksa yalnızca akp'liler çıkmaz... (Elbette bazı bireyler toplumun batmasından kâr edebilir veya toplumun yükselişinden aynı oranda faydalanamayabilir)

Makro verilerle mikroyu, mikro verilerle makroyu eleştirmek yanlış bir yöntem.

Kişisel düzeyde oy tercihlerini yargılamaksa daha ziyade ahlaki bir sorun. Ahlak konusu da çok büyük bir konu. Kime göre neye göre...
0
idexo
(21.07.18)
(4)

en iyi fotoğraf kalitesine sahip telefon (işletim sistemidnen bağımsız)

tchuck
sadece fotoğraf konusunu göz önüne alalım.en iyi sıralaması nedir?buna dair bir yabancı site vardı, 100 üzerinden puanlıyordu diye hatrlıyorum ama bulamadım."bunun buyu iyi, bunun ise buyu iyi" diyerekten değil, direkt "bunun genel fotoğraf özellikleri hepsinden iyi" gibi bir açıklama bekliorum bu a
sadece fotoğraf konusunu göz önüne alalım.

en iyi sıralaması nedir?
buna dair bir yabancı site vardı, 100 üzerinden puanlıyordu diye hatrlıyorum ama bulamadım.
"bunun buyu iyi, bunun ise buyu iyi" diyerekten değil, direkt "bunun genel fotoğraf özellikleri hepsinden iyi" gibi bir açıklama bekliorum bu arada :)
0
tchuck
(20.07.18)
mesela şuan en iyisi huawei p20 olabilir mi?
bu ürünü şuan almakla, 1 ay almak arasında kur farkı ihtimali var mı? (apple'a gelen %23 zam gibi bir şey bekleniyor mu? apple zammı bekleniyordu çünkü)
0
🌸tchuck
(20.07.18)
Samsung S9 PLUS. Kamerası hepsinden iyi. Huawei kameralarında genelde renkler baya yapay.
0
basubadelmevt
(20.07.18)
"buna dair bir yabancı site vardı, 100 üzerinden puanlıyordu"

aradığın dxomark, çok da itimat etmemeni öneririm. yerden yere vuruluyorlar.
0
celeron 300a
(20.07.18)
Dxomark'a göre P20 Pro.

İlk 3 bence;
P20 Pro
Pixel 2 XL
S9+

Çıktıysa bu üçlü arasına XZ2 Premium da girer.
0
bos gezenin bos ustasi
(20.07.18)
(1)

Evren Hakkında Beyin Fırtınası Fizikçiler Gelsin

bos gezenin bos ustasi
uzayda sıcaklık mutlak sıfırın biraz üzerinde malum mikrodalga arka plan radyasyonu sayesinde. yani uzay mutlak boş değil enerji var. Enerji ile madde aslında aynı bokun laciverti aşağıdaki formüle göre. Ve aynı şekilde string theory'e göre.şimdi sorum şu; according to e=mc2bir birim madde elde etme
uzayda sıcaklık mutlak sıfırın biraz üzerinde malum mikrodalga arka plan radyasyonu sayesinde. yani uzay mutlak boş değil enerji var. Enerji ile madde aslında aynı bokun laciverti aşağıdaki formüle göre. Ve aynı şekilde string theory'e göre.

şimdi sorum şu;
according to e=mc2
bir birim madde elde etmek için ne kadar uzay boşluğuna ihtiyaç var günümüzde? teorik olarak? Yani 1 hidrojen atomu kütlesi elde etmek için kaç joule lazım ve bu joule(ya da watt vs) birim enerji ne kadar hacimde bir boş uzaydaki enerjiye eşit?

soruyu sormamın ardındaki fikir ise şu;
evren genişliyor, genişlemek istiyor çünkü entropi sürekli artıyor. big bang den arta kalan ısı ve enerji düzeyi düştükçe evren daha geniş bir alana yayılma eğilimi gösteriyor. zaten enerji yok olmaz, big bang de açığa çıkan enerji bildiğimiz anlamdaki maddenin ve uzayın oluşmasını sağladı. ama o enerjiden arta kalan radyasyon entropi nedeniyle yayılıp limit sonsuza giderken 0 kelvine doğru azalmak zorunda, nitekim azalıyor da. Ondan mikrodalga düzeyinde düşük bir big bang ışıması görüyoruz wmap ölçümlerinde vs.

evren bu nedenle genişliyorsa, genişleme hızı ile bu uzay boşluk/birim parçacık oranı arasında bir orantı veya eşitlik veya ilişki olması lazım.

ya ben bir şey buldum ya da bu zaten daha önce biri tarafından bulundu.
0
bos gezenin bos ustasi
(20.07.18)
Şimdi evrenin genişleme hızı da arttığına göre birim boşluk başına düşen enerji miktarı azaldığı için evren daha hızlı genişlemek durumunda. Eğer ben haklıysam karanlık enerjiye gerek yok.
0
🌸bos gezenin bos ustasi
(20.07.18)
(7)

Ölü bedenin yakılması

pembe incili kaptan kirk
Dini ritüellerin dışında bir insan neden bedeninin yakılmasını ister.
Dini ritüellerin dışında bir insan neden bedeninin yakılmasını ister.
0
pembe incili kaptan kirk
(20.07.18)
Avrupa'da tabutlu cenaze aşırı pahalı. 10-20 bin euro seramoni ve yer + tabut parası. Tabutsuz gömülme yok.

Yıllık da aidatı var mezarlığın. Bakım onarım ve yer kirası. Ölemezsen mezar taşını söküp atıyorlar bir süre sonra ve üstüne başkasını gömüp taş koyabiliyorlar.

Yakılma ise çok daha ucuz. En güçlü sebep bu. %80 bugünlerde yakılma, %20 defnedilme cenazesi oluyor. Kaynak: bir yakın akrabam. İsveç'te krematoryumda çalışıyor.
0
bos gezenin bos ustasi
(20.07.18)
yapmacık cenaze merasimlerinden, ihtiyacı olmayana verilen 40-52 yemeklerinden, ne okunduğunu bilmeden kendisini anan insanlardan falan yılmıştır. doğaya tez elden karışmak ister.
0
babilbaligi
(20.07.18)
ormana, dereye, denize falan serpilebiliyor öyle olunca.
0
zgrydn
(20.07.18)
buyuklerinden oyle gormustur. ondan.
0
tomcruise
(20.07.18)
Vücudunu 12 ay boyunca sinekler ve kurtlar yiyeceğine 10dk.da yakılıp hemen toprak olmayı tercih eder kimi insanlar
0
Traveller
(20.07.18)
Ölüp gitmişsin bedene daha ne ihtiyacın olacak ki?
0
kumulatifvergimatrahi
(20.07.18)
Kişi kendinden geriye kalan bedenini ne yapmak istiyorsa o yapılmalıdır zaten. Neden diye sorulması bana tuhaf geliyor.

Mesela ben, bir ömür boyu inanmadığım dinin ritüellerince gömülmek istemem şahsen. Ayrıca g.tüme pamuk tıkasınlar istemiyorum.
0
old possum
(20.07.18)
(10)

Ya bu bilim insanları ne iş yapar

brad pitt
Açık konuşuyorum. Kırmızı çizgilerin ötesinde konuşuyorum. Kusura bakmayın. Adam aşağıda yazmış. Göbeğim erisin istiyorum demiş. Bölgesel erime nası olur demiş. Ulan 1000 senedir çalışıyosunuz be. Şu işe biriniz de bi çözüm bulamadı be. Ulan siz nası bi delikanlısınız. Bu adam koşmak az yemek zorund
Açık konuşuyorum. Kırmızı çizgilerin ötesinde konuşuyorum. Kusura bakmayın.

Adam aşağıda yazmış. Göbeğim erisin istiyorum demiş. Bölgesel erime nası olur demiş. Ulan 1000 senedir çalışıyosunuz be. Şu işe biriniz de bi çözüm bulamadı be. Ulan siz nası bi delikanlısınız. Bu adam koşmak az yemek zorunda mı be. İki hap yapamadınız mı kilo verdirecek. Aq maymundan gelmişmişiz. Vatana millete ne faydası var bu bilginin? Ulan 1000 senedir uğraşıp diş macunu yapıyonuz yapa yapa be.
0
brad pitt
(20.07.18)
daha sırada istenmeyen kılları tamamen ortadan kaldırma.(pratik bir şekil ama şartsız şurtsuz. kıl tipin uygun olacak 10 seans lazer alacaksın, lazer küçük kılları almaz daha çok güçlendirir gibi şartlar olmadan)
ve
İstenilen yerde kıl çıkartma/ekme. (yine pratik bir şekilde. Öyle enseden al, sonra onları boş bölgelere ek. Günlerce acı çek. falan filan. Hem çok zahmetli hem çok pahalı. Bir kıl kökünü çoğaltın labaratuarda ya artık. Koyun klonladınız bunu yapamadınız.)
0
a dost
(20.07.18)
Hala şehirlere yağmur çamur yağması, bunların ulaşım araçlarını falan tehlikeye sokması, hatta kasırgaların şehirlere falan zarar vermesi çok saçma geliyor bana da ya ahshshd. Lan yap bi şey, yağmurlar hep barajlara tarlalara ormanlara yağsın, şehirleri, havaalanlarını rahat bıraksın amk :)
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(20.07.18)
Neden isin bir yerinden baslamiyorsun? Ciddiyim. Kitap okumaya basla, makale bul. Enstitulerle gorus. Degisimi sen baslat. Destekliyorum.

a dost da kil konusunda uzmanlassin.

fulbolcu da yagmur sorunu cozsun. Bence bu duyuruda cok iyi toplanmissiniz. Hemen iletisime gecin.
0
Traveller
(20.07.18)
çünkü modern tıp daha yeni son yüzyılda gelişmeye başladı. bunu insanlık tarihi ile karşılarsan çok küçük bir dilim olduğunu görürsün. ondan önce iyileştirme yerine çoğunlukla hastanın acısını dinlendirmek için kullanılıyordu. buna bir de insan vücudunun hayli karmaşık yapısını eklersen gayet normal. bu kısacık dönemdeki öncelik insanları zayıflatmak yerine iyileştirmek olduğu için asıl ilerlemeler orada yaşandı.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(20.07.18)
Traveller kardeşim senin bu yazdığın mesajla aydınlandım. Çok teşekkür ederim. Yarın çalışmaya dünya için bir şeyler yapmaya başlıyorum. Hayırlı akşamlar.
0
🌸brad pitt
(20.07.18)
Değilim de olsam bile şişkoları zayıflatacak hap yerine şişkoların şişko olmamasını sağlayacak diyetler önerirdim kendilerine.

Hem dünyanın kaynaklarını haksız biçimde kullan göt göbek sal hem de sağdan soldan yardım dilen abi insanda gurur olacak biraz.

7 milyar insan yaşıyor dünyada 1 milyarı aç, 2 milyarı şişko. Uzun uzun anlatmaya gerek var mı? Yememen gereken şeyi yemeyeceksin. Hayat göt üstünde oturup homini gırtlak dürüm gömmek değil. Ataların böyle yaşamıyordu, kuzenlerin maymunlar da böyle yaşamıyor.

Kediye köpeğe de çok yemek verince obez oluyor. Ama doğada obez hayvan yok. Neden?
0
bos gezenin bos ustasi
(20.07.18)
İyide var ki bolgesel yaziflama git liposuction yaptir gitsin o bolgedeki yaglarin
0
basond
(20.07.18)
lan her mahalledeki güzellik merkezlerinde bölgesel incelme var.

bu bilim insanları size ne etti?
0
babilbaligi
(20.07.18)
boş gezen +1

Kilo verdirecek hap yapmak etik mi sorusuna cevap vermeden hapını bulmasınlar.

Ya da dünyada bütün açlara yetecek besin bulmadan yapmasınlar o hapı. Dünyanın bir yanı fazla besinden göt göbek bağlar, öte taraftan insanlar açlıktan kırılırken yiyeceğe ulaşabilenin daha da fazla yiyebilmesi için yapılacak çalışmayı ben -net olarak- ahlaksızca buluyorum.
Yoksa kendim de önrünü diyetlerle geçirmiş, üniversiteden bu yana fazla kilosu olan biriyim.
0
SiyamkedisiZorro
(20.07.18)
Biz aydinlandik kardeşim. Teşekkür ederiz bizi bilim insanlarının böyle bir mahluk oldukları konusunda bilgilendirdin. Ama brad pitt değil de başka bilim insanı bu hapı bulursa çok alinirim. Dis macunu ya da evrim teorisinden bıktık.
0
Traveller
(20.07.18)
(6)

Bir ülkeye turist olarak gidip

naksidil
sonrasında ben burada kalmak ve bu ülkenin vatandaşı olmak istiyorum desek bizi alırlar mı? alınanı duyan, gören, bilen, okuyan var mı?edit : türk olarak düşünmeyin. suriyeli ya da ıraklı olarak da. bir italyan'ın abd'ye gitmesi ya da ne bileyim fransız'ın yeni zelanda'ya gitmesi gibi düşünün.
sonrasında ben burada kalmak ve bu ülkenin vatandaşı olmak istiyorum desek bizi alırlar mı? alınanı duyan, gören, bilen, okuyan var mı?

edit : türk olarak düşünmeyin. suriyeli ya da ıraklı olarak da. bir italyan'ın abd'ye gitmesi ya da ne bileyim fransız'ın yeni zelanda'ya gitmesi gibi düşünün.
0
naksidil
(19.07.18)
suriye’den sığınmacı olarak gidiyorsan mahkemesi şusu birkaç ay sürüyor, sonrasında çok küçük bi ihtimal kabul etme ihtimalleri var. türkiye’den gideceksen çok çok çok zor.
0
ben de
(19.07.18)
xportant +1

ama kaçak çalışma diye bir şey de var. turist olarak gidiyorsunuz. kaçak olarak çalışmaya başlıyorsunuz. sigortasız, güvencesiz 5. sınıf işlerde.
0
iddaaci
(19.07.18)
ortada geri gönderileceğiniz devlet diyebileceğimiz bir ülke (suriye, yemen gibi) yoksa kalırsınız, diğer türlü yakalandıktan sonra postalanırsınız, tabii bu işin hukuki açıkları ile yıllarca süren mahkemelerle bir şekilde kalanlar var, yalnız artık yasalar o kadar anlayışlı değil.
0
gezegen olan pluton
(19.07.18)
Hiçbir ülke bir kişiyi ülkesine alıp haklar tanımak istemez aslında. Ama uluslararası antlaşmalar ve insan hakları kriterleri gereği belli durumlarda mecbur kalıp tamam diyebiliyorlar.

İlticacı olmanız için mesela BM'nin sizin ülkeniz hakkında güvenli olmadığına dair kararı gerekiyor. Bu durumda istemese de o ülke sizi ağırlamak durumunda ama şartları ülkesine göre değişiyor tabi.

Yine bu ülkeler eğer suçsuz olduğunuzu veya ülkenize dönerseniz ülkenizde işkence göreceğinizi, öldürüleceğinizi düşünürse sizi sığınmacı olarak alabilir. Bunu politik bir koz olarak da kullanırlar genelde (bkz: fehriye erdal)

Hiçbir ülkeye turist olarak gidip kalamazsınız yasal olarak.

Turist=ben geri döneceğim. Öbür türlü eğer kalma talebiniz olacağını düşünürlerse vize vermezler zaten.

Bunun haricinde kısa süreli çalışma izni alınabilen ülkeler var eğer üniversite diplomanız varsa(Talented migration). Kanada, Avustralya ikilisi en ünlüleri.

ABD'de zinhar gidip kalamazsınız hiçbir kurum size çalışma izni vermez çünkü amerika'da zaten mutlaka bir alternatifiniz vardır. Green card şart amerika için.

Bir de eğitim sonrası size kısa süreli çalışma izni verirler genelde. Eğer eğitiminizin bir kısmını o ülkede aldıysanız ve iş bulursanız kalabilirsiniz. Sonrasında iş durumunuz devam ederse çalışma izniniz uzatılır. Sonunda da permanent olur. En sonunda vatandaşlığa kadar gider, süre ülkesine göre değişir tabi.
0
bos gezenin bos ustasi
(20.07.18)
Kimse dememiş ama evlenirsen eğer o ülke vatandaşı ile öyle bir hak yok mu?
0
xdenizx
(20.07.18)
Evlilik ile elbette oturum alabilirsiniz. Ancak turist olarak gidip evlenip orada kalmak gibi bir durum çok fazla olası değil. Ülkesine göre değişir gene de. Evlenirsiniz, dönersiniz ülkenize vizeniz dolunca, dosyanız tamamlanır, konsolosluğa çağırıp mülakat yaparlar evliliğin gerçekliğine ikna olmak için. Sonunda da karar çıkar ve oturum izninizi alırsınız.

Hatta bazı ülkeler oturum iznini kendi ülkesinden vermeyi reddeder. Ülkeden her halükarda çıkıp bir konsolosluktan elden almak durumundasınız.
0
bos gezenin bos ustasi
(20.07.18)
(6)

Ev Sorusu Satılmalı mı? Kalsın mı?

bos gezenin bos ustasi
30 yaşında bina. Kooperatif yapımı, çok özenli değil daireler. Ev tek cephe 6. Kat, kuzeydoğu-doğu gibi cephe.Yer Adana, Mahfesığmaz'da bulvara durağa falan 30 sn yürüme mesafesi ama cadde üstü değil. Otopark var. Asansör var bakımsız ve eski dökük. Banyo wc mutfak bakımlı yeniden yaptırılmış durumd
30 yaşında bina.
Kooperatif yapımı, çok özenli değil daireler.

Ev tek cephe 6. Kat, kuzeydoğu-doğu gibi cephe.

Yer Adana, Mahfesığmaz'da bulvara durağa falan 30 sn yürüme mesafesi ama cadde üstü değil.

Otopark var. Asansör var bakımsız ve eski dökük.

Banyo wc mutfak bakımlı yeniden yaptırılmış durumda dolaplar gardırop vestiyer falan yeni.

Camlar balkon kapısı falan yeni içerdeki kapılar eski.

2+1, amerikan mutfak(geniş baya), 6. Kat. Mevkide ötürü para edeceğini düşünüyorum.

100m^2 civarı büyüklüğü.

Yaşlı anam oturuyor. Ben diyorum ki satalım daha yeni bir binadan ev alalım. Daha az hareketli bir yer olsun. (semt pazarına sıfır, bütün marketler falan hep ayak altında)

Yaşlı binada oturmak sakıncalı değil midir veya ne bileyim bu ev alındığında etraf tarlaydı göl görünüyordu şimdi her yer bina. Beton ormanına döndü mahalle.
0
bos gezenin bos ustasi
(19.07.18)
satması ayrı dert yeni ev alması ayrı dert onun işlemleri için koşuşturmak da öyle. bir de bunun taşınması yerleşmesi var. bir de alışkanlıklar ve komşular var. annen bence hiç yanaşmaz. hadi ısrarlarına dayanamayıp mantıklı bulup kabul etse bile daha sonra mutsuz olma ihtimali var.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.07.18)
Alıştığı yerde olmayı tercih ediyor yaşlılar genelde.
Evin hali sıkıntıysa tadilata bakın isterseniz
0
kisa
(19.07.18)
Deprem riski yoksa yeni gittigi yere alismasi zor olur. Calismiyor anladigim kadariyla.
0
brkylmz
(19.07.18)
Emekli.

Deprem riski Adana'da var malesef.
0
🌸bos gezenin bos ustasi
(19.07.18)
Satıp birkaç sokak öteden bir başka daireye geçmek iki tarafı da mutlu edebilir.
0
vampir akrep
(20.07.18)
bence kalsın. satarsanız alacağınız ev muhtemelen sizi mutlu etmez. yaşlı insanlar düzenlerini eve göre kuruyorlar. bırakın düzeni, komşuları, alışkanlıkları olduğu gibi kalsın.

başka bir eve taşırsanız mutlu olma ihtimali düşük.
0
babilbaligi
(20.07.18)
(9)

2. El araçta boya hangi seviyeye kadar kabul edilebilir?

retiredcolonel
Mesala adam diyor ki camurlukta, sağ on kapıda ve kaputta boya var ama kaza yapmadım diyor. Ne yaptı da bunlar boyandı peki?Tavanda boya kesinlikle kabul edilmez onu biliyorum.Ama kaput? Kapı?
Mesala adam diyor ki camurlukta, sağ on kapıda ve kaputta boya var ama kaza yapmadım diyor. Ne yaptı da bunlar boyandı peki?

Tavanda boya kesinlikle kabul edilmez onu biliyorum.

Ama kaput? Kapı?
0
retiredcolonel
(19.07.18)
Kaput da çok riskli. satarken de zarar edebilirsiniz. pek yanaşmayın derim.
0
veritaslibertas
(19.07.18)
Kapı da normal değil. Yandan sağlam yiyen adam yaptırdıktan sonra eh işte kapı sürttü falan diyor.

Tampon, çamurluk dışında boya varsa almayın. Çamurluk değiştiyse de almayın. Tampon değiştiyse sorun değil.

Bagaj kapağı da sorun değil mesela. Arkadan hasarlı perte çıkartılmış bir aracı toplayıp kullanmışlığım var.
0
bos gezenin bos ustasi
(19.07.18)
plastik aksamlarda hiçbi sorun olmaz, metal aksamlar lokal filan diyene de kanmayın araba yalanla satılır.
0
firemanjonny
(19.07.18)
Temelde boyanın kendisinin hiçbir zararı yok.
Önemli olan aracın taşıyıcı parçalarında, yani boyanan yerin kapattığı yerlerde hasar, deformasyon olup olmaması.

Örn. ön tamponun veya kaputun boyalı veya değişmiş olması değil, tamponun arkasında, motorun sağ ve solunda boyuna giden profiller olur, onlar deforme olmuş mu, işlem görmüş mü o önemli.

Aynı şekilde kapının yalnızca ortasından darbe görüp komple kapı değiştiyse problem değil bana göre. Ama a sütunu veya b sütunu deforme olmuşsa kötü.
0
burfak
(19.07.18)
kaput ve tavan dışında sorun yok
0
2 tostos turan
(19.07.18)
Hocam fiyata bakar, normal piyasa değerinden %35-40 ucuza alıyorsam kaput boyası olanları da düşünebilirim. (tamirciye gösterdikten sonra tabi ki) Ayrıca tavan boyası doludan dolayı da olabilir. Bu iş de bir must yok yani her şey duruma şartlara bütçeye göre değişir.
0
torque
(19.07.18)
Aslında hiçbiri dert değil. Avustralya veya Abd'de Norveç'te yaşıyorsan tabi. Türkiye'de ikiye ayrılan arabayı başka arabanın arkasıyla birleştirip itelerler. O yüzden boya önemli bir gösterge.
0
bos gezenin bos ustasi
(19.07.18)
burfak çok güzel açıklamış, ben de görsel koyayım.
www.qclt.com
0
g7mor
(19.07.18)
Kapı, çamurluk, bagaj sadece boyandıysa hafif kaza ya da sürtme var demektir. Sorun olmaz, ama değiştiyse demek ki düzelemeyecek kadar bir hasar aldı. İyice incelemek lazım, bazen düzelecek kadar basit kazalarda bile bilinçsiz araç sahibi "nasılsa kasko var niye düzeltilsin ki, yenisi ile değişsin" gibi inat edebiliyor.

Aslında kaput da değişmedi sadece boyandıysa sorun olmaz ama piyasa malum, satarken ucuz gider. Bu yüzden alırken ucuz alın.
0
John Bloor
(20.07.18)
(11)

ışık hızına yaklaştıkça niçin dahaa az yaşlanırız?

tchuck
"genel görelilik kuramına göre böyle" gibi basit cevpalardan ziyade "çünkü böyle böyle olmaktadır" gibi bir şey söyleyebilir misiniz.bir an için kafayı yiyecek gibi oldum da :)
"genel görelilik kuramına göre böyle" gibi basit cevpalardan ziyade "çünkü böyle böyle olmaktadır" gibi bir şey söyleyebilir misiniz.

bir an için kafayı yiyecek gibi oldum da :)
0
tchuck
(19.07.18)
çünkü ışık hızına ulaştığında zaman senin için duruyor. ışık hızına ulaşmasan bile aynı şekilde zaman senin için daha yavaş akıyor. bundan dolayı da daha az yaşlanıyorsun.
0
kljgslsdkjsd
(19.07.18)
çünkü yer çekimine meydan okumuş oluruz. yaşlanmak yer çekimi ile alakalıdır, ışık hızına yaklaştıkça yer çekiminin etkisi azalıyor dolayısıyla genç kalıyoruz.
0
denef
(19.07.18)
Abi yutupta nat geo belgeseli var. İzle. Bana çok faydası olmuştu. Bi iki cümleyle anlatılacak bir şey değil. Çünkü mantığımıza oturmuyor.
0
brad pitt
(19.07.18)
E=m*c^2 burada e enerji m kütle c'de hız. normalde ışık hızı olarak kabul ediliyor. yani senin kütleni sabit kabul edersek hızın arttıkca sana bi güç enerji geliyor bu sebeple daha az yaşlanıyorsun.
0
dedim dedim de kime dedim
(19.07.18)
denef'in dediği gibi değil. Yer çekimi zamanı büker dolayısıyla zaman yavaşlar. Yer çekimsiz ortamda yaşlanmayız gibi bir mantık kesinlikle izafiyetin tam tersi.

Örneğin uzayın en çok büküldüğü yerler kara deliklerdir. Kara delik çok büyük bir kütlenin, varsayımsal olarak sıfır hacme sıkıştığı yerdir. Uzayı o kadar fazla büküyor ki uzay yırtılıp kara delik oluşturuyor. Kara deliğin sınırında zaman akmaz mesela. Yer çekimi bizi yaşlandıracak olsa kara delikte anında yaşlanmamız gerekirken tam tersine zaman duracağı için hiç yaşlanmayız.

Daha önemlisi aslında yer çekimi diye bir şey yoktur. Kütle uzayı büker (en klasik tabirle ortasına ağırlık koyulmuş gergin çarşaf) bu sayede kütlenin merkezine doğru izafi bir kuvvet oluşur. Biz de bunu yer çekimi olarak adlandırırız. Aslında yer çekmez. Bükülmüş uzaydaki hareket kütlenin merkezine doğru olduğu için çekmiş gibi algılarız.

Bunu anlamak cidden ama cidden zor. Anlatmaya çalışacağım.

Işığın hızı tüm gözlemcilerden bağımsız olarak sabittir (yaklaşık saniyede 300 bin km). Ne demek bu? Yani atıyorum sen 100.000 km/sn hızla giden bir araçtasın ve elinde bir ışık kaynağı var. Işık kaynağının dümesine bastığında anda kaynaktan fırlayan fotonların hızı sana 300.000 km/sn olarak görünür. Ben de uzayda sabit bir noktada seni izliyorum. Sen 100 bin ile, senden çıkan ışık da 300 bin ile hareket ediyor değil mi? Öyleyse benim gördüğüm ışığın hızı (bağıl hız teoremine göre) 400 bin km/sn olmalı. Ama öyle değil. Ben de ışığın hızını 300 bin km/sn olarak gözlemliyorum.

Şimdi şöyle düşün (ışık hızını düz 300 bin km/sn varsayalım)

Sen 299.999 km/sn sabit hızla gidiyorsun. Elinde ışık kaynağı. Düğmesine bastın. Işık 300 bin km/sn hızla fırladı olarak görürsün. Ben de seni izliyorum. Işığın senden sadece 1 km/sn hız farkla ilerlediğini görüyorum. Senin gördüğün ile benim gördüğüm arasında fark var. Ben sana 1 saniye baktığımda ışığın senden 1km uzaklaşmış olduğunu göreceğim. Senin ise, ışığın 1 km uzaklaştığını gördüğün süre bana göre çok çok çok daha az. Yani senin hızında zaman çok daha yavaş akıyor. Bu da senin daha yavaş yaşlanmana sebep oluyor.

Bu hız/zaman dönüşümleri de Lorentz Dönüşümleri ile yapılıyor. Yani basit içler dışlar çarpımı ile hesplanmıyor.
0
himmet dayi
(19.07.18)
Yavaş yaşlanmıyorsun. Kendine göre yine yaşlanıyorsun, saatine baktığında normal şekilde ilerliyor.

Ama senin zamanınla statik olanların zamanı aynı olmuyor.

Işık hızına çıkamazsın da diyelim %90 yaklaştın ışık hızına. Bindin rokete, açtın kronometreyi, çıktın uzaya. Kronometre 1 yılı gösterdiğinde döndün indin dünyaya. Dünya'da geçen zaman belki 15-20 yıl, sende geçen zaman ise 1 yıl olur. Çünkü hızın çok yüksekti.

V=X/t
Işık sen ne kadar hızlı olursan ol, senin yanından ışık hızıyla geçer. Yani saniyede 300 bin km ile geçer. İstersen sen saniyede 290 bin km ile ilerliyor ol. Işığın bu izafi hıza uymayışı uzayı ve zamanı büker. Yani V sabit kalır x sabit zaten ama t değişir. Zaman değişken hale gelir.

E=mc^2 ile alakası yok. O ayrı bir meselenin konusu.
0
bos gezenin bos ustasi
(19.07.18)
Zaman, bizim dünya üzerinde her ölçüye getirdiğimiz standartlardan biri sadece. Yani 1 saniye 1 dakika 1 yıl 100 yıl, bizim dünya üzerinde belirlediğimiz, bilinen fizik kurallarıyla kabul ettiğimiz bir kavram. Mesela birinci yıldan sekseninci yıla geçtiğimizde, kendi zaman ölçümüze göre yaşlanıyoruz fakat ışık hızına yaklaştığın durumda, misal bir kara deliğin olay ufkunda-kenarında, bizim bildiğimiz fizik kurallarının dışına çıkarız, zaman bizim için dünyada kabul ettiğimiz zaman ölçüsüyle işlemez. Dünyadaki zaman için 60 saniye 1 dakika ederken, aynı şey ışık hızı için geçerli olmaz, ışık hızına girildiğinde uzay-zaman bükülür, zaman durur tekellik başlar, bu da bizim algımızın dışında farklı bir zamanın oluşmasına neden olur, o nedenle yaşlanmazsın. Bilimsel argümanlara girmeden magazinsel anlamda, bu şekilde olur.
0
angelus
(19.07.18)
firemanjonny
(19.07.18)
@bos gezenin bos ustasi doğrusunu kısaca anlatmış. yer çekimi, E=m*c^2 gibi cevaplar sorunla ilgili değil.
0
3/3
(19.07.18)
Yukarıdaki cevabıma ekleme yapmak istiyorum. Sen yüksek hızlarda (rölativistik hızlar) hareket ettiğinde zaman yavaşlıyor. Ancak senin bunu algılaman mümkün değil. Yani sen yine zaman normal hızında akıyormuş gibi algılarsın. Zamanın sana göre yavaş aktığını anlaman için durup ilk başladığın noktadaki zaman değişimini ölçmen lazım. Yani sana göre sen geç yaşlanmıyorsun. Diğerleri hızlı yaşlanıyor. Diğerlerine göre de tam tersi. İzafiyet dediğimiz şey de tam olarak bu.

Hazır beyinler davul gibi olmuşken bir de İkizler Paradoksundan bahsedeyim ki bu paradoks bir çok kaynakta eksik ya da yanlış anlatılıyor.

İkizler paradoksu şudur: Bir ikiz kardeş düşünelim. Bunlardan biri, ışık hızına yakın bir sabit hızda hareket eden bir uzay gemisine biniyor. Bu arkadaşın adı Yolcu olsun. Diğer kardeş de dünyada kalıyor. Bu arkadaşın adı da Hancı.

Şimdi Yolcu, uzay gemisine binde ve sabit hızla (örneğin 200.000 km/sn) dünyadan uzaklaşıyor. Geminin camından dünyaya baktığında şunu söyleyebilir: "Ben sabitim ve dünya benden 200 bin km/sn hızla uzaklaşıyor. Öyleyse dünyada zaman daha yavaş akıyor olmalı. Yani kardeşim benden daha geç yaşlanacak.". Bunu söylemesinde bir beis yoktur. Çünkü ivmesiz hareketlerde (izafi kuvvet oluşmayacağı için) hareketi algılamak mümkün değildir (bkz: galileo'nun görelilik prensibi). Bun benzer olarak Hancı da "Ben sabitim ve kardeşim benden 200 bin km/sn hızla uzaklaşıyor. Öyleyse gemide zaman daha yavaş akıyor olmalı. Yani kardeşim benden daha geç yaşlanacak."

Şimdi ikisi de aynı şeyi söylüyor ve mantıken ikisi de doğru şeyi söylüyor. Paradoks denilen şey budur. Ancak aslında paradoks değildir. İşin doğrusu, kim gerçekten hızlı hareket ediyorsa o daha geç yaşlanır.

Bunun yanlış anlatılan hali de şöyle:
Bu adamlar ikiz. Biri ışık hızına yakın hıza çıkınca daha hızlı yaşlanıyor. Bu adamlar ikiz ama biri daha yaşlı ?!? Bunun mümkün olamayacağını falan düşünüyorlar heralde ki buna paradoks diyorlar. Halbuki gerçekte olan şey tam olarak bu.
0
himmet dayi
(20.07.18)
Himmet dayi

Ortada paradoks yok aslında o mevzuda. Şöyle ki gözlemlediğin ikiz kardeşin sana göre çok yavaş hareket ediyorsa sen hızlı yaşlanacaksın yani o hareket halinde demektir. Tabi pratikte o hızla uzaklaşırken dünyadan birini gözlemleyemezsin muhtemelen o ayrı mesele.

Gerçeklik paradoksu karadeliğe düşme gibi durumlarda meydana gelir. Çünkü aşırı yüksek yer çekiminde zaman çok yavaş akar hatta durur. Yani biz karadeliğe düşmekte olan birini sürekli düşüyor ve limit sonsuza giderken hızı sıfıra yakınsıyor olarak gözlemleriz.

Fakat düşmekte olan kişi perspektifinden olay farklı vuku bulur. Düşen adam düştüğünü tecrübe eder acı biçimde ölür ama biz bunu göremeyiz.( Bkz: the blackhole war) (bkz: Leonard susskind)
0
bos gezenin bos ustasi
(20.07.18)
(17)

Gülen cemaati toparlanabilir mi?

kuşekağıt34
Gülen Cemaati = Fettulahçı terör örgütü, o veya bu şekilde yeniden toparlanabilir mi? Örneğin, ak partinin iktidarı kaybetmesi durumunda vs.FETÖ ile AK partiden daha iyi mücadele edebilecek bir parti olduğunu / olabileceğini düşünüyor musunuz?
Gülen Cemaati = Fettulahçı terör örgütü, o veya bu şekilde yeniden toparlanabilir mi? Örneğin, ak partinin iktidarı kaybetmesi durumunda vs.

FETÖ ile AK partiden daha iyi mücadele edebilecek bir parti olduğunu / olabileceğini düşünüyor musunuz?
0
kuşekağıt34
(19.07.18)
Evet düşünüyorum. Herhangi bir parti daha aktif mucadele edebilir en azindan cemmatleri palazlandırıp kadrolaştırmaz.

F gülen cemaati gökten inip mi devleti sarmaşık gibi sardı ?
0
biravekahve
(19.07.18)
Bu arada fetö kadar iğrenç, kulak tırmalayan bir kelime de duymadım. Cemaat diyip geçin, yeterli bilinci taşımayan emek sınıfının zayıf karnından her türlü pisliği sağlayan leş sürüleri. Hepsi aynıdır, varolmaması en faydalısıdır.
0
biravekahve
(19.07.18)
bu saatten sonra FETÖ ile yaklaşan yanar.

edit: fetullahçılar->FETÖ
0
ssiradanbirigibi
(19.07.18)
Yeniden toparlanmak icin dagilmis olmasi gerekir, dagildigini, bittigini dusunuyorsaniz al parti kadrolarina bakin.
0
bruceandwayne
(19.07.18)
@bruce, ne demek istiyorsun?
0
🌸kuşekağıt34
(19.07.18)
Fetoculerin hisim akrabasi, kardesi susu busu hala ak parti kadrolarinda diyorum. Feto demek hala ak prti demek diyorum.
0
bruceandwayne
(19.07.18)
Gulen cemaatinin Turkiye icin ne kadar tehlikeli oldugunu iktidara 1. gunden itibaren soyledik, sonunda dedigimiz cikti. "Kandirildik" dediler, "hakliymissiniz ozur dileriz" demediler.

Diyecegim odur ki, bu adamlar dagilmadi ki toparlansin, o okullardan cemaat ici destek ve yardimla gecen ve hayatini bu minnet borcu icin bu kulte adayan kisiler dunyanin dort bir yaninda en onemli kurumlarda (ilk dershaneleri 1970li yillarda acildi bunlarin). Hepsinde en az uc bes tane vardir, Google, Facebook, Microsoft, Apple, hatta NASA. Inanilmaz verilere erisimleri de vardir. Inanilmaz da bir networkleri vardir diye tahmin ediyorum.

O yuzden dagilmis vs. bir sey oldugunu dusunmuyorum. Turkiye'de de. bruceandwayne'in dediklerini biraz acmak lazim ama gote girer diye acmayalim.
0
robokot
(19.07.18)
Kardes bu soruyu sormadan once google a ak parti feto iliskisi yazsa idin, bunlarin teroristle mucadele mi ettigini ne yaptigini anlardin.
0
bruceandwayne
(19.07.18)
@bruce, hısım akrabası kadroda diyosun ama "bunlar fetöcü" diyip öz kardeşiyle, kuzzeniyle bilmemnesiyle konuşmayan insanlar bunlar
0
🌸kuşekağıt34
(19.07.18)
:) konusmayan insanlar.
Emin olmayalim, sorgulayalim, farkli kaynak taramalari yapalim isterim. Yoksa bende x le konusmuyorum derim ve bu kimseyi germez.
0
bruceandwayne
(19.07.18)
ahahahah bekir bozdağ gibi bülent arınç gibi melih gökçek gibi şaban dişli gibi süleyman soylu gibi yiğit bulut gibi geçmişinde yaldır yaldır fetullah gülen denen şarlatanı öven adamlar akp'de oldukça kimse maval okumasın fetö bitti bilmem ne diye. adamlar kamudan 18 bin kişi attılar ama ne hikmetse bi türlü şu üst tabakadan(milletvekili, danışman vs) kimseyi fetö'den almadığı sürece yok kardeşiyle küsmüş yok komşusuyla konuşmuyormuş yok efendim dayısını reddetmiş falan filan geçin bunları.

akp kendi içerisinde üst tabakadan bu saydığım adamlardan ki bunların internette hepsinin videosu var. google'a yazın bekir bozdağ fetullah gülen övgü diye ya da diğerlerinin ismini yaz fetullah gülen övgü olarak arat hepsi belgeli şeyler. ben demiyorum google'da olan videolar bunlar 10 iq sahibi herkes bunları tek tıkla bulabilir.

ha yeniden toparlanır mı? bırak akp'nin iktidardan gitmesini şöyle bi sallansa bile direkt feto'ya yanlayacaklarını düşünüyorum. olur iki kardeş arasında böyle kavgalar sonuçta müslümanız hepimizin yolu allah'tır deyip yarın tekrar kolkola yürüseler kim karışır? onu da geç kimin hesap sorma yetkisi var?

fetö ile mücadele olduğunu falan düşünmüyorum. ha çok radikal fetöcüleri almışlardır tamam ama genel amaç fetö üzerinden tehlike yaratabilecek muhalif avı. kamu kurumlarında yer mi akp karşıtı konuşmak? adamı anında fetöcü diye ihbar ederler mesai çıkışında paket olursun. fişlemelerin nirvana yaptığı dönemdeyiz. bu mücadele falan değil toplumda herkesin herkese karşı şüpyeyle bakarak yaşaması demek.

öz kardeşiyle konuşmuyormuş da küsmüş. kıyamam annneeem. bunlar reklam kokan hareketler. fetö denen terör örgütü en çok kimin döneminde gelişti? altın çağı hangi yıllarda oldu? devletin her kurumuna rahatça sızabildikleri dönem hangileriydi? bu soruların hepsinin tek cevabı var da şimdi durduk yere iş almayalım başımıza.

akp iktidarı kaybedecek gibi olsun yarın bu haç ile hilalin savaşı diye yeniden birleşirler. fetö ile mücadele diye bi şey yok bu arada. darbe girişiminden sonra kurulan milli savunma üniversitesi'nin teşkilat müdür bile fetöcü çıktı neyin mücadelesi?

%100 olarak temizleneceğini assla düşünmüyorum. akp de olsa kim olursa olsun %100 devletten arındırılacaklarına inanmıyorum. sırf emniyette bile hala her 3 kişiden 1'i fetöcü değilse ben bi şey bilmiyorum. fetö'den arınmak için emniyeti falan lağvetmeniz lazım o derece.

adı sanı ne olursa olsun tüm cemaatler yasaklanmalı ve kuruluş aşamasında bertaraf edilmeli. ha bu arada gelecekteki fetömüz de hazır menzilciler. sağlık bakanlığı personelinin %90'ı menzilci. menzilci olmayan giremez tabelası asacaklar kapıya neredeyse. bi cemaati temizleyip diğerini alıyorsan bana mücadeleden bahsetme. aynı şeyin lacivertleri ikisi de. o yüzden hiç kardeşiyle küs annesiyle dargın babasını reddetti gibi şeylerle gelmeyin. çok komik oluyor zira.
0
rahat ya
(19.07.18)
Bu örgütle mücadeleyi herhangi bir parti mevcut hükümetten çok daha iyi yapar. (Hdp ilk başta mücadele etse de bu sefer farklı sorunlar çıkabilir. Onu ayrı tutuyorum)
Çünkü:
Çıkar çatışması yaşamadılar akparti gibi.
Aynı bağın gülü değiller bir kere. (Bu sözün benzer kalıpta olanı vardı. Lacivertli vs. O hiç değiller)
Hali hazırda 40 yıllık bir oluşum var ve bu 40 yıllık oluşumu siz 2 yılda ehil olmayan, liyakat nedir bilmeyen bir kadro ile afedersin ama nah temizlersin.
Amcamın kızı bir subayla evlenmişti. Adamın konuşmaları falan hiç cemaatçi birisi gibi değildi. Hatta bi ara emocu çocuklar vardı malum :) onların yanında oturur sigarasını paylaşırdı sen düşün. O herif bile şuan firariymiş. Geçen duydum.
Ben olsam bütün cemaat tarikat gibi zamazingoları kapatırdım.
Zaten hayırlı bir halt olsalar Atam tekke ve zaviyeleri kapatmazdı.
0
ismira007
(19.07.18)
Akp giderse fetö gelir
AKP giderse din elden gider
AKP giderse ülke batar.
Klasik akp'li kafası.
bankada hesap açtı diye insanları atıyorsunuz, sonra cemaat okullarında yetişmiş biri maliye bakanı oluyor.
sorarlarsa mücadele ediyorum dersiniz
0
neymis
(19.07.18)
mücadeleyi herhangi bir parti mevcut hükümetten çok daha iyi yapar gibi söylemler martavaldan başka bir şey değil. evet 40 yıl boyunca akp dışında herhangi bir parti mücadele etti ya zaten. akp besledi büyüttü gibi söylemler de popülizmden başka bir şey değil. akp iktidara geldiğinde fetö zaten bir imparatorluktu, dolayısıyla köprüyü geçene kadar ayıya dayı denmek zorunluydu, öyle iktidara geldiği gibi yeterli gücü toplamadan fetönün karşısına çıkma şansı yoktu.

soruna gelirsek hayır şu anki ortamda tayyip kadar dişli mücadele edecek kimseyi göremiyorum. akp'nin iktidarı kaybetmesi durumunda ise mücadelenin zayıflayacağından ya da iktidara gelen partiye göre fetö'nün dekriminalize edilme sürecinin başlatılacağından da neredeyse eminim.

not: çomar filan diyecek olursa diye; akp'li değilim, hayatımda akp'ye ilk defa bu sene oy verdim o da yukarıdaki düşüncelerimden dolayı fetöyle mücadelenin zayıflamaması ve sekteye uğramaması için.
0
hala karate kamil 5'i bekleyen adam
(19.07.18)
Duyduğum en komik önerme bu olabilir. Ak Parti=gülen cemaati

Geçmişte o adamın dizinin dibinde oturmamış ak partili var mı?

Temizleyecekseniz cemaati kendinizden başlayın.

17 25 Aralık falan beni ilgilendirmez benim için bunlar gülen hakkında tutuklama kararı çıkıp abd ye kaçtığı günden beri suç örgütü. Koskoca bb nasıl ülkesinde kaçak olan ABD ye sığınmış birinin suç örgütünü hükümete ortak eder? Başka ülkede olsa vatana ihanetten içeri alırlar bizde CB yaptılar.
0
bos gezenin bos ustasi
(19.07.18)
ak partinin avantajı chp ve mhpnin fetöyle alakasının neredeyse hiç olmaması. ak parti gibi 2 3 parti olsa daha zor aşılabilecek bir durum olabilirdi.

ak parti bence bu mücadelede en zorlanacak parti çünkü bir çok vekilinin dolaylı ilişkisi var. fetö yeniden toplanamaz işi çok zor ve gülen vefat ettiği zaman direk çökecek bir oluşum. ak parti iktidarı kaybetse çakallar çıkar ancak işleri çok zor.

tüm dini cemaatler bu tehlikeyi yaratıyor. hepsinin kontrol altına alınıp detaylı takip edilmesi gerek.
0
mikahakkinen
(19.07.18)
Yakında toparlanır. Eski dost düşman olmaz derler.

edit: fetullah iti yeşil kart alırken kefil gösterdiği şerefsiz bugün hangi partide? fetullah beraat etmiştir, artık yargılanamaz diyen sümsük bugün hangi partide? fetullah itini evinde ziyaret eden soysuzlar bugün hangi partinin sıralarında oturuyorlar? o kadar zaman bank asya'da yöneticilik yapan adamı spk'nın başına koyan kim?

iktidarın fetullah ile gerçekten mücadele etmesi için çakma zaman aşımlarının arkasına saklanmadan 1 tek kuruş veren herkesi adil mahkemelerin karşısına çıkarması lazım. o zaman da ak parti seçime girmek için 600 aday bulamaz.
0
babilbaligi
(19.07.18)
(12)

Doktora öğretmene saldırılar neden gündem oluyor?

denizaya
Ekşisözlük de baktım doktora yapılan saldırı entrysi ilk 5 de populer, gazetelerde manşet.Benim anlamadığım neden böyle? Bu mesleklerin ne özelliği var?Yani insana saldırı kötü birşey hiçbir meslekden insana saldırı olmasın, hepsi cezalandırılsın.Ama ben hiç mühendise saldırı, garsona, çöpçüye, muha
Ekşisözlük de baktım doktora yapılan saldırı entrysi ilk 5 de populer, gazetelerde manşet.

Benim anlamadığım neden böyle? Bu mesleklerin ne özelliği var?
Yani insana saldırı kötü birşey hiçbir meslekden insana saldırı olmasın, hepsi cezalandırılsın.

Ama ben hiç mühendise saldırı, garsona, çöpçüye, muhasebeciye saldırı diye gündem duymadım.

Saldırılar gündem okuyorsa bu mesleklerde gündem olsun, olmuyıorsa doktor öğretmende gündem olmasın.

Dün Nilüfer turizm acentasındaki birine saldırı oldu. Ekşisözlüğe baktım kimse "bişetçi emekçiye" saldırı diye entry açmamış. Niye yani?
0
denizaya
(18.07.18)
nilüfer turizm acentasındaki birinin değiştiremeyeceği bir sebepten ötürü kafasında kaldırım taşı mı kırılmış?
0
neverlose
(18.07.18)
Ögretmenlere ve Doktorlar toplumda kaybettikleri saygınlarını vermeye çalışıyorlar. Ama başarılı olamıyorlar. Dahası daha da nefretle karşılaşıyorlar.
0
paudi
(18.07.18)
Sağlık sektöründe şiddet olayları artık rutine bağladı. Bu insanlar kutsal bir meslek yaparken şiddet görüyorlar. Sağlık sektöründe çalışan insanlar da artık bıkmış durumdalar haliyle ve dayanışma içinde bunu dile getiriyorlar gündem oluyor.
0
thewhitewolf
(18.07.18)
sanirim en fazla saldiriya ugrayan meslekler onlarinki.
0
tomcruise
(18.07.18)
bilet satan adamla can kurtaran adam bir mi. bilet satmak icin 10 yilarca okumak, omrunu heba etmek gerekiyor mu.

valla firsatini bulsam mese odunuyla girisecegim bir suru doktor oldu ama, bu durum doktorluk mesleginin kutsalligini azaltmiyor.
0
arnatuile
(18.07.18)
Medya her zaman satabileceği haberin peşindedir. Mesele insanların duyarlılığını kaşımaktan ibaret. Yoksa bunlara faydası olmayan kilisenin papazıyla bir dertleri yok.

İnsanlarda ne kadar duygu uyandırırlarsa algıyı da o kadar yönetiyorlar. Ne kadar algı yönetirlerse o kadar güçleniyorlar...

Medyada şunu da duymazsın: '2'si erkek 3 kişi kayboldu!'
Bunun yerine şunu duyarsın: '1'i kadın 3 kişi kayboldu!'

Kadın, çocuk veya diğer 'dezavantajlı kimseler' özellikle vurgulanır ki insanların duyarlılığı kaşınsın vs. Duyarlılığı kaşıma fırsatı varken '3 kişi' deyip geçmezler.

Bu çerçevede baktığında 'kutsal meslekler'i yerine getiren kimselerin haber değeri var.

Birkaç yabancı kanal dışında mühendislere, bilgisayar programcılarına veya mimarlara yönelik programlar da yok ya da bu mesleklerden insanlar kanallarda yer bulamıyor. Buna karşılık akademisyenlere ve doktorlara ekranlarda 'yetkin oldukları konularda' sürekli bir şeyler danışılıyor.

Medyanın derdi başı tamamen para ve güç. Doktorlar ve akademisyenler de 'otorite gücü'ne sahipler. Medya bunları kullanabiliyor. Hepsini de değil tabi, istediği mesajı verecek akademisyenleri ve doktorları seçiyorlar.

vs. vs. vs.
0
idexo
(18.07.18)
Doktorluk özel bir meslek ve çok uzun yıllar boyunca insan yatırımı gerektiriyor. Bu adamların motivasyonunun kaybolması herkesin sağlığını tehlikeye atacak bir olay çünkü.
0
roket adam
(18.07.18)
Sorun bu yukarıda yazılanlar. Yok doktorluk özel bir meslek yok öğretmenlik kutsal meslek ama bilet kesmek öyle değil. Afedersiniz de siktirin ordan.

Kutsal meslek yoktur, hayatta kalmak için çalışmak vardır. Babanızın hayrına yapmıyorsunuz hiçbir işi. Kutsallık atfedip durursanız her boka, bu mesleğin mensupları da peygamberliğini ilan eder, tanrı kompleksiyle yaklaşır insanlara sonra kafasında kaldırım taşını kırarlar.

Kimse toplumda bir diğerinden üstün, yüce, kutsal falan değil şunu bi anlayın. Baktığın hastadan daha iyi falan değilsin. O sana sen ona saygı duyacaksın default düzeyde. O sana sen diye hitap etmiyorsa sen de ona etmeyeceksin.

İnsanın canı yanmış, adrenalin tavan iken gevrek gevrek konuşursan 4 dil bilen, üni mezunu adam da gelir döver seni ki husumetim oldu birden fazla kez doktorlarla. Uzun uzun yazmayacağım hepsinde de doktorun yavşaklığı yüzünden oldu.

Doktor kutsal, polis asker kutsal, öğretmen çok önemli ama bakkal bok yesin. Var mı öyle dünya? Madem kutsal meslek tapınakta yatıp karın tokluğuma çalışsınlar.

Mesele şartların kötülüğü ise meslek odalarınız var, ekonomik gücünüz ve yaptırım şansınız var. Doktor 1 saat grev yapsa millet kırılır hastalıktan. Çalışma saatinizi de, izninizi de ona göre alırsınız. Örnekleri dünyada mevcut.
0
bos gezenin bos ustasi
(19.07.18)
@bos gezenin bos ustasi'na kısmen katılıyorum.

İnsanların çoğu bu mesleklerin kutsal olduğunu düşünüyor. Daha değerli ve daha önemli bir iş yapıyor olabilirler ama sonunda para kazanıp evini geçindirdiğin şey benim gözümde asla kutsal değildir. Bu kadar acıtasyona gerek yok.
0
piremses
(19.07.18)
İşlerini yaparken saldırıya uğradıkları için haber oluyor bence, aynı doktor trafikte kavga ederken kafasına parke taşıyla vursalar bu kadar problem olmaz. Ama adam işini yaparken yaptığı iş beğenilmediği için saldırıya uğruyor, bu diğer mesleklerde yok ya da çok az.
0
John Bloor
(19.07.18)
Tamamen @John Bloor'un dediği gibi. Biletçiye otobüs dolduğu halde bilet kesilmedi diye saldıran duymadım mesela ben. Bakkala sigara bitti diye saldıran da duymadım mesela. Doktorlar işlerini yaptığı halde, imkansızı başaramadıkları için dövülüyorlar. Sorun orada. Sanki doktorlar keyiflerine göre hasta seçip "şu ölsün, bu sağ kalsın" diyorlarmış gibi davranılıyor, "x iyileşmezse/ölürse sen de ölürsün" diye tehditle çalışıyorlar maalesef. Yoksa doktorları birey olarak övecek değilim. Kişiden kişiye değişiyorlar.

Kaldı ki "insanların hayatını etkilemek, hayat kurtarmak, birilerini iyileştirmek, korumak vs." düşüncesi ile idealist bir amaçla, toplum iyiliğine faydalı olan meslekler oldukları için "kutsal" bunlar. biletçilik, bakkallık, garsonlukta idealist ya da yukarıda yazılan şeyler gibi insan hayatına doğrudan etki eden şeyler değiller. Yoksa vergilendirilmiş her kazanç kutsaldır.
0
nawar
(20.07.18)
twitter.com

Valla onu bilmem. Bu kafadaki adamları hangi ülkede olursa olsun, hang mesleğe sahip olursa olsun döverler. Bana şimdiye kadar hep iyi doktorlar geldi ama şu sosyal medya doktorlarından bıktım artık.
0
eazy
(20.07.18)
(1)

Sony Xperia XZ1 Ekran/Cam Koruyucu (3D/Full Cover) (İstanbul)

kizil sakalli sari
Merhaba,Yeni aldım (daha elime bile geçmedi) telefonu, camını/ekranını koruyucu kaplatmak istiyorum. Sony Xperia XZ1'in ekranı kavisli olduğu için özel 3D/tam kaplayan bir koruyucu arıyorum. Hem bunu makul bir fiyata veren hem de o an orada yapan bir yer var mı, genel olarak da kendi "ekran koruyucu
Merhaba,

Yeni aldım (daha elime bile geçmedi) telefonu, camını/ekranını koruyucu kaplatmak istiyorum. Sony Xperia XZ1'in ekranı kavisli olduğu için özel 3D/tam kaplayan bir koruyucu arıyorum. Hem bunu makul bir fiyata veren hem de o an orada yapan bir yer var mı, genel olarak da kendi "ekran koruyucusu sağlayıcısı"ndan memnun olan var mı, etrafımdan kim akıllı telefon alsa lazım oluyor sonuçta, bari işinin ehli birine gitmiş olalım.
0
kizil sakalli sari
(17.07.18)
Temper cam alma oturmuyor tam. Çizilmez deme kılcal çizikler oluşabiliyor. O nedenle folyo bulmanı öneririm. Veya çerçevesiyle beraber böyle koruyucular var.
www.phonelife.se
0
bos gezenin bos ustasi
(17.07.18)
(4)

Satılık ev fiyatları ve TL değeri

4seneayniyerdeduramam
7-8 aylık süreçte satılık ev fiyatları- sıfır ve ikinci el olarak ayrı ayrı düşünürsek ne olur? İnecek mı? Mevduat TL hesapları için de bir yorum alabilir miyim?
7-8 aylık süreçte satılık ev fiyatları- sıfır ve ikinci el olarak ayrı ayrı düşünürsek ne olur? İnecek mı? Mevduat TL hesapları için de bir yorum alabilir miyim?
0
4seneayniyerdeduramam
(17.07.18)
Herseyin fiyati artarken ev fiyatlari neden dusecek bunu biri anlatsin bana allansen.

Gecen seneki ederinden satsa bile zaten o para kusa dondu 1 senede, tutup da daha altina niye satsin millet?

Not: adam dudukleyen, kira kadar aidat alan “zottiri konaklari” gibi projelerden bahsetmiyorum.
0
brkylmz
(17.07.18)
@brkylmz çünkü alan yok ve müteahhitler kredi taksitlerinin yapılandırması için bile ödeme yapmak zorundalar?!!

twitter.com

Gören de piyasada 1 tane bile emlak stoğu yok ve herkes satış fiyatını tamamen girdi maliyetleri kadar her gün arttırabiliyor sanır? hepsinin üstüne ek: metropollerde ev fiyatının yarıdan fazlası arsa payından oluşmakta ve bu da oldukça spekülatif bir şey. girdi enflasyonu yüksek diye ev fiyatlarının sonsuza kadar yükseleceğini sanmak da nesi ki? bunu bir de Yunana ve İspanyola sormak lazım herhalde; gerçek deneyim için.
0
507
(17.07.18)
100 bin dolarım vardı geçen sene almak istediğim ev 360 bin liraydı,

1 sene bekledim dolarım şuan 480 bin lira yapıyor, piyasadaki durgunluk sebebiyle ev 300 bin liraa düştü veya ev hala 360 bin lira,

300 bin teklif ederim kabul etmezse yüzbinlerce satılık ev var onlara giderim.

ben kiracı olmak isterim 1.5 mılyonluk ev 3 bin lira kirası, istediğin zaman çık, evin bütün tadilatını ev sahibine yık.
0
kleider
(17.07.18)
Piyasada çok fazla TL var. Hükümet de para basıyor zaten. Bu ortamda tl cinsinden fiyat düşmez kesinlikle. Ama döviz bazında her halükarda düşecektir.
0
bos gezenin bos ustasi
(17.07.18)
(4)

soya?

not sure if serious
bu besine karşı nefretin/ düşmanlığın sebebi nedir? anladığım kadarıyla bu besine karşı geniş çapta tepkiler mevcut ancak henüz nedenini anlayamadım? kaçırdığım bir şey mi var?
bu besine karşı nefretin/ düşmanlığın sebebi nedir? anladığım kadarıyla bu besine karşı geniş çapta tepkiler mevcut ancak henüz nedenini anlayamadım? kaçırdığım bir şey mi var?
0
not sure if serious
(17.07.18)
Mısır ve soya en çok genetiğiyle oynanmış iki ürün dünya çapında, yediğinde vücudunun ne tür tepkiler vereceği belli olmuyor kanser mi olacaksın başka bir şey mi, şans.
0
angelus
(17.07.18)
Östrojen salgilattigi için sevilmiyor erkekler tarafından.

Ayrica Bizim kültürde çok olan bir besin değil
0
westblack
(17.07.18)
Tamamen yanlış ve eksik bilgilendirme yüzünden.

Soya Çin'den veya Güneydoğu Asya'dan gelmediği sürece GMO olamaz. Çünkü dünyanın geri kalanında GMO soya insan besini olarak yasak. Ama hayvan yemi olarak kullanılıyor.

Onu yiyen hayvanı yiyen insan da bundan etkilenme riski var. Mısır için de geçerli bu.

Östrojene gelirsek; iki tip östrojen hormonu var. Bunlardan birisi erkekler için iyi değil, diğeri iyi. İyi olan soyada çok az miktarda var. Öyle ki kilo kilo yemeniz lazım her gün etki edebilmesi için.

Gel gelelim sütte erkeklerin almaması gereken östrojen mevcut halihazırda. Sadece östrojen de değil bir ton almamanız gereken madde var ama herkes süt içsin süt çok sağlıklı diye propaganda yapılır durur.

Kulaktan dolma bilgilere inanmayın, bu yazdığıma da inanmayın hatta. Direkt kaynakları okuyun, kaynakları gösteren kaynakları okuyun en olmadı.

m.youtube.com
0
bos gezenin bos ustasi
(17.07.18)
Valla ben bizim fabrikadaki soyayı kuru fasulye gibi pişirip yemiştim. Tadı afedersin ama leş gibiydi.
Hani zombiler ülkeyi istila etse o zaman yerim ancak.
0
ismira007
(17.07.18)
(14)

mesleğiniz sorulunca ne cevap veriyorsunuz?

kirmizi kart
diyelim ki özel bir şirkette müdürsünüz.a: Ne işle meşgulsunuz?b: Müdürüm.böyle olunca olmuyor işte. Okul müdürü müsün otomotiv sektöründe müdür müsün nesin.Ne cevap veriyorsunu buna?Bazı meslekler kolay cevap verilebiliyor örnek verirsek yine: avukatım, pilotum, makina mühendisiyim. Bunları sormuyo
diyelim ki özel bir şirkette müdürsünüz.

a: Ne işle meşgulsunuz?
b: Müdürüm.

böyle olunca olmuyor işte. Okul müdürü müsün otomotiv sektöründe müdür müsün nesin.Ne cevap veriyorsunu buna?

Bazı meslekler kolay cevap verilebiliyor örnek verirsek yine: avukatım, pilotum, makina mühendisiyim. Bunları sormuyorum ama cevap vermek isteyen versin yine.
0
kirmizi kart
(17.07.18)
müdürlük veya yöneticilik bir meslek değil ki, kıdem? ne işle meşgulsünüz diye sorduklarında x şirketinde y görevlisi olarak çalışıyorum diyip geçiyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(17.07.18)
normalde sadece departman söylüyordum ama sonra insanlar mevki makam da soruyorlar, o yüzden titr ile beraber söylüyorum; örneğin mal müdürü.
0
Bruce
(17.07.18)
özel sektör ya da x sektöründe çalışıyorum diyorum. daha yakınsa x sektöründe y fonksiyonunda çalışıyorum.
0
acan99670
(17.07.18)
Ben eskiden bir bankada belirli bir uzmanlık alanında çalışıyordum. X uzman yardımcısıyım diyordum. Bir sürü alakasız soru geliyordu. Sonra ben bankacıyım demeye başladım. Diyaloglar kısaldı.
Hangi şube?
Genel müdürlük.
Ha tamam.

Şimdi yaptığım işin bir adı var. Y yardımcısı olsun. Yardımcısı nasıl oluyor dedikleri için insanlar çok farketmeyecek durumlarda “Y’yim teyze ben.” Diyerek kapatıyorum konuyu.
0
irene
(17.07.18)
a: Ne işle meşgulsunuz?
ben: Mali Müşavirim.
0
naksidil
(17.07.18)
@evde liyakat +1

Samimiyet durumuna göre yazılımcıyım ile x şirketinde y olarak çalışıyorum arasında değişiyor cevabım.

Müdür olsam yine cevabım değişmezdi.
0
chicha
(17.07.18)
Ne is yaparsın
Tamirciyim diyorum.

Müdür olsam ne derdim bilmiyorum yoneticilik yapiyorum defdim sanirim
0
basond
(17.07.18)
Çok karışık benimki la. 2 tane mesleğim var ama 3. başka bir iş yapıyorum şimdi. Mesleğin ne derlerse o iki işi söylüyorum. Nerde çalışıyorsun ne iş yapıyorsun derlerse şu an çalıştığım yeri söylüyorum.
0
bos gezenin bos ustasi
(17.07.18)
Offf,

Bazen keşke mühendis olsaydım diyorum, ya da doktor, muhasebeci, öğretmen vs.

Benim mesleğim TR'de niş bir meslek. Bir-iki sektörde çalışan insanlar haricinde bilen yok. Söylesem zaten "buyur??" diyecekler. Ya işletmeciyim diyorum, ya iç denetim diyorum. Pozisyonumu genelde söylemiyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(17.07.18)
Memurum diyorum,
İnsanımız, özellikle de esnaflar sürekli bir kar etme kaygısı taşıdığı için direk memurum diyip geçiştiriyorum.
0
aylakadam
(17.07.18)
Benim hayatım hep zorlukla geçti. Mesleğimin arkasına 10dk açıklama yapmam gerekiyor. Üniversite okurken de 10dk açıklama yapıyordum. Lanet olsun.
0
Nature Works
(17.07.18)
Gümrükleme firmasında çalışıyorum, sorduklarında gümrükçüyüm diyordum beni gümrük memuru sanıyorlardı, gümrükleme firmasında çalışıyorum, gümrük müşaviri yardımcısıyım diyorum.
0
xdenizx
(17.07.18)
Valla o tarz sorular "cumhurbaşkanıyım" desen bile gelir.
+Necisin?
-Cumhurbaşkanıyım.
+ bizim halaoğlu da bakanlıkta özel kalem. Peki cumurbaşkanım nasıl zor mu memleketi yönetmek? Zorlandın mı hiç?
0
ismira007
(17.07.18)
Is güvenliği uzmaniyim diyorum bilenler sinifimi soruyor bilmeyenlere açıklama yapıyorum.
0
verbanadüşlerimi
(17.07.18)
(9)

amerika'da ev

nick bulamadim
amerika'da ev fiyatları ne durumda? şu evler neden ucuz? ya da 350k dolar çok para mıdır amerika'da? türkiye'de 350k lira'ya bu ev imkansız. https://www.zillow.com/homedetails/10301-Shireoaks-Ln-Boca-Raton-FL-33498/46499411_zpid/https://www.zillow.com/homedetails/1224-Wildwood-Ln-Naples-FL-34105/437
amerika'da ev fiyatları ne durumda? şu evler neden ucuz? ya da 350k dolar çok para mıdır amerika'da? türkiye'de 350k lira'ya bu ev imkansız.

www.zillow.com

www.zillow.com
0
nick bulamadim
(17.07.18)
300 bin dolar fena para değil ama eyalete ve şehre göre de çok değişiyor fiyatlar. california'da bu tarz bir eve baksan muhtemelen milyon doların üzerinde olur ama mesela bu evin muadilini nebraska'da falan baksan 100k 200k civarı olur. bu şehirlerin skalası belki düşüktür florida'da olsalar bile. gerçi ilki fort lauderdale'in dibinde ama neyse. taşınsak mı :)
0
zero times infinity
(17.07.18)
Biri 1981 yapımı diğeri 1988, şehir merkezinde değil de sayfiye yerlerindeler. Çok da ucuz değil yerine göre sanki? Ama fotoğraflar inanılmaz kaliteli, mutlaka fotoşok var valla tebrik ettim.

Bu arada haritaya bakarken Selma diye bir bölge/semt olması da tuhafıma geldi :)
0
John Bloor
(17.07.18)
Bölgenin suç oranları da emlak fiyatlarını etkiliyor. Detayli bilgi veren siteler var. Ancak paralı.
0
nhtzmc
(17.07.18)
Amerika kıta kadar ülke. Nasıl ki Bulgaristan'da ev almaya kalkınca ucuza geliyor ama Londra'da korkunç pahalı. Aynı mantık. İkisi de Avrupa.

Baltimore da ABD, New York da ABD. Birinde üç kuruşa villa alırsın öbüründe milyon dolara daire anca alırsın.
0
bos gezenin bos ustasi
(17.07.18)
çevrenin etkisi aklıma geldi ama türkiye'de bayburt'ta bile böyle ev bulunmaz bu fiyata. bu muhitlerde oturan insanlar ne işler yapıyorlardır? tabii nereden bilesiniz ama cevap veren çıkar belki. :D çevrelerde bir iş yeri yok sanki. şehirli, beyaz yakalı insanlar değildir sanırım.
0
🌸nick bulamadim
(17.07.18)
benim cebimde 350k dolar nakit var diyelim. gidip bu evi alabilir miyim bir türk olarak?
0
🌸nick bulamadim
(17.07.18)
Daha ucuza daha guzel evler de bulabilirsiniz. Aranizda kaciniz ABD'ye gitti bilmiyorum ama sadece Texas bile Turkiye'den daha buyuk. ABD genelde New York City'den ibaret saniliyor. Nasil ki Turkiye, Levent degilse icinde bir de dendigi gibi Bayburt da varsa ABD de o kadar kucuk degil, hatta Turkiye'nin 30 kati kadar buyuk bir ulke ayrica dunyanin en kalabalik 3.ulkesi. Florida ise Turkiye'nin yarisi kadar bir eyalet. Yani Levent'teki bir villa 30 milyon lira edecekse, Kutahya'daki villa da ancak 300 bin lira edecek. ABD'nin cok buyuk bir ulke oldugunu hesaba katarak hayaller kuralim lutfen.
0
Traveller
(17.07.18)
orta gelirli biri rahatlıkta bu tarz evlerde oturabilir mi? mesela bir bir öğretmen. türkiye'de bayburtta da olsa böyle bir ev alamazsınız. bayburt'a da böyle ev yapılmaz zaten. yapılsa da orada bu kadar kazanamazsınız.
0
🌸nick bulamadim
(17.07.18)
masraflar ve 300k dolar nakit var diyelim şu evi alsam olur o zaman. t

www.zillow.com

lirayla hesaplayınca milyon yapıyor tabii. o paraya da türkiye'de böyle bir ev alınabilir gerçi. bu tarz yerlerde oturanlar ne iş yapıyordur? şehir hayatından uzak sanırım.
0
🌸nick bulamadim
(17.07.18)
(8)

stajyer ehliyet araç kiralama sorunları

bir bucuk adana
ehliyeti yeni alıyorum. lakin bu araç kiralama işini araştırdım ama canımı sıktı.kiralama şirketleri - kurumsal olanlar ,min 1 yıl ehliyet süresi istiyorlar.bu durumu atlatmanın bir yolu var mı? tabi ki legal olarak.mesela, şirket üzerinden araç kiralanıp benim kullanmam? ya da ikinci sürücü olarak
ehliyeti yeni alıyorum. lakin bu araç kiralama işini araştırdım ama canımı sıktı.

kiralama şirketleri - kurumsal olanlar ,min 1 yıl ehliyet süresi istiyorlar.

bu durumu atlatmanın bir yolu var mı? tabi ki legal olarak.

mesela, şirket üzerinden araç kiralanıp benim kullanmam? ya da ikinci sürücü olarak gösterilip aracı alıp kullanabilmem gibi?
0
bir bucuk adana
(17.07.18)
şirketi araç adına kiralamak demek sadece şirkete fatura sağlar. yine araç teslim alınırken ehliyet istenecek. yedek sürücü de olsanız yedek sürücünün ehliyeti istenecek. kurumsallardan aldığınız sürece işiniz zor hocam. mahallelerdekine de bence çok bulaşmayın ne olur ne olmaz.
0
c1b2k3
(17.07.18)
hiçbir çözümü yok bunun

aracı süren kişinin özellikleri her halükarda önem arz ediyor
bir yıl yine iyi. 2-3 yıl isteyenler var genelde.
0
Rudy Baylor
(17.07.18)
1 sene beklemekten başka çözüm yok. o da en alt sınıf araçlar için 1 yıl zaten, biraz daha iyi araç kiralayayım derseniz hem 2-3 yıllık ehliyet hem de yaş sınırına takılıyorsunuz.
0
nrmnm
(17.07.18)
İşte bu yüzden kiralamıyorlar. Aşırı heves ve çaylaklık = kaza.
0
bos gezenin bos ustasi
(17.07.18)
Mahalle arasındaki yerlerden kiralamak dışında bir şansıun yok.
0
roket adam
(17.07.18)
mahalle arasındaki yerlere bakmayı düşünmüyorum hiç, malum bekleyecez o zaman :(

1 yıl , min. zaten, genelde 2-3 yıllık süre istiyorlar evet.

kullanmayı biliyorum, pratiğim az amaç onu geliştirmeye yönelik sakin yerde sürmek için. tutup da şehirler arası yolculuğa çıkmaya biyerlerim yemez zaten :)

bu konu pek mantıklı değil bence, 5 10 yıllık ehliyeti olup kullanmayı bilmeyen ve birkaç defa kullanmış insanlar var, bu kişilerin de riski yok mu sizce?
0
🌸bir bucuk adana
(17.07.18)
10 yıllık ehliyeti olup kullanmayan adam o saatten sonra araba kiralamaya pek karar vermez zaten. sistem ehliyet suresi az olup acemi olanlarin riskini elemek için yapiyor ki aslında size şuan eziyet gelmekle beraber bu sistem sizi koruyor.

nasil?
rent a car araci ile kaza yapmanın sıkıntıları rent a car kasko olan araçlarda bile oldukça maliyetli olabiliyor. zaten o kaskoların ücreti vs. de bu riskler hesaplanarak veriliyor. bu sebepten bu işlere hiç bulaşma derim. mahalle arasında araç bulacağına da otobuse bin daha :)
0
helenart
(17.07.18)
Illa pratik yapmak istiyorsan surucu kursu arabasinda hocayla pratik yapabilirsin.
0
kuehles blondes
(17.07.18)
(2)

-20 -40 arası için bot eldiven mont önerisi

hede hodo
Kışın muhtemelen Kazakistan’da olacağım. Aşırı soğuk oluyormuş :)Mesela North face eldivenleri var hepsi burada da, en pahalısı 200 lira. Softshell. Şimdi bu özellik eldiven için iyi midir? Ellerimiz donmasın:)Kısa kısa bu özellikle şu monta bota eldivene bak gibi önerileriniz olursa mutlu olurum. M
Kışın muhtemelen Kazakistan’da olacağım. Aşırı soğuk oluyormuş :)
Mesela North face eldivenleri var hepsi burada da, en pahalısı 200 lira. Softshell. Şimdi bu özellik eldiven için iyi midir? Ellerimiz donmasın:)
Kısa kısa bu özellikle şu monta bota eldivene bak gibi önerileriniz olursa mutlu olurum. Marka da önemli tabii.
0
hede hodo
(17.07.18)
north face iyidir. columbia yi da tavsiye etmislerdi bana ama ben hic memnun kalmadim.

sorun su ki tek bi kaban alayim sicak tutsun diye bi olay yok :) kat kat giyeceksin ve termal kiyafetler alacaksin.

bot icin kar botlari var -30C a kadar sicak tutan.
0
superfluid
(17.07.18)
Eldiven bot falan hikaye. İçliği giydikten sonra Adana'da kullandığın kışlık mont bile sıcak tutuyor.
0
bos gezenin bos ustasi
(17.07.18)
(5)

Rus kızları hakkında ne bilirsiniz?

sack jparrow
Evlenip cidden tavrına tarzına hayran olup aşık olup seven erkek tanıdığınız var mı, güzel yüzlerinin ötesinde neleri vardır?
Evlenip cidden tavrına tarzına hayran olup aşık olup seven erkek tanıdığınız var mı, güzel yüzlerinin ötesinde neleri vardır?
0
sack jparrow
(16.07.18)
Sanki 60 milyon kadini genellemek biraz yanlisa goturur. Her Turk kadini ayni diyebilir misin?
0
Traveller
(16.07.18)
valla koskoca ırkı genellemek saçma olur elbette ama rus dili ve edebiyatı okuyorum, hocalarım rus, rus kız ve erkek arkadaşlarım var, çok yakın arkadaşlarımdan biri ukraynalı (aynı bkun laciverdi diyelim eheh) ve onların evinde çokça vakit geçirdim, maalesef istemeden de olsa evliliklerindeki sorunlara ve çatırdamalara bizzat şahit oldum (ters zamanda gitmişim, ortasında kaldım desem daha doğru).

şimdi en başta şu "sadıktırlar, kocalarına sahip çıkarlar, nefis ev hanımıdırlar" geyiği tamamen saçmalık. rus kızları genel olarak en az bizimkiler kadar ilgiyi, parayı sever. hatta bizimkilerden daha çok sever. çünkü türkiye'de orta direk bir ailede büyüyen kız çocuğu aşağı yukarı belli standartlara sahip olmuştur. ruslarda ise çoğunluk ya zengindir ya fakirdir. zengin olan alıştığı için, fakir olan da görmediği için para, gösteriş ve lükse düşkün büyür genelde.

onun dışında sadakat konusunda anlayış olarak farklılıklar söz konusu. rus kızı deyince salyalar akıtan kekoların çoğu kadının istediği gibi giyinmesine bile müsaade etmez. öte yandan rus kız "etek giymeyeceksin" dediğinde belki "tamam" der ama bir baloda, bir etkinlikte başka bir adamla dans etti diye bikbik yaparsan belanı skebilir. senin namussuzluk sayacağın şey onun için doğal olabilir. benim arkadaşlarımdan birisi striptiz yapıyor mesela. sevgilisini de tanıyorum. çocuk beni kıskanmıyor. kıza da "niye millete gtünü bacağını gösteriyorsun" demiyor. öte yandan ben kızın çocuğu ne kadar sevdiğini, aralarının ne kadar iyi olduğunu biliyor ve görüyorum. bu insanların çok güzel bir ilişkisi var, kız sevgilisine sadık ama striptiz yapıyor? bizim cengaverler böyle bir şeye eyvallah der mi mesela?

genel olarak ben ülkelerine ve kültürlerine düşkünlüğüm dolayısıyla doğal olarak rus kızlarını bir tık daha fazla sever ve takdir ederim, içlerinde gerçekten çok güzel, akıllı, donanımlı, kendini geliştirmiş olanları vardır ama genel olarak "abazan" bakış açısıyla değerlendirecek olursak türk kızlarına kıyasla tek avantajları cinsellik konusunda daha rahat olmaları. yoksa evleneyim, uzun süreli ilişki düşüneyim dersen türk kızlarından çok da farkları yok. zihniyet olarak öyle batı avrupa kadını falan beklememek lazım. onlar da prensestir, onlar da paraya ve statüye önem verir, onlar da (ruslar) kendilerine tapılsın/ilgi gösterilsin ister.

uzun lafın kısası, konu evlilik ve ciddi ilişkiyse, bu işler doğrudan sizin ilişkiden beklentilerinize ve karşınızdaki kişinin bireysel durumuna ve sizinle uyumuna bakıyor. o yüzden "rus kızı efsane abüeaaa" geyiğini sürekli bu insanlarla muhatap olma şansına sahip birisi olarak inanılmaz saçma buluyorum. çok iyisi de var, çok kötüsü de. genellenebilecek bir durum yok yani pek. sen iyisini bulursan, o rus dünyanın en iyisi olur. bu kadar.

not: altını çizerek tekrar söylüyorum, bu söylediklerim elbette ki her rus veya türk için geçerli değil. "kadınlar şöyledir böyledir" demiyorum. genel gözlem bu.
0
der meister
(16.07.18)
@der meister duayendir bu konularda güvenirim:))
0
🌸sack jparrow
(16.07.18)
Amerika'daki rus karılarına bak anlarsın. %90 paragöz, görmemiş, avamdır. Ha güzelliğine fingirdekliğine bir şey diyemem.
0
bos gezenin bos ustasi
(16.07.18)
Ruslara cocuk ver, baska bir sey istemezler. Tatillerde Ruslarla muhabbet ediyorum arada sirada, cidden oyleler.
0
perfectum
(17.07.18)
(13)

10 katlı bir evin hangi katı makbuldur?

gijilti
10 katlı bir evin çeşitli katlarında boş daireler var. Bu dairelerden birini almayı düşünüyorum. En üst ve en alt katı almayı düşünmüyorum.Ancak, mesela 9. katı mı tercih etsem 6. katı mı diye düşünüyorum. Bu konuda avantajlar ve dezavantajlar nelerdir acaba? Ne yapsam. Bilgi, düşünce ve deneyimleri
10 katlı bir evin çeşitli katlarında boş daireler var. Bu dairelerden birini almayı düşünüyorum. En üst ve en alt katı almayı düşünmüyorum.

Ancak, mesela 9. katı mı tercih etsem 6. katı mı diye düşünüyorum. Bu konuda avantajlar ve dezavantajlar nelerdir acaba? Ne yapsam.

Bilgi, düşünce ve deneyimlerinizi paylaşmanızı rica ediyorum.
0
gijilti
(16.07.18)
Millet en üst kötüdür diyor da üstünde komşu yok rahatsızlık yok. Ben yıllarca sekiz katlı dairenin 6. Katında oturdum. Tuvalet mi akmadı, gürültü mü olmadı neler neler geldi başımıza.

Şans işi bu işler ama ben en üstü çok da kötü görmem.
0
bos gezenin bos ustasi
(16.07.18)
3-4-5 alırdım ben. gerektiğinde merdiven kullanabilmek adına ve çok yüksekte olmaması adına.

yükseğin çok manzarası varsa belki düşünürüm ama çok da düşünmem. daha çok rüzgar olabilir, balkonda alçakta oturmak güzel.

daha çok yol ve sokak sesi alabilir alt katlar.

ev alma komşu al bir de. onu da değerlendir bence.
0
bir ileti paylastim
(16.07.18)
asansör var dimi ?
0
güneyli çocuk
(16.07.18)
6.7.8.
0
perfectum
(16.07.18)
Ya ısınma sorunlarından dolayı üst kat sevilmiyor ama yeni binalarda yalıtım iyi, sıkıntı olmuyor pek. Asıl sokak gürültüsünden uzak olmak için yüksek kat daha iyi bence. En üstü istemiyorsan bir altını alırdım ben. Cephe de önemli tabii. Mesela şu an kuzeybatı cephede oturuyorum, akşamüstü ev 100 derece oluyor, aynı zamanda apartmanın arka tarafa bakan daireleri sessizken benim daire yola baktığı için korna sesi falan oluyor. Bunlar daha önemli detaylar bence.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(16.07.18)
Apartmanin yakininda baska yuksek katli bir apartman var mi? Istanbul gibi evlerin kic kica oldugu bir yerde yasiyorsaniz bu problem olabilir. Ornegin yan taraftaki apartmanin yuksekligi ozellikle alt katlarin gunesini gun boyu engelleyebilir.

5-6'dan yana benim oyum.
0
elon
(16.07.18)
ben olsam ikinci kat alırdım, çünkü gerektiğinde merdiveni söylenmeden kullanabilmek çok iyi. taşınırken taşıyıcının nakliyecinin belini çıkarmamak müthiş. sonra dışarı baktığında yeşil görebilmek şahane. ne bileyim üst katlardan sokak izlenmez, bense kahvaltı ederken sokak izlemeyi çok severim. üst kattan aşağı bakınca vovovov yüksek dersin, ikinci kattan bakınca kediye köpeğe pisi pisi. üst katlar aşırı sıcak olur genelde çok cepheden güneş aldığı için, ikinci kat can sıkmadan güneş alır. ikinci katta sokaktaki gürültüyü duyarsın, en üst katta ise uğultuyu. şimdilik bu kadar.
0
evde liyakat kalmamis
(16.07.18)
yıllarca 9. katta oturduk biz. en iyi kat bence. 6-7-8-9 iyidir. asla 5. kattan aşağısını almam ama. 5. kattan aşağıda oturanlar da ya yaşlı amca teyzeler ya da parası o kadarına yetenler. katın yanında cephe de önemli bence. güney cephesi olmayan ev alınmaz bana kalırsa.
0
dedim ben sana
(16.07.18)
manzara varsa 7-8-9
manzara yoksa 4-5-6

çevremde biz de dahil yüksek giriş ve son katta oturan çok insan oldu. ikisinin de hep kötü kısmı bize denk geldi. kimi rutubet yaptı, kimi cam açamıyor, evi ısıtamadı, kiminin evi yağmurda rezil oldu. bunlar kesinlikle şans işi ama altın kuralımız var artık sizin gibi, en üst ve en alt kattan uzak durmak.
0
golgi aygıtı
(16.07.18)
7 diyorum.
0
imelih
(16.07.18)
kattan çok yön bence önemli olan, caddeye bakmaması, kuzeye bakmaması, önü açık olması gibi etmenler daha önemli katta, şartlar eşitse bence en üst harici ne kadar yüksek o kadar iyi.
0
gezegen olan pluton
(16.07.18)
Kesinlikle en üst kat. 2 ev değiştirmiş ve 2 sinde de ara katta oturan biri olarak söylüyorum gürültüden kafayı yememek için en üst kat en iyisi.
0
yorgunpanda
(17.07.18)
en ustun bir alti guney dogu cephe en iyisidir. neden en ust degil? cunku, tavanin akitma durumu yok. yeni binalarda bu belki cok gecerli olmayabilir belki ama yine de riske atmaya degmez bence. catisi akitan bir evde yasadik bir sure. her yil cati komple bastan yapilirdi ama illa bir yerden yine akitirdi o cati. bir kez akinti olunca cozulmuyor velet. ikinci sebep de yalitim. isinan hava yukari cikar. eger en ust katta olursaniz, evin icindeki isinan hava tavandan atmosfere kolayca isisini verir. ama ust kat olursa onlar da evi isitacagi icin isi kaybi daha az olur. guney cephe de kuzeyden gelen soguk ruzgarlar yerine guneyden gelecek ilik/sicak ruzgarlari almak icin. dogu cephesi de sabah gunesi almasi icin. hem sabah gunesini daha cok severim, sabah uyanmayi kolaylastirir. hem de yazin ogle/ikindi gunesi evin icini hamam gibi yapar. sabah gunesi daha az yakici olur.

peki neden alt katlar degil? sokak gurultusunden ve yolun tozu dumanindan olabildigince uzak kalmak ve muhtemelen daha ferah bir manzaraya sahihp olmak icin. evin icine daha fazla gunes girmesi icin
0
crucio
(17.07.18)
(4)

xiaomi cep telefonları

binder dandet
adamlar yapmış mı sizce?xiaomi kullanan ve kötüleyecek biri var mı duyuruda?xiaomi'nin diğer ürünleri de takdire şayan tabi. ama ben cep telefonlarını okşanası bulmaktayım.
adamlar yapmış mı sizce?

xiaomi kullanan ve kötüleyecek biri var mı duyuruda?





xiaomi'nin diğer ürünleri de takdire şayan tabi. ama ben cep telefonlarını okşanası bulmaktayım.
0
binder dandet
(16.07.18)
bende redmi note 4 annemde redmi 5 var. kamera haric adamlar yapmis.
0
seksli harf
(16.07.18)
Anneme 5 plus aldık. Işığı zayıf. En parlakta bile zayıf. Başka bi sıkıntı yok.
0
brad pitt
(16.07.18)
Mi6 öncesi çıkan cihazları ve alt düzey telefonları donanım olarak parasına göre iyidir fakat pek dayanıklı değildir.

Gel gelelim Mi6,Mi Mix serisi, Mi Note 3 vb biraz para verip aldığın cihazları amiral gemisi kalitesinde malzemedir. Hatta Mi Mix gibi seramik kasa telefon pek bulamazsınız bile.

Xiaomi'nin beğenmediğim 2 şeyi var telefonlarında. Biri miui öbürü de hala Iphone çakması tasarımlar kasması(Mi8).

Bir de ekseriyetle kulaklık girişi koymuyorlar.
0
bos gezenin bos ustasi
(16.07.18)
Mi5 geçenlerde durduk yere kapandı. Bir daha açılmadı. Kronik bir sorunmuş. İnternette bir sürü yazan var.

Huzur iPhone 8 Plus.
0
Lim5
(16.07.18)
(8)

Bisikletlerdeki Erkek Kız ayrımı önemli mi?

gezegen olan pluton
Fark eder mi, kadronun düz değil de biraz aşağıdan gelmesi erkekler için .
Fark eder mi, kadronun düz değil de biraz aşağıdan gelmesi erkekler için .
0
gezegen olan pluton
(16.07.18)
Ergen olsam takardım. Ama şimdi olsa farketmez. Rengi pembe değilse önemli değil :)
0
himmet dayi
(16.07.18)
erkekler için fark etmiyor.
0
babilbaligi
(16.07.18)
Kız/kadın bisikletinin kadrosuna birini oturtup taşıyamazsın, erkek tipi kadronun başka hiç bir avantajı yok.
0
John Bloor
(16.07.18)
@bloor: kadınlar etek/elbise ile binebilsin diye alçak yapmıyorlar mı onları?
0
babilbaligi
(16.07.18)
@babilbaligi;

tabi ki, etekle kolay binilebilsin diye kadın kadroları öyle yapılıyor. Ama erkek için de aslında o kadrolar daha mantıklı, @acemi'nin dediği gibi testis hasarlarının önüne geçmek için.

Ben sadece erkek kadronun bana göre bir artısını yazdım, başka bir numarası yokyani :)
0
John Bloor
(16.07.18)
@ Bloor: erkek tipi kadrolar da erkekler ağır olduğu için öyle yapılıyor. bisiklet kadrosunun dayanıklılığı artsın diye.

bütün bisiklet üreticileri el ele bizim testislere düşman değil herhalde...
0
babilbaligi
(16.07.18)
Valla bende Lady Bike var. Avrupa'da şehir bisikleti=Lady bike. Çok nadir erkek bisikleti kullanan burda. İnip binmek kolay, son derece pratik. Adı Lady Bike diye napalım amele gibi takla atarak mı binelim bisiklete.
0
bos gezenin bos ustasi
(16.07.18)
erkekler için dümdüz bir üst kadro saçmalık bence. ata biner gibi biniyoruz resmen bisiklete. bisiklette dahi bu cinsiyetçiliğin olması çok ilkel. ama çevre/mahalle baskısından ve bana saçma gelmesine rağmen içimden gelmez o tarz bisikleti kullanmak. bir orta yol bulunup, o üst kısmın biraz esnetilmesi lazım.
0
runagain
(18.07.18)
(6)

türklerin evlat yetiştirememesi üzerine bi soru

sedat peker in yegeni
sözlükte şöyle bir başlık var : https://eksisozluk.com/turkler-evlat-yetistirmeyi-bilmiyor--5724253özet olarak da, ebeveynlerin çocukların üzerine çok fazla düştüğü; çocuğun da özgüvensiz yetiştiği, zor durumlarda güçsüz hissettiği, ciddi kararlar almakta zorlandığu vs. söyleniyor. bu şekilde yetişe
sözlükte şöyle bir başlık var :

eksisozluk.com

özet olarak da, ebeveynlerin çocukların üzerine çok fazla düştüğü; çocuğun da özgüvensiz yetiştiği, zor durumlarda güçsüz hissettiği, ciddi kararlar almakta zorlandığu vs. söyleniyor.

bu şekilde yetişen bir bireyin, ileride kendinde bu eksikleri farketmesi durumunda ne yapması gerekir açığı kapatması için sizce?
0
sedat peker in yegeni
(16.07.18)
Sizin duyuruyu görünce fark ettim bu başlığı. Üzerine de bir şeyler karaladım. Umarım cevap olabilmiştir: eksisozluk.com
0
gonion
(16.07.18)
@gonion sanırım olay ailenin seni yetiştirme tarzında değil, senin kendi kendini yetiştirememende demek istiyorsun, doğru mu anladım?
0
🌸sedat peker in yegeni
(16.07.18)
ciddi karar alıp almamakta zorlandığını bilemem de cahil annelerin çocuğu da kedi köpeklere eziyet eden cani oluyor. Geçen yıl deniz kenarında 3-4 yaşında çocuklar kediye taş atıyor, anneleri de laflıyordu.
0
geçerkenugradım
(16.07.18)
biz çocukların hata yapmasına izin vermekte ciddi sorun yaşıyoruz. mesela yukarıda verilen örnek; çocukları serbest bırakıp hayvanlara yaklaşımını düzeltmek bize genelde uymuyor. ya çocukları hayvanlardan uzak tutuyoruz, ya da tamamen serbest bırakıp saçma hareketleri normalleştirmesini sağlıyoruz.

bu hemen her konuda böyle. çocuk ya koyun gibi güdülmeye, ya da kendi yolunu el yordamıyla bulmaya alışıyor. biri tamamen pısırık, diğeri de yanlış yapmaya alışık çocuk yetiştirmeye sebep oluyor.

anne baba olmak ciddi ciddi okumayı gerektiren bir iş. hakikaten bilmediğini kabul edip okumak lazım. en azından yılda 3-5 kitap devirmiyorsan senin çocuk psikolojisinden, pedagojiden az çok anladığını söylemek mümkün değil. o kadar okumak da bizim topluma maalesef uymuyor.

yapacak fazla bir şey yok.
0
babilbaligi
(16.07.18)
Ben de control freak bir ailede yetiştim ama aşırı asiydim, problemliydim aileme göre. Sonuç olarak mesafemi koydum zamanı gelince. Zor mu üniversiteyi ananın evinde okuduktan sonra yemek yapmak, wc temizlemek, ev temizlemek, yorganı nevresime geçirmek, tek başına kararlar almak? Zor. Ama kendine zaman tanırsan çocuk değilsin sonuçta zamanla öğreniyorsun eksik kaldığın noktaları.
0
bos gezenin bos ustasi
(16.07.18)
@sedat peker in yegeni:
Yeni gördüm kusuruma bakmayın lütfen, evet aslında özünde dediğim şey o. Biz hatayı hep başka yerlerde arayan bir toplumuz. Eğer ailenin bir hatası varsa o da çocuğa hatayı kendinde aramayı öğretmemesidir bence.
0
gonion
(17.07.18)
(4)

ip tv hakkında

sifirdokuzucuolanvarmi
eve tivibu var. kol gibi her ay 39 lira geçiriyor. bazı kanallarda istediğimiz zaman çekmiyor. televizyoncu abi ip tv var kaçak filan ama tüm kanallar var falan dedi. kullanan var mı? başka bu tarz uydu tekliflerine açığım arkadaşlar evde ne kullanıyosunuz şu fakire yardım edin.= )
eve tivibu var. kol gibi her ay 39 lira geçiriyor. bazı kanallarda istediğimiz zaman çekmiyor. televizyoncu abi ip tv var kaçak filan ama tüm kanallar var falan dedi. kullanan var mı? başka bu tarz uydu tekliflerine açığım arkadaşlar evde ne kullanıyosunuz şu fakire yardım edin.= )
0
sifirdokuzucuolanvarmi
(16.07.18)
bulaşma. sürekli donuyor.
0
gameofannen
(16.07.18)
iptv biraz risktir. tüm kanallar açık olan seçenekleri ayda 30-35 tlye rahatlıkla bulabilirsiniz ancak 3 ay sonra iptv kapanmış olabilir veya yoğun zamanlarda (mesela derbilerde) yayınlar donabilir. bu yüzden sağlam bir yer bulup almak gerekir. ayrıca yıllık, 3 aylık falan değil de aylık almak gerekir. yayınların 2 hafta sonra bile patlamayacağının sözünü veremez kimse

edit: ayrıca internette iptv test yayını bulabilirsiniz, ufak bir gugıl aramasıyla karşınıza çıkar
0
oekuklu
(16.07.18)
Kotasız sınırsız ve hızlı internet gerekir iptv için. Yoksa hem tv izlerken evdeki 2. Bir kişi Wifi kullanırsa ikisinden biri sıkıntı yaşar.
0
bos gezenin bos ustasi
(16.07.18)
Yukarıdaki arkadaşlara katılıyorum. Ben 4 aylık almıştım geçen futbol sezonu bitene kadar izlerim diye. Hakkını yemeyeyim, yayın kaliteli. Nadiren takıldı. Ama mesela EuroSport'ta tenis maçı izleyeyim dedim sürekli takıldı. Adama yazdım, senin internetin dalgalanıyor falan dedi. Diğer kanallarda takılma yok diyorum. Bir bkayım deyip, reset attım kanala diyor. Yine takılma var.

Bu arada 'dalgalı' dediği internetim 50MBit Fiber. Neyse, gelecek sezon için fiyat soracaktım. Adam beni whatsapp'tan engellemiş. O yüzden bu riski göze alıyorsan alabilirsin bence.
0
himmet dayi
(16.07.18)
(6)

İfşa meselesi, Reddit?

AlsterWasser
İlgili subredditlerde insanlar baya çok rahat bir şekilde kendi özel fotoğraflarını koyuyorlar. Orda duruyor herkese açık şekilde. Reddit = internet gibi bir şey. Bir subredditin bazen milyon subı oluyor. Public subredditlerde view sayıları baya fazla oluyor. Şaşırıyorum insanlar nasıl bu kadar raha
İlgili subredditlerde insanlar baya çok rahat bir şekilde kendi özel fotoğraflarını koyuyorlar. Orda duruyor herkese açık şekilde.

Reddit = internet gibi bir şey. Bir subredditin bazen milyon subı oluyor. Public subredditlerde view sayıları baya fazla oluyor.

Şaşırıyorum insanlar nasıl bu kadar rahat koyuyorlar fotolarını falan ? Tüm internete alın tepe tepe kullanın demek gibi bir şey.

Bu platformda da ifşalar oluyor ama buranın aldığı hit belli, kitle belli sirkülasyon gücü belli. Bir de amaç belli.... Reddit ise uygun subredditlerde sağlık olur başka bir şey olur gönül işi vs. dışı gayet yardım amaçlı ya da paylaşım için koyuluyor fotoğraflar.

İnternet ve anonimlik meselesini gözetince, siz kendi fotoğrafınızı vb. koyabilir miydiniz yardım veya paylaşım amaçlı meselelerde? Ben mi biraz büyütüyorum acaba bu durumu?
0
AlsterWasser
(15.07.18)
Abd'de normal bir vatandaşsın diyelim. Fotonu koydun internete. Ne gelebilir başına? Ne yapabilirler sana?
0
bos gezenin bos ustasi
(15.07.18)
Koymam. Yardim amacli dahi olsa kendimi ifşa edilecek bir bilgiyi(ad soyad, is guç, fotograf vs) herkese açmam. İhtiyacı olan 1-2 kisiye belki.

Gereksiz buluyorum.
0
Amaranta ursula
(15.07.18)
cinsellikli sub'larda sevisme videosunu koyan var yahu ifsa ne ki. koymak istemeyene saygim sonsuz ama ben yuz ifsasinda sakinca gormuyorum pek eger ozel seyler yazmiyor veya patronunu falan gommuyorsan. sokaktaki insanlar yuzumu goruyorsa internetteki de gorebilir yani benim icin cok sikinti degil. gerci bundan dort sene once sinifta bi kiz yaklasip "selam meister" dediginde altima sicmadim dersem yalan olur dkssksm
0
der meister
(15.07.18)
Oran meselesi bence. %1 koyarsa 100k ziyaretçiden bin tanesi koyar. Duyuru popülasyonu az diye böyle.
0
lata
(15.07.18)
Kişinin anonim kalma isteği ilgili siteyi nasıl kullandığına, ifşa olduğu fotoğraf dışında nası paylaşımlar yaptığına göre değişiyor. Adam r/aww sayfasında yavru köpeğiyle fotoğraf paylaşıyor mesela, bu fotoğraf tanıdık biri tarafından görüldükten sonra afişe olma durumu sadece bununla sınırlı kalmayacak, sorduğu sorulardan verdiği cevaplara kadar her şey ortaya çıkacak ama zaten bu tarz kaygıları olan, başkalarının bilmesini istemeyeceği şeyleri reddit'te paylaşan biri böyle bir fotoğraf da paylaşmaz. Reddit'te konu çok özel paylaşımlara geldiğinde anonim kalmayı tercih eden sürüyle insan görüyorum. Sorulan soruyla doğrudan alakalı çok fazla kullanıcı adı var, belli ki normalde başka bir hesabı var ama o soruyu sormak için açmış.
Bana da yüzü belli bir şekilde nsfw fotoğraf/video paylaşabilenler cesur geliyor. Tanıdık biri denk gelirse sana ne deyip geçiyorlardır belki, bilemedim.
0
pike
(15.07.18)
abd'de başına ne gelebilir ki demişler ama mesele öyle değil.

1. Australia
2. Canada
3. New Zealand
4. United Kingdom
5. United States of America

Bunlar Five Eye denilen ülkeler. Bu ülkeler dünyanın dört bir yanından bilgi ve istihbarat toplamak için kullanıcıları izlemeye anlaşmıştır. Kendi aralarında bilgi toplamayacaklarını kabul etmişlerdir ama Snowden sızıntısıyla işin hiç de öyle olmadığı ortaya çıkmıştır.

Bunu daha sonra Nine Eyes ve Fourteen Eyes diye bazı batı ülkeleri takip ediyor.

Yani hiçbir yer güvenli değil, o insanlar böyle bir paylaşıma yapıyorlarsa, konu hakkındaki bilgisizliklerindendir.. İnternet koca bir okyanus. Her tipten birileri olacak.
0
bir sevgi faresi jamal
(16.07.18)
(7)

Kod nasıl yazılıyor aklım bir türlü almıyor :(

gulbatur birinci sahbatur sondan geliyor
Arkadaşlar bu kod olayı cidden çok muazzam. Geçen yıl bir olay okumuştum. Abd den aldığımız f 16 uçaklarının yazılım kodlarını aselsan mühendisleri uğraşıp değiştirmişler. 1 milyon mu 5 milyon ne satır kod yazmışlar. Arkadaş bu nasıl iştir yav? Kod yazıyosun, bombayı uçak tam falan koordinata geldiğ
Arkadaşlar bu kod olayı cidden çok muazzam. Geçen yıl bir olay okumuştum. Abd den aldığımız f 16 uçaklarının yazılım kodlarını aselsan mühendisleri uğraşıp değiştirmişler. 1 milyon mu 5 milyon ne satır kod yazmışlar. Arkadaş bu nasıl iştir yav? Kod yazıyosun, bombayı uçak tam falan koordinata geldiğinde bırak ve falan koordinattaki hedefi vur diyosun (tabii bunu kodlarla yazıyosun) ve o bomba o hedefi vuruyor. Ya da bildiğim kadarıyla en basitinden hesap makineleri bile kodla yazılmış. 3+2 ise ekrana 5 getir diyosun falan. Bu nasıl olur yav? Milyarlarca kombinasyonu nasıl hesaplıyor hesap makinesi en basitinden? Atıyorum kök 3 üssü 8 bölü 27 çarpı 16 eksi 1312 gibi sayıların sonuçlarını tek tek mi giriyolar makinenin hafızasına.

Kod dediğin şeyi de gördüm aptal aptal yazılar, işaretler falan. Cidden kafayı yiyecem. Bilale anlatır gibi anlatın desem de anlamam biliyorum. Baran 8 yaşımda ve arkadaşları ona aynştayn diyordaki baran'ın anlayacağı şekilde kısaca özet geçebilecek bi babayiğit çıkar mı aranızdan? Neyse kodculara kocaman bi aferin benden.

Not : instagramda kilitli profili gizlice görmemizi sağlayacak formülü söyleyene organik çikilop benden. Yanında da gerçek limondan limonata.
0
gulbatur birinci sahbatur sondan geliyor
(15.07.18)
Başlığa güldüm. Biraz doğal yetenek, çokça çalışma işi. Ben ünide c c++ gördüm. Akıyodum maşallah. Sonra gittik güvenlikçi olduk. Hayırlısı buymuş.
0
brad pitt
(15.07.18)
rez. ben de arada photoshop, indesign kullanırken filan "adamlar kodla böyle programlar yazmış, ben kullanırken zorlanıyorum" diyerek dumura uğruyorum.
0
yeteramadenedimherseyi
(15.07.18)
programlama dediğin çok genel anlamıyla bir kurallar silsilesi.

codecademy.com 'a girip biraz takıl.
0
idexo
(15.07.18)
Heves edip ucundan kıyısından Python, JS falan öğrenen biri olarak olay aslında makine dili kullanmaktan ibaret.

4-5 kademe kodlama dili var. 0-1 binary kodlamadan başlıyor daha karmaşığa doğru gidiyor. Genelde kod yazanlar bu kademelerin ortasındaki dilleri yazıyorlar. Yani aslında Python zaten hesap yapabiliyor kendisi. Print(3+5) yazıyorsun alttan veriyor 8'i.

Tabi o programlama dilini oluşturanlar da bu altyapıyı kurmak için belki de yıllarca kod yazdılar.

Arm tabanlı diyorlar ya mesela arm bir temel programlama dili, assembly var daha altında bildiğim kadarıyla. En altı da ikili sistemde sıfırlar ve birlerden ibaret kocaman bir data yığını.

Mesela insanlar yapay zeka veya deep learning programlamada temel değil daha üst seviyede dilleri kullanıyorlar çünkü bir makineye o kadar karmaşık komutları tek tek temel kodlarla girmek çok çok çok uzun sürerdi.

Ben bu işin cahiliyim. Cahilden cahile anlatım olsun diye yazdım ki hiç anlamayanın halinden anlamayan anlar diye düşünüyorum.

Ama öğrenilmeyecek bişe değil kesinlikle. Mantığını kavrayıp, genel geçer dilleri öğrenip kendine göre basit şeyler yapabilirsin. İnternet çağında artık öyle okulunu okumaya da pek gerek kalmadı. Ama matematik, mantık, algoritma bilmek ve ingilizce'den az da olsa çakmak önemli bir şeyler öğrenmek için.
0
bos gezenin bos ustasi
(15.07.18)
bu işin en temel kökeni, elektronik hatta direkt elektrik, bir devreden elektrik (5v) geçiyorsa 1 geçmiyorsa 0 kabul ediyorsun. Sonra bu geçme olayını mantık kapıları ( ipfs.io ) ile hesaplama ve birçok çok işlem yapabilecek hale getiriyorsun, bu işlemlere isim verip bu temel işlemler ile daha karmaşık işlemler oluşturuyorsun bunlara da isimler veriyorsun, sonuçta senin tek sözcük komutun yüzlerce sıralı işlemin adı haline geliyor, sonra bu komutları daha anlamlı hale getirip seviye atladıkça o gördüğünüz kodlar oluyor.
0
gezegen olan pluton
(15.07.18)
>3+2 ise ekrana 5 getir diyosun falan. Bu nasıl olur yav? Milyarlarca kombinasyonu nasıl hesaplıyor hesap makinesi en basitinden?

basit bir ornek olarak vereyim, sana simdi desem 34867 + 32453 = ?

Bu iki sayiyi hayatinda hic toplamamissindir birbirine ama sana bir kagit kalem versem toplarsin di mi? Cunku bir metodu var. iste alt alta yazarsin, once 7 ile 3'u toplarsin 10 eder elde var 1 falan... Bu metoda algoritma deniyor, yani bir isi cozmek icin adim adim yapilmasi gereken islemlere algoritma deniyor. Bu algoritmayi bilince, herhangi iki rakami daha once hic gormemis olsan bile birbirine toplayabilirsin ya hani... hah bilgisayarlar da oyle yapiyor, algoritmalari sen yaziyorsun. yani metodu bilgisayara sen ozel bir dille giriyorsun (programlama dilleri). Onlar da sen elde hesabiyla toplamayi nasil yapiyorsan kagit kalemle ayni sekilde yapiyorlar. kabaca boyle bilal anlar mi bilmem ama sen anlarsin bence.
0
robokot
(15.07.18)
zaten biz sana duyuru ortamında 3-5 satırla anlatacak olsak insanlar yıllarca okuyup bir de üzerine doktora yapmaz sanırım. o düzeyde muharip yazılımları yapan insanlar 4 yıl lisans, 2 yıl yüksek lisans okuduktan sonra 4-5 yıl da doktora yapmış, 5-10 yıl tecrübeli insanlar. bilginin yanında günde 13-14 saat çalışıyorlar. test işlemleri için 100 saat kesintisiz çalıştıkları oluyor.

hesap makinasının nasıl çalıştığını çözebilirsin gibi fakat.

bazı insanlar var, onlar sadece kodların neyi nereden alıp nerede ne yapacağını tasarlıyor. o yazılımın yapılma sürecinde standartları, testleri, hataları ve bunların kim tarafından nasıl düzeltileceği ile uğraşıyor. dahası, bir insan grubu daha var, yazılan kodların hatasız uzun süre çalışması için uğraşıyor. yani yazdın bir f16 yazılımı, uçak havadayken çökmemesi lazım, hata vermemesi lazım. yoksa uçak düşer, gayet basit.

bir de benim gibi insanlar var, yazılımların içinde çeşitli boyutlarda ürün olabilecek şeyleri ayıklayıp patent haline getirmek için çalışıyor.

cmmi nedir bir bak derim, çok fantastik bir dünya hakikaten.
0
babilbaligi
(16.07.18)
(1)

Carnivale izleyen beri gelsin

dire straits
dostlar merhaba. ya şu sahnedeki müziği arıyorum, çıldıracağım. bilen var mıdır? https://www.youtube.com/watch?v=2GHAYooy-oo
dostlar merhaba. ya şu sahnedeki müziği arıyorum, çıldıracağım. bilen var mıdır?
www.youtube.com
0
dire straits
(15.07.18)
youtu.be surda olmasi lazim
0
bos gezenin bos ustasi
(15.07.18)
(4)

Bir garip lastik basınç sorusu

placebo z
Arkadaşlar aracım corsa, lastikleri 230 kpa civarı şişiriyorum. Sorunum şu, arka sol lastiğim düşük basınç uyarısı veriyor, 164 gösteriyor. Yalnız lastik baya taş gibi, diğerlerinden farksız. İlgili lastiğin sensörü bozulmuştur dimi? 164te muhtemelen yumuşardı lastik, doğrumu düşünüyorum?
Arkadaşlar aracım corsa, lastikleri 230 kpa civarı şişiriyorum. Sorunum şu, arka sol lastiğim düşük basınç uyarısı veriyor, 164 gösteriyor. Yalnız lastik baya taş gibi, diğerlerinden farksız. İlgili lastiğin sensörü bozulmuştur dimi? 164te muhtemelen yumuşardı lastik, doğrumu düşünüyorum?
0
placebo z
(14.07.18)
Siboptan kaçırıyo olabilir ya da yanlardan da az miktar kaçırıyor olabilir.
0
komando kani var bende
(14.07.18)
aynen dediğin gibi olmuştur.

araçta lastik basınç göstergesi işaretinde bir tuş varsa. ona basılı tutun biraz.(passat da vardı). o zaman normale dönüyor.
0
caletti
(14.07.18)
@caletti Yarım kontaktayken set/clr basılı tutunca sensörleri sıfırlıyor yazıyor nette ama bir türlü resetleyemedim. Sorun sensörde madem, bakıma kadar idare edeyim artık bu şekil.

@komando kani var bende Hocam kaçırmada yok gibi işin tuhafı, lastik taş gibi, ellimle kontrol ettim.
0
🌸placebo z
(14.07.18)
Akü kutup başlarını sök biraz bekle tekrar tak bütün ecu ve elektronik aksam resetlenir.
0
bos gezenin bos ustasi
(14.07.18)
(3)

İphone 5 için powerbank

issiz karga
valide hanım geziye gidecek, doğa gezisi, telefonu her zaman şarj etme imkanı olmayacak.hiç anlamıyorum bu işlerden, hangi marka iyidir, kaç mah işini görür aceba?
valide hanım geziye gidecek, doğa gezisi, telefonu her zaman şarj etme imkanı olmayacak.

hiç anlamıyorum bu işlerden, hangi marka iyidir, kaç mah işini görür aceba?
0
issiz karga
(14.07.18)
bos gezenin bos ustasi
(14.07.18)
xiaomi alayım da bu adamların teknik servisi var mı ülkede?
0
🌸issiz karga
(14.07.18)
teknik servisi olanlar dört dörtlük çalışıyor zaten di mi?

altı üstü powerbank alıyorsun. üçlü priz alırken de teknik servisi var mı diye araştırıyor musun? araştırıyorsan xiaomi alma.
0
washe
(14.07.18)
(5)

20 yil sonraki 15 yasindaki cocugunuz

dedim dedim de kime dedim
Malın biri cikti diyelim. Boyle uzaktan sevmediginiz kuzenlerinizin tum ozelliklerine sahip okul egitim baya low seviyede en buyuk keyfi yemek internette takilmak. Birak 50 sene yemek yesin youtube izlesin.Siz onu piyano-keman-yan flut derslerine gonderiyorsunuz ama o boybandlerden, future rap grupl
Malın biri cikti diyelim. Boyle uzaktan sevmediginiz kuzenlerinizin tum ozelliklerine sahip okul egitim baya low seviyede en buyuk keyfi yemek internette takilmak. Birak 50 sene yemek yesin youtube izlesin.

Siz onu piyano-keman-yan flut derslerine gonderiyorsunuz ama o boybandlerden, future rap gruplarindan, elektro-rap'ten kafasini kaldirmiyor. Oturup konusmaya calisiyorsunuz gelecek planlama ilerleyen yasam vs he he diye kafa salliyor agresif cevaplar veriyor (en populeri bu dunyaya gelmeyi ben istedim eger beni getirdiysen bana bakmak zorundasin! Omg!) Cok umut yok gibi duruyor bir sise sarap acip dusunmeye basliyorsunuz

Sizce nerede yanlis yaptiniz?
a - cok simarttik
b - genetik
c - sans
d - kendi teorilerim var
0
dedim dedim de kime dedim
(14.07.18)
Anne baba bir yere kadar etkili. Arkadaşları ve çevre onu en çok şekillendirecek.

İlk 5 yıl ben ona İngilizceyi anadili olarak öğretirim. Arkadaşı olurum, yüzmeye gideriz, kamp yaparız, çizgi film izleriz, kitap oluruz, yıldızları okyanusları konuşuruz, birkaç ülke gezeriz. Sonrasinda ise okul etkili olacak. Iyi bir özel okula göndersem etrafında şımarık, sabah akşam YouTube izleyen ama bir şey öğrenemeyen, rap yapsa sevinecegin tipler etrafında olacak. Devlet okuluna göndersem istemediğim bir din eğitimi alacak, zaten öğretmen okul kalitesi iyi olmayabilir. İngilizcesi ilerlemeyecek, sınav sisteminin tuğlaları dan birine dönüşecek. Ama belki başka bir ülkede başka bir toplumda olsak bu endişeleri taşımam. Elimden geleni yaparım sonra zaten okul, toplum ve sosyal devlet ona güzel bir karakter kazandıracak ve iyi bir gelecek sunacak.
0
Traveller
(14.07.18)
15 yaş çok da geç değil ve ergenlik çağı oluyor.
Benim açımdan yine de iki önemli dönem var, artık her ne kadar değişe değişe cılkı çıkmış olsa da lislere giriş sınavı diye bir olgu var, bu sınavda edineceği başarı ve kazanacağı lise kesinlikle kişiliğini etkileyecektir. Eğer bu sınavda başarısız olur ve düz bir liseye gitmek zorunda kalırsa kişiliğini olumlu yönde şekillendirmek çok zor olacaktır.
Arkadaş çevresi 10 etkiliyorsa aile 1 etkileyebilir.

Ben çocuğum başarılı olsun isterim ama bunun öncesinde, yere tükürmeyen, yere çöp atmayan, bakışıyla ve davranışlarıyla tacizci bir konumda olmamasına önem veririm, yani medeni bir insan olsun, çok efendi çocuk dediğimiz sürece akademik başarısının pek de önemi yok gözümde.

Peki dediğiniz durumda yanlış a ve c'dir bence.
0
atom karincanin torunu
(14.07.18)
Bir insanın en çekilmez, en boktan, en dayaklık olduğu çağ ergenliğidir. Bu yaşta kız erkek farketmez insanlar boka sararlar.

O nedenle çocuğum olsa ergneliğinde gönderirim yatılı okula ne hali varsa görsün. Adam ederler orada zaten. Yatılı okul kültürü olan bir şeydir.


4-5 sene sonrasında geçince hormonal dengesizliği zaten bir noktada anlaşırız.
0
bos gezenin bos ustasi
(14.07.18)
Bahsettiğin çocuk normal ergen.

Benim oğlum 13 yaşında,gittiği okuldaki hemen hemen tüm çocuklar bahsettiğin gibi olduğu için zorbaliga maruz kalıyor.

Onlar gibi yerli dizi izlemiyor, Burak King dinlemiyor, futbolla ilgilenmiyor diye alay ediliyor. Evrim teorisini kabul ettiği ve herhangi bir dine mensup olmadığı için şiddet bile gördü.

O yüzden çok da seyapmamak lazım. İyi tarafından bak. Normal birey o. Biz ve benim oğlan gibiler norm dışıyız.
0
old possum
(14.07.18)
E bildiğiniz ergenlik dönemi bu. Ben de 15 yaşında Backstreet Boys ile Burak Kut’tan hangisine aşık olduğuma krar vermeye çalışıyordum. Ancak, ergenliği biraz ağır atlatıyor gibi. “Dünyaya getirdiysen bakacaksın kardeşim” kısımları gerçekten biraz şınarılttığına ve pek ilgilenilmediğine, belki küçükken çok birlikte oynanmadığına işaret olabilir ama onun dışında bildiğimiz ergen işte.

Bir çocuk psikoloğuna onu gönderir, ben de başka bir pskologdan bu dönemde nasıl davranmaya gerektiğini öprenmeye çalışırım. Çok hassas bir dönem ve kimse mükemmel anne-baba değil, çocuk da mükemmel çocuk değil ama tepkilerimi biraz ayarlamak için bu süreci elinden geldiğince düzgün yönetebilmek gerek. O yüzden, çocuk bir psikoloğa ben bir psikoloğa giderim.
0
aychovsky
(14.07.18)
(12)

Yaya geçidinde üstünlük yayada mı arabada mı? (capsli)

Belchior
(yaya geçidi= pedestrian crossing, zebra crossing)Üstünlük tabi ki yayada diyebilirsiniz de Türkiye'de bunun kuralı ne?Ben ehliyet almadım henüz yakında alcam ama kursta "yaya geçidi"ni nasıl öğretiyorlar?"Koşul aranmadan durup yayaya yol vermelisiniz" mi diyorlar yoksa "siz yavaşlayın, yaya geçecek
(yaya geçidi= pedestrian crossing, zebra crossing)

Üstünlük tabi ki yayada diyebilirsiniz de Türkiye'de bunun kuralı ne?

Ben ehliyet almadım henüz yakında alcam ama kursta "yaya geçidi"ni nasıl öğretiyorlar?

"Koşul aranmadan durup yayaya yol vermelisiniz" mi diyorlar yoksa "siz yavaşlayın, yaya geçecek gibi olmazsa basıp geçebilirsiniz" mi diyorlar?

Yaya geçidinde araba çarparsa kim ceza alır? (Çarpanın Sinan Çetin'in oğlu değil de normal vatandaş olduğunu farzedin)

Benim bildiğim koşulsuz şartsız geçiş üstünlüğü yayada. Yaya geçidinde de olsa yol verenin arabasının önünde Japonlar gibi eğilerek selam verip teşekkür ediyorum. Benim hakkımsa oradan geçmek niye teşekkür selamı veriyorum o zaman?

Bir kere kırmızıda geçen arabanın arkasına yumruk atmıştım. Neyseki şoför kadın çıktı dayak yiyebilirdim. Bir kere de capsteki gibi arabaya Ronaldo'nun "sakin" hareketini yaptım. Bir gün gazetenin 3.sayfa haberlerinde beni görebilirsiniz. Canıma susadım...
0
Belchior
(14.07.18)
Elbette yaya gecidinde kosulsuz sartsiz yol yayanindir. Bir keresinde yaya gecidinde durup yayaya yol verdigimde arkamdaki sigir kornaya abanmisti, kim lan bu diye bakip trafik polisi oldugunu gormustum.
0
kartonpiyer
(14.07.18)
@karton

Ambulansa yol vermiyorlar da yayalara mı yol vermeleriniz beklicez :/
www.youtube.com
0
🌸Belchior
(14.07.18)
Yayanın hakkı o yol. Ama bizim gibi barzo toplumlarda bu kural çok geçerli değil.
0
bos gezenin bos ustasi
(14.07.18)
@bos gezenin bos ustasi

Peki trafik kurallarına uyma bilinci neden bu toplumda oturmadı? Ben Kıbrıs'a gitmedim ama orada askerlik yapan kuzenim söyledi orada yayalara falan yol veriyorlarmış Avrupa'daki gibi.

Yani ırk, kültür, eğitim falan değil de problem başka bir şeyde sanki.

Peki Türkiye'den daha aşağılık görülen diğer OrtaDoğu ülkelerinde durum nasıl?
0
🌸Belchior
(14.07.18)
Daha dün bu yüzden adamın biriyle kavga ediyordum yolda. Yaya geçidinde karşıdan karşıya geçerken ilk araba bana yol verdi, yan tarafındaki araba hızını bozmadan geliyordu son anda durup bir de içinde kendi kendine hareketler yapmaya başladı. Yaya geçidini gösterip 'bu çizgileri sus olsun diye çızmiyorlar beyefendi; size nasıl ehliyet veriyorlar, nasıl araba kullanıyorsunuz ben bilmiyorum.' deyince delirdi. O bilmiyor muymuş yaya geçidinde durulduğunu, burası turkiye'ymis, kimse durmuyormuş vs. Uzatmadım daha fazla yürümeye devam ettim.

Benim turkiye'deki kursta hatırladığım kadarıyla teorik olarak üstünlük tabii ki yayada ama pratikte buna pek deginmediler. Avrupa'da gittiğim ehliyet kursunda her geçidı görür görmez yavaslatiyorlardi. Her seferinde uyariyorlardi.
0
fraise
(14.07.18)
Trafik kurallarina gore yayada kesin bilgi. Bir de yayalarin hakkini savunmasi gerekli. Bir araba gecsin diye bazen bakiyorum 50 kisi bekliyor. Ben bazen yuruyorum, 50 kisi beni takip ediyor aractaki okuz de durmak zorunda kaliyor.

Kuzey Kibris'ta insanlar yol veriyor evet. Kultur isi bu. Herkesin arabasi var, bu arada siz de yol verin. Yaya olarak da hakkinizi arayin. Siz hakkinizi aramazsaniz kimse o hakki size vermez.
0
Traveller
(14.07.18)
Ben yaya geçitlerinde artık durmuyorum. Çünkü insanların ölümüne sebep olacağım. Ben duruyorum yanımdaki şeritten gelen hıyar ölümüne geçiyor. Beni geçen yaya yandaki yüzünden ölüp gidecek.
0
goodman
(14.07.18)
@Traveller

Şunu konu için ne düşünüyorsun?

Işıklar yayalar bir düğmeye basınca yanıyor ya yayaya yeşil, durakta 50 kişi de olsa bazen bakıyorum kimse düğmeye basmamış öylece bekliyorlar.

Bende artık tik oldu, o düğmeye basılmış olsa bile ben basıyorum.

Yani dediğin gibi yayalar da hakkını pek bilmiyor.
0
🌸Belchior
(14.07.18)
Antalya'da yaya öncelikli yol diye yaya geçitlerini isiklandirdilar. İki gün sonra yaya geçidinde küçük kıza araba çarptı.
0
goodz
(14.07.18)
Yaya geçidi teknik olarak da yanlış bizde. Avrupa'da mümkün mertebe yaya geçidine gelirken yol tek şeride düşer. Gidiş gelişse ortaya refüj eklenir. Yaya geçidini 2-3 şeritli yola koyarsan en soldan gelen "barzo" görmedim diyip basıp gidebilir.

Bunun bir çok sebebi var bir tanesi de bu. Yol seni yavaşlamaya zorlamıyor bizde.
0
bos gezenin bos ustasi
(14.07.18)
Yazaklarımı zaten Boş gezenin boş ustası ve Pheno özetlemiş. Ben de şöyle toplayayım kendimce.

İlki şu ki biz ahlaki gelişimin ilk basamağındayız;

www.kpsskonu.com

ceza yoksa itaat yok vs. ve bunun için de bir ceza mekanizması yok. Polis gözetimi de yok (Türkiye'de oran olarak en az görülen şey trafik polisinin ceza yazması belki de), mahkeme sonucunda da "öldürücü" cezalar yok.

Diğeri de evet yaya geçitlerinin konumu da aşırı sallapati. Bazen şehrin en işlek, en geniş, en trafiği bol caddesinin ortasına yaya geçidi koyuyorlar. Zaten görüyorum saniyede belki 5-10 araç geçiyor ben nasıl bu yaya geçidini kullanayım? Mantığa aykırı yerlere yaya geçidi koyuyorlar. Böyle yerlerde şu ankinin tam aksine bi şekilde tüm araçlar kurallara uysa trafik sıkışıklığı/tıkanıklığı muazzam seviyeye gelir.

Yani her şey birbirine bağlı. Daha önce de değinilen "haklarınızı savunun" kısmı da daha önce yine belirtilen "yürürlükteki pratik" yüzünden imkansıza yakın; hatta kaş yapayım derken göz çıkıyor yine daha önce belirtildiği gibi. Mesela şu yaya geçidinden her nerede nasıl olursa olsun araçları beklemeden geçerim düşüncesi Adana'da direkt can alır ya da sakat bırakır. Türkiye'nin belki de en saçma sapan trafiğine sahip Adana'da yürürlükte olan, herkesin benimseyip uyguladığı pratiklere karşı çıkarsan direkt ölürsün. Kavgayla vs değil, direkt kazayla.

Yani hem hemen değişebilecek bir şey değil hem de tek taraflı bir "balyoz" gücüyle/kanunu vs'siyle değişebilecek bir şey değil.
0
podrostok
(14.07.18)
Turkiye'de yaya gecidinde yayaya yol vermedigi icin ceza yiyen hic kimseyi duymadim. Rusya'da yasiyorum, burada da yaya gecidinden once serit daralmasi, yavaslatici kasis filan yok ama trafik hangi hizda akarsa aksin, gelen arac motosiklet de olsa TIR da olsa durur. Ha olur da bir sekilde surucu dikkatsizlik sonucu yol vermez ve gecerse, polis ya da kamera gorurse aninda cezayi yer. Ya da yaya gecidinde yayaya carparsa onu mahkemede oyarlar. Velhasil belki cezalar boyle saglam uygulanmasa Rusya'da da insanlar uymazdi ama cezalar uygulandigi icin bu kultur artik oturmus, kamera, polis vs olmasa da herkes her zaman yol verir hale gelmis.
0
kartonpiyer
(19.07.18)
(9)

Sözlüğün ilk yıllarında yazarların kendilerinden 3.şahısmışçasına bahsetmes

owaki
Bunun görüldüğü ilk entry hangisidir, neden bitti, iğrenç değil mi?https://eksisozluk.com/entry/6276719
Bunun görüldüğü ilk entry hangisidir, neden bitti, iğrenç değil mi?
eksisozluk.com
0
owaki
(13.07.18)
neden iğrenç olsun ki? bir çeşit anlatım tarzı işte.
adam emek vermiş. şimdiki kırolar gibi "arkadaşlar şöyle şöyle oldu napmam lazım" diye mi entry girselerdi?
0
işimdeyim gücümdeyim
(13.07.18)
Normali oydu. Ssg'nin de gerçek adını neredeyse kimse kullanmazdı. Hınzırlık maksatlı entry içinde Sedat vs geçirirlerdi. Kendin hakkında konuşmak "ayıptı".
0
podrostok
(13.07.18)
Sözlüğün şimdiki haline bakınca bilakis son derece kaliteli duruyor.
0
bos gezenin bos ustasi
(13.07.18)
Şimdikinden çok daha iyi+1
0
Amaranta ursula
(13.07.18)
podrostok + 1
Sözlük forum ya da günlük olmadığından, örneği olabilidiğince Wikipedia’daki gibi ya da gazete haberi gibi yazmak gerekiyordu. Şimdiki “içimi buraya döküyorum ben” haline tercih ederim.
0
aychovsky
(13.07.18)
aychovsky artı 1
0
sirahmet
(13.07.18)
sözlüğün ilk yılları yazınca 1999,2000 yılları falan sandım. terelelli temcik altıncı nesil yazar, yani 2004 girişli :)

burada gösterdiğin entry aslında sözlüğün daha yumuşamış bir zamanında yazılmış.
eskiden anekdotal entrylere daha çok karşı çıkılırdı.şuraya bakabilirsin: (bkz: sadece anekdotal entry girmek)(bkz: anekdotal entry)

benim sözlükte hiç sevmediğim şey ise alıntı şeklinde entry girip alakasız isim ve yer yazmaları idi.şunun gibi

"sakla samanı gelir zamanı"

ricky martin, yozgat
0
tabudeviren
(13.07.18)
öncelikle entry'nin yarısında 1. tekile dönüyor. sadece başı 3. tekil. o yıllarda ben de yazardım, çok da baskın bir ekol değildi bu. bu entry'de yazar öyle tercih etmiş ama gayet kendinden 1. tekil olarak bahsedenler de vardı.

neden öyle tercih etmiş diye sorarsan, o yıllarda sosyal medyayla kitlelere empoze edilen "ben önemli biriyim, o yüzden yaşadıklarım da çok önemli" algısı yoktu. millet hayatını kimliğini karakterini vs. ortaya dökmek için delirmiyordu. anonimlik esastı. o yüzden ulu orta yerde başından geçen bir olayı anlatmak cesaret isteyen, hatta yerine göre ayıp kaçan bir hareketti. o yüzden insanlar kendinden 3. tekilmiş gibi bahsederken daha rahat hissediyordu muhtemelen.

son olarak, o yılların naifliği, şu günkü egoist narsist internet üslubuna her türlü basar. sözlüğün asıl şu anki hali iğrenç geliyor bana.
0
sir gawain
(14.07.18)
Ben bu tür entry'leri seviyorum. Hatta asıl şu an kendisine nickaltı girenler iğrenç gelse de 1999-2003 arası falan bu üslupla yazılan nickaltı entry'leri bile seviyorum.

"Sözlük" deyince bende canlanan şey bu zaten. Şimdiki saçma sapan iç dökmelik, 1-2 cümlelik anlatım bozukluğu ya da yazım yanlışı dolu "şey"ler değil.

Ayrıca gerçekten kendi instagram hesabının reklamını yapmak için yarışan ya da gündem olan bir konuda popüler kültürde yer edinmiş saçma sapan 2-3 kelimelik kalıplarla "bakınız" vererek çok komik olduğuna inanan insanların olduğu bir sözlükte bunun gibi entry'leri iğrenç bulabiliyor musunuz?
0
ms brownstone
(14.07.18)
(7)

vegan sigara

not sure if serious
bildiğiniz markaları paylaşırsanız sevinirim.ayrıca kimileri tütün sarın, kesin çözüm diyor ancak emin olamadım. ne düşünüyorsunuz?
bildiğiniz markaları paylaşırsanız sevinirim.

ayrıca kimileri tütün sarın, kesin çözüm diyor ancak emin olamadım. ne düşünüyorsunuz?
0
not sure if serious
(13.07.18)
camel box. vegan değilim ama içiyorum. bir hayvansallığını görmedim.
0
zgrydn
(13.07.18)
dünya üzerindeki marka sigaraların hemen hemen hepsi 2 ya da 3 markaya bağlı olduğundan dolayı, sanıyorum ki tütün içmekten başka şansın yok.

ben 15 senedir tütün içerim, bunun bir kaç sebebi var, en önemli olan hiç bir sigaranın tütün kadar keyifli bir içime sahip olmaması.

sigaranın hayvan testlerinde kullanıldığını da ilk defa senden duydum. hiç aklıma gelmeyecek bişeydi.
0
killerbee
(13.07.18)
@killerbee maalesef sigara kullanımının etkilerinin araştırılması için hayvanlar pervasızca kullanılıyorlar. yıllarca gün içerisinde belli saatlerde doğrudan veya dolaylı yollarla sigara dumanı solutuluyor hayvanlara.

tütün tedariğini nasıl sağlıyorsunuz? internette baktım ancak yine bir takım firmaların paketli ürünlerine denk geldim. hani bu firmaların da o deneylere katılmamaları için bir sebep gelmedi aklıma.

@zgrydn kesin bilgi mi? yayalım mı? :) ''bir hayvansallığını görmedim.'' deyince espiri yapıyormuşsunuz gibi geldi de
0
🌸not sure if serious
(13.07.18)
abi her yerde tütüncüler var, çeşit çeşit tütünler var. bunlar açık kilo hesabıyla ya da hazır sarılmış olarak satılan tütünler.

bildiğin ruhsatlı, vergi veren dükkanlar satıyor yani, boş sigara filtreleri de bandrollü.

o senin karşına çıkan paket tütünler, sigara tütünü, pipo tütünü yine büyük sigara devlerinin ürünleri.

benim dediğim türkiyede yetişen tütünleri satan yerler.
0
killerbee
(13.07.18)
Sigara ile veganlığın altında yatan prensipler pek uyuşmuyor aslında. İçmemek gibi güzel bir seçeneği es geçmeyin derim.
0
bos gezenin bos ustasi
(13.07.18)
Tütün de sarsanız saf marijuana da içseniz izin içtiğiniz sigara dumanı, sigaranın izmariti vs. de hayvanlara direkt ya da dolaylı zarar vermiyor mu? Bu bir paradoks değil mi?. Sigaranın da daha faydalı olduğunu savunmuyorsunuzdur, seviyorum neden bırakıyorum diye düşünüyor olabilirsiniz, ama veganım dolayısıyla daha sağlıklıyım diye takılıp (burada lafım direk sana değil genel konuşuyorum) binbir türlü sağlıksız şey tüketmek bir ikilem değil mi? İnsanlar (sadece veganlar değil ama "prosumer" diye tabir edebileceğim aldığına dikkat eden kişiler) sadece ürünün eline geçen kısmını düşünüyor, aa bu kağıt FSC sertifikalı, aa işte üstünde VeganOK yazan ürünü alıyorum, ama kimse de ürünün satın alımından sonra çevreye etkisini düşünmüyor. Aldığın geri dönüştürülmüş kağıdı tekrar normal çöpe attıktan sonra, vegan sabunun packaginginin doğada çözünmeyen materyal olduktan sonra ne önemi kalıyor dükkana gelene kadar geçirdiği,ya da hatta dükkana götürülene kadar olan sürecin...

Görünce düşüncelerimi belirtmek istedim, amacım kızdırmak vs değil. Tütün konusunda zaten yukarıda cevap verilmiş.
0
mirafiori
(14.07.18)
@mirafiori aslında söylediklerine katılıyorum. sağlıklı yaşam için vegan olanlarla ilgili söylediklerine bir şey diyemem, ben sağlık için olmadım. daha doğrusu bu yolu tercih etmemde etik bir takım kaygılarım var.

şöyle ki doğaya olan zararımızı tamamen ortadan kaldırmamız mümkün değil. aldığımız nefes dahi sömürü sisteminin devamlılığı için katkı sağlarken benim amacım zararımı elimden geldiğince minimalize etmek. bu noktada da beslenmek için hayvanlara zarar vermemeyi tercih ediyorum. herhangi bir kozmetik, temizlik ürünü kullanırken de hayvanlar üzerinde deney yapılmayanlarını tercih etmeye çalışıyorum.

bu noktada da sigara konusuna gelirsek; bağımlıyım. evet sigarayı bırakmam kişisel anlamda olduğu kadar doğa için de sağlıklı bir tercih olur ancak kısa vadede bırakabileceğimi düşünmüyorum. bu yüzden de madem bir zararım söz konusu, bari bu zararı minimum düzeye çekeyim kaygısı içerisine girdim.
0
🌸not sure if serious
(15.07.18)
(10)

bas gitar hakkında

tipik olmayan ikizler
yirmi beşini devirmiş biri olarak bas gitar çalmaya heves ettim. sorun şu ki ne müzikten ne gitardan anlarım. evde kendi kendime youtube yahut benzeri araçlar vasıtasıyla öğrenmek istiyorum. doğal olarak da bir bas gitar lazım bana. sorum ise hiç bilmeyen birisi olarak linkteki gitarı alsam sorun ya
yirmi beşini devirmiş biri olarak bas gitar çalmaya heves ettim. sorun şu ki ne müzikten ne gitardan anlarım. evde kendi kendime youtube yahut benzeri araçlar vasıtasıyla öğrenmek istiyorum. doğal olarak da bir bas gitar lazım bana. sorum ise hiç bilmeyen birisi olarak linkteki gitarı alsam sorun yaşar mıyım? hem yeni olduğum hem de bu işi yapabileceğim kesin olmadığından bulabildiğim en ucuz gitarı almak istiyorum.

her türlü öneri ve fikre açığım :)

urun.gittigidiyor.com
0
tipik olmayan ikizler
(13.07.18)
evet sorun yaşayacağının garantisini veririm.
0
killerbee
(13.07.18)
tıngırdayacağı için işini görür ama bas gitar amfisi de alman lazım. azimli biri değilsen ve biraz zorlandığında vazgeçeceğini düşünüyorsan al, denemeden bilemezsin. yok, ben başladığım işi bitiririm diyorsan biraz daha kaliteli modellere yönelebilirsin. ileride hoşuna giderse, devam ederim diyorsan değiştirirsin çünkü zevkini baltalar biraz öğrendikten sonra.
0
Bruce
(13.07.18)
Bu model iş görmez, ibanez veya cort'un başlangıç modellerine bakabilirsiniz. Azimliyseniz öğrenirsiniz internetten.
0
a darkness coming
(13.07.18)
evet yeni başlayan arkadaşların bir kısmı cort alır, 2 hafta sonra satmaya çalışır.

sorduğunda ya ibanez alacaktır ya da yamaha.

tabi küçük bütçeli baslar için böyle 500 dolara kadar.

parası olan da ton derdine düşer. fender alır olmaz, müzikman alır olmaz, ken smith alır olmaz, fodera alır olmaz, mtd alır olmaz, f bass alır olmaz.

sonra bakar ki, sade enstrumanla olmuyor, enstruman kadar hatta daha da fazla para gömmek gerekiyor bastan düzgün ton alabilmek için.

avalonun enstruman preamplileri vardır mesela ufacık kutu 2000 euro. üstüne bas bas amfisi alırsın, efekt olayına girersin oo bas parasını geçti bile.

tabi ne çalacaksın o da önemli, ben rock metal çalarım dersen precision tonlar hoşuna gidebilir, nispeten ucuz bir tondur.

ya da gövdesi sağlam bir bas alırısn, ileri doğru nortstand manyetik takarsın, ne bileyim mike pope preampli alırsın, böyle de olabilir.
0
killerbee
(13.07.18)
öncelikle cevaplar için teşekkürler.
bulduğum en ucuz ibanez marka gitar (urun.gittigidiyor.com) 1200 lira civarı. tamamen amatörce bir kullanım için bu kadar iyisi (ve nispeten pahalısı) gerçekten gerekli mi ikna edemedim kendimi. tavsiye verenler ehil kişiler belli ama bu kadar yüksek fiyata göre hazırlamamıştım bütçeyi (ve evet, üst modellerin yüksek fiyatlarından haberdarım).
işin bir de amfi yönü var ki orası daha karışık. evde kendim duyacağım şekilde çalmak için amfiye ihtiyacım var mı cidden? hepsi hepsi ucuz ve eğlenceli bir hobi istemiştim :)
0
🌸tipik olmayan ikizler
(13.07.18)
müzik mi ucuz hobi? bence çok yanılıyorsun.

doların durumu ortada. sx markası dışında hemen hemen tüm bas ve ekipmanları yabancı üretim.

bası bi yere bağlayıp çalamazsın amfiden başka, hadi irig gibi bişeyle tablete bağladın, bu sefer sağlam kulaklık lazım.

bence akustik baslara bak, onlarda amfiye ihtiyacın olmadan da çalabilirsin.

ibanezin aynı fiyatta akustik basları var.

ikinci yol ise şu bi tane bas processörü alıp, bası ve kulaklığı buna girip çalışmak. bas prosesörleri de ucuz değildir.

yani sana 1200 lira bütçe yüksek geliyorsa, bu dediklerimin hiç birisini yapamazsın, akustik bastan başka.

www.youtube.com

bu videoda da elektronik olarak bağlamış.
0
killerbee
(13.07.18)
Arkadaşlar söylemiş şahane tavsiyeler vermiş geç kalmışım. Ben de öğrenme işine el atıyım o zaman elimden geldiğince.

Scottsbasslessons.Com
Talkingbass.Net
Studybass

Bu adamlara bir bak. Scott ın YouTube kanalı artık çok dandik o yüzden derslere bedava ulaşmak istersen de harici diskini al gel yardımcı olıyım.
haydi dikkat et kendine.
0
Giovanni Pipitto
(13.07.18)
Sx, squier veya cort ikinci ellerini tavsiye ederim. Ekipman işinin sonu yok ama bu markalarla çok iyi sahnelerde çalan bascılar biliyorum. Aldıktan sonra bi luthie ye sap ayarı yaptırmanı tavsiye ederim.

Kulaklık ampfisi olarak da vox amplug şiddetle öneririm.
0
alembic
(13.07.18)
İkinci el daha iyi bir marka bass al. Cort Curbow al mesela.

Bass gitarda ton çok önemli, diğer gitarlara nazaran öğrenirken de önemli çünkü kulağın başlarda kötüyken düzgün ses alamazsan kendini duyamama sorunu yaşarsın. Slapler patlar düzgün ses vermez vs.

Bassta amfi aşırı aşırı kalite olmak zorunda değil elektro gibi. Ufak bir amfi ve kulaklıkla çözersin. Efektör, pedal vs gerekmiyor zaten. Yani elbette var bass pedalları distortionları ama yaygınlığı çok fazla değil.

Youtube'dan baka baka guitar pro tabları ile çala çala öğrenilir. İnternet yaygın değilken internet kafeden tabların çıktısını alır çalışırdım öyle öğrendim. Gerçi son 6 senedir dokunmadım gitara.
0
bos gezenin bos ustasi
(13.07.18)
öncelikle eğer bulunduğun yerde imkan varsa bas gitarı olan bir stüdyoya girip birazcık kurcala bence.
0
tabudeviren
(13.07.18)
(1)

telefon

kacakkk mi
almanya'dan bi arkadaşıma xiaomi mi 8 getirtmek istiyorum fakat türkiye'de kullanım sıkıntısı olur mu sim kilit durumu falan bilen bir arkadaş linkten inceleyebilir mi?https://www.ebay-kleinanzeigen.de/s-anzeige/neu-xiaomi-mi8-mi-8-64gb-schwarz/905301960-173-23685
almanya'dan bi arkadaşıma xiaomi mi 8 getirtmek istiyorum fakat türkiye'de kullanım sıkıntısı olur mu sim kilit durumu falan bilen bir arkadaş linkten inceleyebilir mi?
www.ebay-kleinanzeigen.de
0
kacakkk mi
(12.07.18)
Global versiyon ise çok sorun yaşayacağını sanmıyorum. Bazı bantlar eksik olabiliyor genellikle Vodafone kullanıcıları şikayetçi oluyor Xiaomi'de.
0
bos gezenin bos ustasi
(12.07.18)
(9)

Yokuş çıkarken (otomatik araç)

archery
Dün 1.1 motorlu aracımla bayağı dik bir yokuş çıktım, çıkarken biraz zorlandı ama çıktı (D3'teydi). Öyle bir durumda araba çekmezse ne olur? Ya da ne yapmalıyım? D2 veya D1'e taksam daha mı rahat çıkar? Ya da araba çıkamazsa yavaş yavaş geri mi gitmeliyim?
Dün 1.1 motorlu aracımla bayağı dik bir yokuş çıktım, çıkarken biraz zorlandı ama çıktı (D3'teydi). Öyle bir durumda araba çekmezse ne olur? Ya da ne yapmalıyım? D2 veya D1'e taksam daha mı rahat çıkar? Ya da araba çıkamazsa yavaş yavaş geri mi gitmeliyim?
0
archery
(12.07.18)
2 yöntem var ya 1 veya 2'ye alacaksınız vitesi ya da kickdown yapacaksınız.

Bu söylediğim tam otomatik şanzıman için geçerli. Eğer yarı otomatik robotize debriyaj ise tiptroniğe alın vitesi düşük, devri yüksek çıkarsınız. Kaç litre, kaç beygir falan farketmiyor günümüzde. Modern araçlar her nizami yokuşu çıkar buzlanma yoksa.
0
bos gezenin bos ustasi
(12.07.18)
d3 benim bildiğim en yüksek 3. vites, altında serbest demek oluyor. yani araba lazım olursa zaten 2. viteste çıkar o yokuşu. siz normal d'ye takın, o araba o yokuşları rahat rahat çıkar. bir sıkıntı olmaz.
0
babilbaligi
(12.07.18)
*Bende vitesler d1,d2 ve d3 şeklinde. Ben normal sürerken d3'te kullanıyorum.
0
🌸archery
(12.07.18)
D2 ile daha rahat çıkarsınız tabi ki. 3.vitese geçmez D2'de. Bu tip durumlar için var zaten D1-D2 vitesleri.
0
stanley weber
(12.07.18)
neden d3'te kullanıyorsunuz direkt d'ye atmanız gerekir. d1 d2 d3 spesifik durumlarda kullanılır.
0
signore
(12.07.18)
Arkadaşlar bende D diye bir vites yok D1,D2 ve D3 var :)
0
🌸archery
(12.07.18)
@archery arabanın marka ve modeli nedir merak ettim.
0
signore
(12.07.18)
Eski bazı modellerde D1 D2 D3 gibi varyasyonlar var, karda yokuşta D1 mantıklı. Yokuş hızlı çıkılan uzun bir yokuş ise D2.
0
John Bloor
(12.07.18)
Kia 2011 model
0
🌸archery
(12.07.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.